Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Hüseyin Benek

DEVLET CİDDİYETİ/AKLI

DEVLET CİDDİYETİ ve DEVLET AKLI

Devlet aklı nasıl ortaya çıkar konunun uzmanlarıyla istişareyle, bu akıl uzmanların bilgiyle, bilimle düşünmesiyle ortaya konur… İnanç ve duyguyla, vicdanla, daha önemlisi yaşanılan dönemin hukukuyla, adaletiyle, ahlakıyla karar alınır, bu ne demektir?

Uzmanlarla istişare, milletin seçtiği meclisle istişare, yakın danışmanlarla istişare,  hukuk kurallarına riayet derken devlet aklı, devletin kurumsal disipliniyle, ciddiyetiyle ortaya çıkar…

Demokratik sistemler de, durum daha başka bir hal alır, devletin gücü devletin kurumları arasında paylaştırılmıştır, bu yasama kurumu milletin seçtiği vekillerce oluşur, oluşması lazımken siyasal parti yasasında ki açıklardan, demokrasi kültürünün içselleştirilememesinden dolayı… Genel olarak lider veya genel merkez kurulları vekil/belediye başkanı/belediye meclis üyesi, parti il ve ilçe başkanlarını ve seçici delegeleri seçer… Bu nedenle yasama üyelerinin üzerinde genel merkezler ve genel başkanlar baskı kurabilmektedirler.. Sonra bu yasamanın yaptığı, yasalarla, yargı kurumları, kamu kurumları ve vatandaşlar arasındaki hukuksal sorunları inceler, yargılar bir sonuca bağlar..  Bu yargı kurumlarının üzerinde de siyasal baskı hissedilir, genel olarak iktidar partileri yargıya bazı aşamalarında müdahil olurlar… Bir personel alımında, iki bütçe ve başka ekonomik (Bina, Alt Yapı) yollarla… Yüksek yargıya atamalarda Başkan ve mecliste bulunan siyasal partilerin atamalarıyla… Daha başka atama yolları var mı bilmiyorum…

Ama görüyorum bir aralar, yüksek yargıda hükümete yakın üyeler görev aldıkça “Allah, verdikçe veriyor” diyerek sevincini ifade eden hükümet yetkilisinden anlıyoruz ki, yargı üzerinde yürütme, hükümet baskısı görülüyor diyebiliriz…  Devletin gücünün üçte birini kullanacak olan yürütme, etkinliğini her kurumu etkileyecek şekle ulaşırsa, devlet hükümet, hükümet devlet benzeşmesi olur ki, bu demokratik sınırların zorlanmasıdır,  otoriterliğe kayma belirtileridir… Devlet aklı, ortak akıldır, otoriter yönetim demek, ortak akıl kullanılmasının, milli iradenin, alternatif düşüncenin, aklın  önünü tıkamak, demektir…

Hükümetin, devlet aklına katkısına deginerek devam edecek olursak…

Demokratik Hukuk düzeni için de hükümet sistemleri başkanlık, yarı başkanlık, parlamenter sistem olarak üç gruba ayrılabilir… Bunların hepsin de yargı ve yasama bagımsız olmalıdır, daha devletin gücünü kullanan diğer kurumlar denge ve denetim içinde olmalıdır ki… Otoriter hükümetler, kişiler ortaya çıkmasın, yolsuzluklar denetlenerek  engellenebilsin, ihalelere fesat karışarak yolsuzluklarla anılan bir hükümet ve toplum olunmasın ki.. Devlet aklı, hukuk devleti, demokratik hukuk devleti ölçülerine göre toplumsal sistemimiz işletilebilsin…

Hükümetin organlarına gelince Başkan, Başkan Yardımcıları, Bakanlar Kurulu, Bakan Yardımcıları, Genel Müdürler, Daire Başkanları derken… Bunların yanında danışman kadrosunda bulunan uzmanlar… Derken kullanılması halinde müthiş bir meşveret, istişare, danışma ortak akıl ortaya koyma yolları vardır… Kullanılıyor mu, o şüphelidir, neden şüphelidir derseniz?

50-60 yıl geri gidelim bizimle aynı seviyede olan, hatta bizden daha gerilerde olan ülkelere bakalım şimdilerde nerelerde olduğuna bakalım… Merak edin bakın, Almanya, G. Kore, Singapur, Yunanistan kime bakarsanız bakın, ne göreceksiniz biliyor musunuz? Onların hızla geliştiğini kalkındığını bizim ise büyüdüğümüzü göreceksiniz… Hatta son 10 yıla bakın ve Bulgaristan nasıl hızla ilerliyor ve biz nasıl ilerliyormuş gibi patinaj yapıyoruz… İlerleyenler ses çıkarmaz, patinaj yapanlar, daha çok ses çıkarırlar biliyoruz değil mi? Son olarak devlet aklıyla, ciddiyetiyle ilgili bir ögütün bir bölümünü buraya alarak yazıyı bitirelim mi?

“”Kişinin gücü, günün birinde tükenir, ama bilgi yaşar. Bilginin ışığı, kapalı gözlerden bile içeri sızar, aydınlığa kavuşturur.”” Şeyh Edebali  devam eder, “Hal (kişilerin vaziyetini) bil, ahval (Olaylara ve Olgulara daha geniş bir bakış acısı) bil, gönül (Sevgi, istek, düşünüş, anma, hatır vb. kalpte oluşan duyguları anla) bil” der…   Devleti yönetecek olanlara,  Maddeyi, Dogayı Tanı, Kendini ve İnsanı Tanı, Tanrıyı, Kutsalı Tanı, Devleti Yönetirken bunları dengeli kullan ki…

Devlet Aklı, Devlet Disiplini, devlet hukuku İçinde, İçinde Yaşadığımız Toplumumuzu, Huzurla Barışla, Adaletle, Mutluca Yaşat, İnsanı Yaşat ki Devlet ve Millet/toplum Yaşasın… Yaşaması Dilegiyle, Selam ve Sevgilerimle..

 Hüseyin Benek – 28.1.2022 – baskentpostası.com

Kaynaklar

1* https://sozluk.gov.tr/

2*  http://www.turkvakiflarkonseyi.org/seyh-edebalinin-osman-gaziye-nasihati

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER