“HANGİ TEDBİRSİZLİK 29 EMEKÇİNİN CANININ BEDELİ OLABİLİR?”
“İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UZMANLARI ARTIK ÇALIŞMA HAYATININ DOĞAL PARÇASI KABUL EDİLMELİ, YETKİ VE SORUMLULUK ADALETİ SAĞLANMALIDIR”
HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı ve Öz Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Devlet Sert, son 2 günde İstanbul ve Ankara’da gerçekleşen büyük yangınlara işaret ederek, iş sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri konusunda hatırlatmada bulundu. Sert, “ Hangi tedbirsizlik 29 emekçinin canının bedeli olabilir?” dedi
İstanbul Beşiktaş’ta bir binanın tadilatı sırasında meydana gelen patlama ve sonrasında çıkan yangında 29 işçinin feci şekilde hayatını kaybetmesi ve Ankara İvedik’te bir geri dönüşüm fabrikasının bahçesinde kapasitenin çok üzerinde yığılan lastiklerin başlattığı büyük yangında, iş sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin göz ardı edilmesine tepki gösteren Devlet Sert, “ İş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının işveren tarafından yetkiden uzak, göstermelik değil, gerçekten icracı bir denetim mekanizması içerisinde çalıştırılmaları gerekiyor. İlgili kanunun uygulanmasında yaşanan sıkıntılar böylesi facialara sebebiyet veriyor” dedi.
Sert konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Son aylarda ülkemizde ardı ardına meydana gelen büyük iş kazaları ve özellikle son 2 günde İstanbul ve Ankara’da yaşanan büyük yangınların yol açtığı facialar bizlere iş sağlığı ve iş güvenliği konusunun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Bina tadilatı için bir araya gelen 29 işçinin tedbirsizlik yüzünden çıkan yangında can vermesinin nasıl bir izahı olabilir? Hangi bahaneye sığınılabilir? Ankara’daki bir fabrikanın bahçesinde kapasitenin üzerinde yığılan lastiklerin tutuşması sonucu çıkan ve çevre işletmelere de sirayet eden yangın 12 saatte ancak kontrol altına alınamadı. Yaralı ve can kaybı bile henüz bilinmiyor. Bunların hepsi tedbirsizlik ve ihmalden kaynaklı.
İş Sağlığı ve İş Güvenliği uzmanı çalıştırma hükümlerinin artık gereği gibi uygulanması hatta kapsamının genişletilmesi gerekmektedir. Bazı işletmelerde bu uzmanların göstermelik çalıştırıldığını, haklarına hukuklarına riayet edilmediği için görev anlamında boşa düşürüldüklerini, hazırlanan raporların işverenler tarafından görmezden gelindiğini görüyoruz. Sonuçta böylesi facialar yaşanıyor, yürekler yanıyor.
İş sağlığı ve güvenliği uzmanları artık çalışma hayatının doğal parçasıdırlar ve işletmeler uzman görüşlerine riayet etmek zorundadır. İhmallerle dolu yangınlarda hayatını kaybeden emekçi kardeşlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine sabır ve baş sağlığı diliyorum”.