Gün geçmiyor ki basılı ve görsel basında veya sosyal medyada bir dolandırıcılık haberi yer almasın.
Nedir bu rezalet? Kim göz yummuş bu dolandırıcılara, şimdiye kadar neden göz yumulmuş? İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın gelmesi mi bekleniyordu? Devletin kurumları daha önce neredeydi?
İnsanlar bir dolandırıcıya para kaptırdıklarında verilen tipik tepki, “Nasıl bu kadar saf olabilirler?” Bu yoruma katılmak pek mümkün değil. Dolandırıcılar, IQ’su gayet yüksek kişileri de bir güzel kandırabiliyor. Genellikle hedef aldıkları kişiyi ‘para kazandırma’ iddiasıyla kandıranlar öne çıksa da 40’dan fazla dolandırıcılık türü var; para aklama mevzusu da dolandırıcılık olarak kabul ediliyor.
Teknolojinin ilerlemesi, internetin yaygınlaşması derken dolandırıcılar hedeflerini farklı metotlarla kandırmaya devam ediyor.
Türkiye’de de son birkaç aydır farklı dolandırıcılık olayları gündemden düşmüyor. Sosyal medyada fenomen olup yüzbinlerce kişiye ulaşan ama yakayı ele veren isimler ve futbol camiasını sarsan, milyon dolarların konuşulduğu bir dolandırıcılık hikayesi var. Bu olayların detaylarıyla ilgili yazacak değilim, bildiğiniz üzere bu köşenin konsepti değil. Ama konu kavram olarak önemli!
Dolandırıcılık denildiğinde ilk akla gelen isimler 1949 yılında ölen Charles Ponzi –ki kendisinin yöntemi bizdeki dolandırıcılık vakalarında da sıkça anılıyor-, Bernard Madoff, Sholam Weiss olsa da dolandırıcılık yüz yıllardır bir şekilde var. 2021 yılında hapishanede hayatını kaybeden Bernard Madoff, ABD’nin en büyük mali dolandırıcısı olarak kabul ediliyor. Madoff, kurduğu devasa saadet zinciriyle 63 milyar dolara yakın bir dolandırıcılığa imza atmıştı.
ASIL HEDEF GENÇLER VE VARLIKLI KİŞİLER
Başlıkta dedim ya, hiç kimse dolandırıcılara karşı bağışıklık geliştiremiyor. Kurbanların genelde saf ve yaşlı olduğu düşünülse de veriler başka şeyler söylüyor. Dolandırıcıların asıl hedefi iyi eğitimli, genç, varlıklı kişiler ve başarılı da oluyorlar. Araştırmacılara göre kendine ‘aşırı güvenenler’ aslında daha da savunmasız. Uzmanlar ve zengin insanlar, bilgilerinin ve maddi güçlerinin kendilerine verdiği gücü bir kalkan olarak kabul etse de çalışmalar, gayrimeşru yatırım fırsatlarıyla bu kişilere yaklaşan dolandırıcıların hedeflerine ulaştığını gösteriyor.
GÜZELLİK SALONLARI İDEAL BİR MASKE
Malumunuz Türkiye’de isimlerinin dolandırıcılığa karıştığı iddia edilen birçok fenomen ‘güzellik’ işindeydi. Güzellik salonlarını ‘dolandırıcılığın’ maskesi yapmak İngiltere’de de çok yaygın. 2002 yılına kadar İngiliz Güvenlik Servisi Genel Müdürü olan Sir Stephen Lander da, güzellik salonu açmanın para aklamak isteyenler arasında çok popüler olduğunu söylüyor. İngiliz kamuoyu, güzellik salonlarındaki ani artışı konuşuyor. Ulusal Saç ve Güzellik Federasyonu’nun son verilerine göre güzellik salonu sayısı dört yılda yüzde 64 arttı. Bu salonların bir kısmı insan kaçakçılığından kara para aklamaya pek çok suç için paravan olarak kullanılıyor. ABD Federal Ticaret Komisyonu’nun yeni bir raporuna göre, ABD’liler Ocak 2021 ve Haziran 2023 arasında sosyal medyadan kaynaklanan dolandırıcılıklar nedeniyle 2,7 milyar dolar kaybetti. Dolandırıcıların yöntemleri döneme göre sürekli değişse de zamana karşı değişmeyen tek şey psikolojik teknikler…
Ama unutulmamalı ki bu tür dolandırıcıların arkasında kesin bir suç örgütü vardır.
YORUMLAR