Muhalelfet mahallesi ya da «Zillet İttifakı» ısrarla «Erken Seçim» diyor. Sanki iktidar “haydi” dese yarın seçim yapılsa kazanacaklar. E “yağmasan da gürle” demişler.
Siyasette gürlemek de böyle oluyor. Hem kimse yoğurdum ekşi demiyorsa siyasetçilerin de “kazanamayız, seçimden bahsetmeyelim” demesi beklenemez değil mi?
Hele 20 yıldır iktidara namzet olabilme emaresi dahi gösteremeyen CHP’den ve sayın müdüründen bunu hiç beklemeyin.
Adam kalkıp da “önümüzdeki on sene seçim yapmayalım, CHP’nin iktidara namzet olmak için dahi en az on seneye ihtiyaç” diyecek değil ya.
Meşhur hikâyedir, Nazım Hikmet, yoldaşı ressam Abidin Dino’ya “Saman Sarısı” şiiriyle “sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?” diye sorar.
Kim olursa olsun, öylesi bir resmi çizemezdi. Tasvirlerde kabiliyet ne denli yüksek olursa olsun, her kişinin muhayyilesine göre farklılık arzeder . Fakat elbette bir pitoresk yapılabilirdi.
Netekim, Dino’nun “Davullar çalsa, zurnalar söyleseydi / Bağrımıza bassaydık seni Nazım, / Yapardım mutluluğun resmini / Başında delikanlı şapkan (…….) İşte o zaman Nazım, / Yapardım mutluluğun resmini / Buna da ne tuval yeterdi; / Ne boya…” mısralarıyla verdiği cevap, bir pitoresk[1] örneğidir.
Hani bizim de yazarlık yanında biraz da çizerliğimiz var ya, imdi bir okurum da çıkıp bana “Türkiye siyasetinin resmini yapabilir misin?” demiş olsa zátıâlilerine ancak bir karikatürle cevap verebilirdim. Zira Türkiye siyasetinin pitoreski ancak bir karikatür olabilir.
Hatırlayınız, ne diyordu CHP’den müstafi Muharrem İnce Bey? “Yenmiş seni, her seçimde yenmiş… çıkmışsın yenmiş, çıkmışsın yenmiş, yenmiş de yenmiş…”
CB Erdoğan konuşmasında bunu video ile izlettirdi ahaliye. Böylesi bir miting yüz konuşmadan daha tesirlidir. “Yenmiş de yenmiş”in şarkısı bile yapıldı yahu.
Bence siyaset dünyanın en müthiş pitoresk konusudur. Pitoresk ille de bir kâğıt yahut tuvale düz resim olarak nakşedilebilir olanlar değil.
Reşat Nuri Güntekin, “Anadolu’da başıboş, oradan oraya dolaşanlar için, ‘Kır yılanı gibi dolanıyor’ diye pitoresk bir teşbih vardır” der. Netekim Türkiye siyasetinde nàmutenâhі kır yılanları, şehir akrepleri, mebus kırkayakları yok mudur? Siyaset, resmedilebilir (pitoresk) bir fenomen olarak karikatüristler için en cazip alandır. Çiz çizebildiğin kadar Abidin…
Ahmet Hamdi Tanpınar, XIX. Asır Türk Edebiyatının ünlü edebiyatçılarını tanıtırken, Ahmet Haşim’in, sohbetine bir «pitoresk» havası kattığını, “kelimelerle abartılı ve yapay şekilde renklendirilmiş, ruh haletinden soyulmuş bir manzara resimlediğini” söyler.
Siz siyasetten daha alâ, sohbetinden mitingine; nàmutenâhі abartılı ve sun’î, çirkin mi çirkin renklendirilmiş, üstelik hepsi birarada temaşa edilebilecek hadiseyi bulabilir misiniz?
“Yazıda tahkiye (hikâye etme, anlatma) ne ise, resimde de pitoresk odur” demişler. Her resmin bir konusu var. Evet belki Abidin Dino dahi mutluluğun resmini hakkıyla yapamaz? Lâkin tüm ressamların tuvallerinde bir hikâye illâ ki vardır. Hattâ modern resimde bile.
Bendeniz yalnızca “pitoreskin alâsı karikatürlerdir, karikatürün en komiği ise siyasî karikatürlerdedir” diyorum.
Bu arada, unutmadan; şu bay müdürün “erken seçim” karikatürleri tavan yapmalıydı bugünlerde fakat galiba karikatüristlerimiz azalmış. Korona onların da mı neslini tüketti nedir? 02.07.2021
———————————————
[1] Pitoresk, (fr. Pittoresque), resim konusu olacak nitelikte ya da hali, vaziyeti, görünüşü resim konusu olmaya, resmi yapılmaya değer (manzara, nesne, şey), A. Dino’nun şiirinde geçen «Tuval» ise, Ressamların kullandığı; gerdirilmiş seyrek dokulu keten, kenevir, pamuklu kaba kumaş. Latince «tela» köklü. Fransızcadan dilimize geçmiş olup TDK’ya göre doğru telaffuzu, «tual» değil “tuval”dir.
YORUMLAR