Biri köpekleri kedileri toplayıp önce işkence ediyor sonra da öldürüp bahçesine gömüyormuş… Bu kişi üstelik bir bayan…
Gözaltına alındı, mahkemeye çıkacak ve bakalım ne ceza alacak? Ya da öbür kapıdan dışarı mı salınacak?
Konya’da yedi (7) kişiyi birden katleden zalimin akıbeti ne olacak?
Kadına en fazla bir sene hapis verirler onu da tecil ederler. Yàni beş sene içinde bir daha kedi köpök öldürmez ise sabıka kaydı bile kalmaz…
Yedi kişiyi öldüren cani de hapishanelerde uzun bir süre kalır, sonra koğuş ağası bile olur, avanta lavanta bir hayat yaşar içeride…
Adalet…
Güldürmeyin adamı. Bozuk düzenin adaleti mi olur?
Adalet öyle büyük bir meseledir ki “adalet mülkün temelidir” denilmiştir.
Yàni bir yerde adalet yoksa orada devlet de yoktur, ya da ismen var cismen (kudretiyle, insànları koruması kollamasıyla) yoktur.
Adaletin temsilcileri olan hâkimler (kadı, yargıç, hattâ savcılar) arkalarında verilen hükmü infaz edecek bir devlet yoksa bir hiçtir.
Alman köylü, topraklarını zorla elinden almak isteyen lorda “es gibt richter in Berlin” (Berlin’de hâkimler var) demişti.
Gidip bu zorba lord hakkında dâva açacak, hâkimler de şikayetini inceleyip lordun hukukta karşılığı olan cezasını kesecek, köylünün de toprağı iade edilecekti.
Yàni devlet hakkında dâva açılanın, lordluğuna bakmadan verilen cezayı infaz edecekti. Köylü böyle olacağına güveniyordu.
Adalete güven sarsıldığı gün herşey bitmiştir. Ağzınızla kuş tutsanız kimse size inanmaz, güvenmez. Devletin itibarı sıfır olur.
CB Erdoğan ve sair ricâl-i devlet elbette bu gerçeği bilirler.
Bilirler amma, adalet konusu hakkıyla bir türlü düzeltilemez. Neden böyle oluyor pekâlâ? Zira bozuk düzen bozuk hâkimler ve savcılar yetiştiriyor.
Adalet önce millî eğitim meselesi olmak gereken bir meseledir!.
Adalet duygusu önce çocuklarımızın ruhlarına kazınmalıdır ki, ileride hangi mesleği icra ederlerse etsinler âdil insanlar olsunlar.
Hâkim de savcı da âdil insanlar değillerse ruhlarında adalet hâkim değilse verecekleri kararlar da bozuk, adaletsiz, insaf ve vicdan dışı olacaktır.
Bu durumda ne olur?
Adalete müracaat eden hakkını almak yerine mağdur olur.
Haksızlığa mâruz kalanlar ya boynunu büküp oturup ağlar, ya da gücü varsa, adalete müracaat yerine ihkak-ı hak yapar, yàni haklarını karşı taraftan kendileri almaya kalkarlar.
Bu anarşi demektir. Kolluk kuvvetleri durumu düzeltemez. Her kişinin ardında bir polis veya jandarma olamayacağı için devlet âciz kalır, mafya yàni modern eşkıya dünyaya hükümran olur. 08.08.2021
YORUMLAR