Gâvur güzellemesi

Okurlarımdan peşinen özür dilerim.

Bıktırdım belki lâkin yine «ezik» ya da «eziklik» diyeceğim.

Bana itimad ediniz, kendine taaruz etmenin, değerli olmasına rağmen elinde, indinde olanların kıymetini idrâk edemeyişin bundan daha doğru ve şümulünde bir kelime ile ifadesi mümkün değil.

Adamlarda bir gâvur güzellemesi var ki evlere şenlik…

Sorsan elini göğsüne götürüp “elhamdülillah Müslümanım” derler.

Sonra İslâm’a ait ne varsa inkâr edercesine görmezden gelir, gâvura ağzı açık ayran delisi gibi sarılırlar.

Bu acınası adamlara göre batının teknik/teknoloji üstünlüğü insaniyet açısından da üstünlüktür.

Bunlar henüz teknolojinin yalnız bir vasıta ve en ileri gördükleri milletten en iptidaî, en ilkel topluma kadar tüm insanlığın katısı olan bir evrensel mesele olduğunun da idrâkinde değillerdir.

Kaldı ki yüzbinlerce insanı XX. Yüzyılın teknik zirvesi olan bir atom bombası ile öldürmek zalimliğine kahramanlık payesi verir gibi yüceltmek akıl kârı mıdır?

Biz bu vahşi teknomedeniyete insanlık gururu değil, bilakis yüz karası demeli, onu takbih etmeliyiz. Yâni çirkin görmeli, kınamalıyız.

Elbette «ezik» ya da «eziklik» kulvarında sıkışıp kalmışlardan değilsek…

Şöyle düşünelim. Bir yanda dünyanın en kıymetli ameliyat aletini icad etmiş adam, karşısında da, ameliyat masasında yatan ve böbrek yetmezliği çeken adama böbreğini verecek adam var.

Bunların hangisi üstündür?

Elbette böbreğini veren adam üstündür.

Ezikliği bırakıp bize bütün güzelliklerin ve iyiliklerin kapısını ardına kadar açan İslâm dininde nasibimiz olduğu için Allah’a şükredelim.

Bütün güzellikler İslâm’da.

* * *

Bugün İzmir’in düşman işgalinden kurtuluş günü.

Kurtaranlardan Allah razı olsun da…

Kurtarılamamış gibidir bugün İzmir.

Merhum Kadir Mısıroğlu bunu anlatmak istemişti ama taammüden yanlış anladılar.

Merhum demek istiyordu ki “arkadaş bu nasıl kurtarılmışlık? Yunan işgal etmiş olsaydı İzmir gibi bazı yerler ancak bu kadar kirli olabilirdi…”

İzmir’li Müslümanları tenzih ederim. Lâkin halkın mütedeyyin kısmı acaba neden “gâvur İzmir” diyor halâ?

Korkarım ki yakında payitaht-ı Osmanî İstanbul’a da “gâvur İstanbul” denilecek!..