GÖLGELERİN ÖTESİNDE

Bedrin Aslanlarının ancak bu kadar şanlı olması ile benzer, teknolojinin, bilişimin dudak uçuklattığı, aklın anlamada zorlandığı, provasının icrasında bile zorlanılan bir destan geçici gündemlere feda edilemez.

 Çanakkale bir ruhtur, inançtır, canın ve malın seve seve feda edilerek yeniden diriliştir. Bu ruh da sadece yıl da bir defa yaşanmamalı; kutlamaların gölgesinde kalmamalıdır.

 Çanakkale Türkiye’dir, Ortadoğu’dur, Asya’dır, Afrika’dır, Dünyanın hakikakat karşısında kendine gelmesidir, Batının Haçlı ile mağlup olduğu kahramanlık destanıdır.

 Aslında bir ruhun, dirilişin, varlığın devamı bir güne sığdırılamaz. Çünkü Çanakkale savaşı bir gün sürmemiştir, bu zafer bir günde kazanılmamıştır, bu harpte sadece bir kişi canını feda etmemiştir.

 Çanakkale bütün maddi kayıplara rağmen vakur bir dik duruştur, uzun vadede kazanmaktır, ölümsüzlüktür.

 Çanakkale konuşan bir tarihtir, natıkı hakikattir. Rahmetli Akif İstiklal Marşı ile bu ruhun millet içindeki en güzel sesi ve duygusudur.

 Çanakkale vatanın, bayrağın, milletin, inancın sembolüdür, benden ve alayı nefisten öte milletin hayat bulmasıdır.   

 Çanakkale ruhunu yaşatmak için de silahla savaş yapılması şartı aranmaz. Bu zamanın silahı, bombası kalemdir, beyindir, inançtır, hasletlerdir, azimdir, çalışmaktır.

 Bu ruh ölmez, öldürülemez, bu ruhun öldüğüne inanlar da ancak kendini aldatırlar. Çünkü güneş balçıkla sıvanmaz, deve kuşu misali başı toprağa sokmakla gerçekler inkâr edilemez, göz yummakla karanlık ebedi olmaz, karanlığın olması aydınlığa erişilemeyeceği anlamına gelmez.

 Ancak bu ruh hissedildikçe yaşar, yaşatıldıkça ölümsüzleşir ve neşvü nema bulur.

 İnsan bir değerdir. Çanakkale ruhunun kıymeti harbiyesi de her nerde ve nasıl olursa olsun bu şuurla yaşamak ve hareket etmektir.

 Hizmet makamı en büyük makam, hizmetkârlık askerliktir. Askerden de erden ta üst rütbeye kadar sorumluluklar, yetkiler farklıdır.

 Yeri geldiğinde âcizane hep ifade ederim; Hiç kimse bir tırnağın ve kılın anlamsız olduğunu söyleyemez diye!

 Bu millete, vatana hizmet etmek için değişik yöntemler söz konusudur. Siyaset ve politika bunlardan sadece bir tanesidir.

 Ülkeyi yönetmek için de ille de bir şeyler olmak, bir makama oturmak gerekmez. Bir şeyler olmak için değil, bir şeyler yapmak için bir şeylere talip olmak her halde en doğrusu olsa gerek!

 Akif; vatan, millet, bayrak, kısaca hayat adına çok güzel bir örnek. Üstelik siyasi ve politik yönü de görmezden gelinemez.

 Kim demiş, ne demiş, kime, niye demiş, Haktan öte halkın rızalığında, yönlendirilmiş gölgelenmiş bir hayatın ötesinde gönüllerde yaşayabilmek, ölümsüz hizmetlerle hayırla yad edilmek, hoş bir sada. Gerisi teferruat…

 Ebediyete irtihal eden vatan ve gönül kahramanlarına Allah’tan rahmet dileyerek, Akif misali çok yönlü insanların bereketiyle İstiklal Marşı ruhunun ebediyete kadar yaşatılması dileği ile Allah tekrar bu millete bir daha İstiklal Savaşını yaşatmamasını temenni ediyorum.

 Her zaman için Çanakkale ruhu…