Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Halfeti: Dünyada Siyah Güllerin Yetiştiği Tek Yer

Türkiye’nin Güneydoğusunda, Şanlıurfa iline bağlı bir ilçe olan Halfeti, dünyada siyah güllerin doğal ortamda yetiştiği nadir yerlerden biri olarak biliniyor. Bu eşsiz güzellikteki güller, Halfeti’nin simgesi haline gelmiş durumda ve ilçeye yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.

Türkiye'nin Güneydoğusunda, Şanlıurfa iline

Halfeti’nin özgün coğrafyası ve benzersiz iklim koşulları, siyah güllerin yetişmesi için ideal bir ortam sunuyor. Siyah gül olarak bilinen bu bitkiler aslında çok koyu kırmızı bir renge sahiptir ve belirli ışık koşulları altında siyah gibi görünürler. Bu güller, genellikle ilkbahar ve yaz aylarında en güzel halini alırken, Halfeti’nin mistik atmosferine büyüleyici bir dokunuş katıyor.

Halfeti Belediye Başkanı, siyah güllerin turizm açısından ilçeye büyük katkı sağladığını belirterek, “Siyah güllerimiz, Halfeti’mizi dünyada eşsiz kılan en önemli doğal güzelliklerimizden biri. Her yıl binlerce turist, bu nadir gülleri görmek için ilçemize geliyor,” dedi. Belediye, siyah güllerin korunması ve tanıtılması için çeşitli projeler yürütüyor. Ayrıca, gül temalı festival ve etkinlikler düzenleyerek kültürel mirası daha geniş kitlelere tanıtmayı hedefliyor.

Turistler, siyah güllerin yanı sıra Halfeti’nin tarihi ve doğal güzelliklerini de keşfetme fırsatı buluyorlar. Birecik Barajı’nın suları altında kalan eski Halfeti, “batık şehir” olarak da anılmakta ve ziyaretçilere unutulmaz manzaralar sunmaktadır. Yerel halk, gelen ziyaretçilere geleneksel misafirperverliklerini göstererek, kültürlerini ve yaşam tarzlarını paylaşıyorlar.

Siyah güllerin büyüsü, Halfeti’yi sadece bir turizm destinasyonu olmanın ötesine taşıyarak, doğa ve kültür harikası bir yer olarak dünya sahnesine taşımaktadır. Bu özel çiçekler, bölgenin gizemini ve zengin kültürel mirasını temsil ediyor ve Halfeti’nin gelecek nesillere aktarılacak değerli bir hikayesini oluşturuyor.