Havaya Girmeyin, Sonucu Görelim
İmralı’dan gelen çağrının, nasıl zor bir yolculuk olacağını ve bölgesel dönüşümün sonucunu bekleyip göreceğiz…

Havaya Girmeyin, Sonucu Görelim
Sevgili okuyucularım,
İmralı'dan gelen bu tarihi çağrı, hepimiz için önemli bir dönemeç olabilir. Çağrının içeriği, umut verici bir geleceğe dair büyük bir adımdır. Ancak barış için atılacak her adım, birçok zorlu engeli ve karmaşık dengeyi içinde barındırıyor.
“Gönüllü” kelimesi
Öcalan'ın çağrısında dikkat çeken “gönüllü” kelimesi, barış trafiğinin ne kadar hassas ve dikkatle yönetilmesi gerektiğini gösteriyor. Aynı zamanda “gönüllü” olarak tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir.” Mealen: Kayıtsız ve şartsız bir şekilde yani hiçbir şart ileri sürmeksizin “gönüllü” olarak PKK terör örgütü kendini feshetmelidir şeklinde anlıyoruz.
PKK terör örgütünün Avrupa Yapılanması
Eğer PKK'nın Kandil, Sincar ve Avrupa’daki yapılanması İmralı’nın çağrısına olumlu cevap verirse, sürecin nasıl şekilleneceğini incelemeye değer. Bu durumda karşımıza çıkan çok önemli sorular var:
1. Kandil, İmralı’yı önemseyecek mi?
2. PKK’nın Avrupa’daki yapılanması, Suriye ve Irak’taki gelir kaynaklarından vaz geçecek mi?
3. Kandil’de 5000’e yakın, Sincar’da 3000’yakın silahlı teröristler, silahlarını kime ve nasıl teslim edecekler?
4. PKK'nın Avrupa'daki yapılanması, petrol ve doğalgaz kaynaklarından, uyuşturucu trafiğinden elde edilen imkânlarından vazgeçebilecek mi?
- Batı'nın çıkarları ve bölgesel hedefleri İmralı’nın çağrısını nasıl etkileyecek?
6. İsrail’in, Suriye’yi işgal hayalleri sona ereceğinden, İmralı’nın çağrısına nasıl bakacak?
Bu sorulara verilen cevaplar, bölgede barışın, başarılı olup olmayacağını belirleyecektir.
İmralı’nın çağrısı yeterli değil
Yalnızca İmralı’dan gelen çağrı neticesinde: “Kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı, PKK kendini feshetmelidir.” Sadece bu gibi cümleler sonucu belirleyemez; aynı zamanda yerel ve uluslararası aktörlerin de nasıl yaklaşacağı, barışın, gelip veya gelmeyeceğini belirleyecek…
Ancak, eğer bu zorlu engeller aşılabilirse, barış için iyimser bir geleceği görmek mümkün olabilir.
Her türlü İhtimale karşı terörsüz Türkiye için, devlet hazırlıklı olmalıdır.
1. Silahların teslim edilmesi,
2. PKK ve YPG terör örgütlerinin finansal kaynaklarından feragat etmesi,
3. Bölgesel güçlerin çıkarlarının dengelenmesi,
Yukarıda zikrettiğim üç madde düşünülen barışın olumlu bir şekilde sonuçlanması için önemli kilometre taşları olacaktır. Ancak, tüm bu adımların doğru ve zamanında atılabilmesi için, her türlü olasılığa karşı devletin hazırlıklı olması gerektiği unutulmamalıdır.
Sonuç olarak, bu çağrının nihai başarısı, daha şimdiden karmaşık bir hal almıştır. Karmaşıklığı çözebilmek için Öcalan dışındaki aktörlerin doğru adımlar atmakla mümkün olacaktır.
Bölgenin geleceği için barış…
Bu barış, yalnızca Türkiye'nin değil, tüm bölgenin geleceği için büyük bir fırsat olabilir. Ama bu fırsatın ne kadar cazip olabileceğini; Kandil, Sincar ve Avrupa’daki yapılanmaların nasıl tavır alacağına bağlı.
Zorlu ama bir o kadar da umut verici bu yolculukta atılacak her adım, büyük bir dönüşümün habercisi olabilir.
Netice itibarıyla;
İmralı’dan gelen çağrının, nasıl zor bir yolculuk olacağını ve bölgesel dönüşümün sonucunu bekleyip göreceğiz…
Selam ve saygılarımla