İğne Oyası Sanatçısı Hatice Hökelekli: “Bu Sanat Sabır İster”
Gazeteciliğin yanı sıra İğne oyası sanatçısı da olan Hatice Hökelekli, bu zarif ve geleneksel sanatın sabır ve titizlik gerektirdiğini belirtti. Hökelekli, “Herkes iğne oyası öğrenebilir ve icra edebilir, fakat bu sanatın gerçek anlamda sanatçısı ve üretimcisi olmak yetenek işidir” dedi.
Hatice Hökelekli, yıllardır bu sanatı icra ediyor ve her bir ilmeğin büyük bir özenle işlendiğini vurguluyor. “İğne oyası, sadece el becerisi değil, aynı zamanda sabır ve zaman isteyen bir uğraş. Bu sanatın güzelliği, detaylarda gizlidir” şeklinde konuşan Hökelekli, iğne oyasının kuşaklar boyu süregelen bir miras olduğunu ifade etti.
Sanatçı, iğne oyasının modern tasarımlarla birleşerek günümüzde de ilgi gördüğünü belirterek, “Geleneksel motiflerin yanı sıra, günümüz modasına uygun tasarımlar da yapıyoruz. Böylece genç nesillerin de ilgisini çekmeyi başarıyoruz” dedi.
Hatice Hökelekli, iğne oyasının sabır ve yetenek gerektirdiğini, ancak bu sanata ilgi duyan herkesin öğrenebileceğini belirterek, “Yeter ki istek ve azim olsun, gerisi zamanla geliyor” diyerek sözlerini noktaladı.
İĞNE OYASI GELENEĞİ
Geleneksel iğne oyası yapımında, önce bir iğne ve uygun bir iplik seçilir. Daha sonra iplik, belirli bir düzen ve teknikle düğümlenerek motifler oluşturulur. Her motif, titizlikle işlenir ve genellikle çiçek, yaprak gibi doğadan esinlenilen şekillerde olur.
İğne oyası, özellikle Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde farklı teknik ve desenlerle kendine özgü bir tarz kazanmıştır. Bursa, İzmir ve Antalya gibi illerde, farklı tekniklerle yapılan iğne oyaları, bölgesel farklılıklar ve zenginlikler taşır.
Son yıllarda, iğne oyası sadece geleneksel kullanım alanlarıyla sınırlı kalmamış, modern tasarım ve moda dünyasında da yer bulmuştur. İğne oyasından yapılmış kolyeler, küpeler ve bilezikler, özellikle el yapımı takı severlerin ilgisini çekmektedir. Aynı zamanda, bu el sanatının unutulmaması ve yeni nesillere aktarılması amacıyla çeşitli kurslar ve atölyeler düzenlenmektedir.
İğne oyası, sadece bir el sanatı olmanın ötesinde, kültürel bir mirasın ve estetiğin simgesi olarak yaşamını sürdürmektedir.