Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

İrfana teksif edilmeli Eğitim

Kimi dilenciler “abi, abla… falanca yerden geldim, dönecem yol param yok” diye dilenirler. Siz de rastlamışsınızdır.

Onlar şuurlu bir şekilde olmasa da, Kur’ân’da (Tevbe Suresi 60. àyet) zekât verilmesi gerekenler arasında “yolda kalmışlar” (zengin bile olsa meşru bir maksadla seyr-ü sefer ederken muhtâc kalmış olan yolcular) olduğunu şuur altından, genetik kodlarından bilirler.

Divan şairlerimizin piri Nedim’in “Murâdın anlarız ol gamzenin iz’ânımız vardır / Belî söz bilmeyiz ammâ biraz irfânımız vardır” deyişine bu var.

İşte bu genetik kodların tamamıdır ki, irfânımızı meydana getirir. Merhum üstad Cemil Meriç “Kültürden İrfana” isimli hacimli eserinde bu mühim mevzuyu fevkalâde güzel bir şekilde tahlil etmiştir:

“Kültür, Batı’nın düşünce sefaletini belgeleyen kelimelerden biri: kaypak, karanlık, samimiyetsiz. Tarımdan idmana, balıkçılıktan medeniyete kadar akla gelen ve gelmeyen düzinelerce mánâ. Kelime değil, bukalemun. İrfân, düşüncenin bütün kutuplarını kucaklayan bir kelime. İrfân, kendini tanımakla başlar. Kendini tanımak, önyargıların köleliğinden kurtulmaktır, önyargıların ve yalanların. Kültür, irfâna göre, katı, fakir ve tek buutlu. İrfân,, insanı insan yapan vasıfların bütünü. Batı, kültürün vatanıdır. Doğu, irfânın…” der.

Dün de bahsettiğimiz gibi; bizde Batılılaşma serüveniyle başlayan, Atatürk ilke ve inkılâblarında netleşen, nihayet İnönü’nün imzaladığı ve irfân yerine Amerikan kültürünü tercih ve teslimiyet anlaşmasıyla artık bataklığın içinde debelenme mecrasına sürüklenmiş “eğitim” sistemi bu yüzden başarısızdır.

Ve hiçbir palyatif tedbir bu nâkısayı değiştirmeye yetmez. Tek çare tez kurtulmak; Batı Kültür bataklığından paniklemeden çıkmaya çalışmak ve genetik kodlarımızın şifalı irfân yoluna rücu etmektir.

CHP zihniyeti bu rücuya irtica diyor! Vatanını savunan bu uğurda ya şehid olurum ya gazi diyen bir askere “savaşma, teslim ol” demekten farkı yok bunun. Zaten “vatan, millet, Sakarya…” deyip duruyorlar ya…

Bunlar beyin özürlüdür. Mehterânın marşlarıyla tören geçişi yaparken iki adım atıp öteki adımda durmaları ve o üçüncü adım istikametine selâm verişi bile bu sefihlerin dilinde “iki adım ileri, bir adım geri” şeklinde ifade bulur.

Medâr-ı iftihârımız, merhum (ikinci Einstein) Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu hoca bizzat dinlediğim bir konferansında, “Dilin bir anlamı da gönüldür. Dilini kaybeden gönlünü yàni kültürünü, irfânını kaybeder” demişti.

Dil devrimi cinâyeti basit bir şeydi zanneden süfehaya kapak olsun bu. Herifler dillerine pelesenk etmiş, “mehter gibi iki adım ileri, bir adım geri” diyorlar, yerli yersiz. Bazıları hálâ CHP’nin genetik kodlarına câhil, hadiseleri partizanlık sebepli zannediyor, temele inemiyorlar. Ah, ah… Merhum Ahmet Kabaklı hocanın “Temellerin Duruşması” kitabı, ismiyle bile ne muhteşemdi.

Herkesin şahsi kütüphanesi vardır (olmalıdır). Bendeniz kütüphaneme ıvır zıvır her kitabı koymam. Ve hepsini okur, puan veririm onlara yüz üzerinden.

Yüz üzerinden yüz almış Ord. Prof. Ali Fuad Başgil hocanın “27 Mayıs İhtilâli”, “Gençlerle Başbaşa” kitapları, merhum Eşref Edip (Fergan)’ın “Kara Kitap”ı, Kabaklı hocanın “Temellerin Duruşması” ve merhum Cemil Meriç üstadın “Kültürden İrfâna” telifleri bunlardan bazılarıdır.

Keşke «Millî Eğitim» sistemimizi de böylesi güzel ve faydalı eserler ışığında yeni baştan tanzim edebilsek. Bugünkü eğitim belki biraz cehaleti izâle ediyor ama afedersiniz eşeklik bâkî kalıyor.

Çocuklarımız üniversite bitiriyorlar lâkin (latince harflerle basılmış olmasına rağmen) yüz sene öncesinin telifâtını (kitaplarını) hakkıyla okuyup anlayamıyorlar!

Cahit Sıtkı Tarancı’yı, Recaizâde Ekrem’i, Ahmet Midhat Efendi’yi, Ömer Nasuhî Bilmen’i okurken sözlük arıyorlar. Çare olarak hepsini sade suya tirit zamane fakir, kısır lisána tercüme (!) ettiler!

Vah ki vah, ah ki ah… FETÖ, CIA, PKK, uyuşturucu (narkotik) hepsi ciddî meseleler de, davânın büyüğü hep «eğitim». Dil bozuksa gönül bozuk, düşmanın diliyle konuşup düşünüyorsan, mücadeleye mesned teşhisin de yanlıştır! 26.05.2021

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER