İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun, bağımsız bir Kürt devleti kurulması gerektiği yönündeki açıklamaları, Orta Doğu’da zaten karmaşık olan dengeleri daha da sarsacak bir gelişme olarak değerlendiriliyor.Bu, İsrail’in kendi güvenliği ve stratejik çıkarları doğrultusunda yaptığı bir hamle olarak değerlendirilebilir.
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesud Barzani, son dönemde bağımsızlık ilan edebileceklerinin sinyalini verdi. Barzani’nin, “Irak parçalanıyor. Kürdistan halkının geleceğine karar verme zamanı geldi” sözleri, bölgede yeni bir bağımsız devletin doğabileceğine işaret ediyor. Ancak Barzani’nin planları sadece Irak’la sınırlı değil. Türkiye’den 30’a yakın şehri de Kürdistan’a ilhak etmek istiyor. Bu durum, özellikle Türkiye için ciddi bir tehdit oluşturuyor ve İsrail’in bu plana destek vermesi, bölgedeki tansiyonu daha da yükseltiyor.
Netanyahu’nun bağımsız Kürdistan devleti çağrısı, İsrail’in Ortadoğu’daki ılımlı güçlerle daha geniş bir ittifak kurma çabasının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Bu stratejik hamle, İsrail’in İran ve Şii nüfuzunu dengelemeye yönelik bir adımı olarak da görülebilir. İsrail, Kürtlerin bağımsızlığını destekleyerek, bölgedeki Şii-Sünni çatışmalarında dengeleyici bir rol üstlenmeye çalışıyor.
Uzmanlar, Netanyahu’nun bu açıklamasının, Irak’ın bütünlüğünü savunan Amerika Birleşik Devletleri’nin tezleri ile ters düştüğüne dikkat çekiyor. ABD, Irak’ın bir bütün olarak kalmasını ve merkezi yönetimin güçlenmesini savunurken, İsrail’in Kürt devletine olan desteği, bu politikanın tam aksi bir yönde. Bu durum, ABD ve İsrail arasında Ortadoğu politikaları konusunda bir anlaşmazlık yaratabilir.
Irak, Netanyahu’nun sözlerine henüz resmi bir yanıt vermemiş olsa da, bu açıklamaların bölgedeki Arap ülkeleri arasında huzursuzluk yaratacağı kesin. Kürtlerin bağımsızlık talepleri, özellikle Türkiye, İran ve Suriye gibi Kürt nüfusunun yoğun olduğu ülkelerde büyük bir tehdit olarak algılanıyor. Bu ülkeler, Kürtlerin bağımsızlık kazanmasının kendi toprak bütünlükleri için de bir risk oluşturabileceği endişesini taşıyor.
İsrail Başbakanı Netanyahu’nun bu açıklamaları, Hamas’ın Türkiye’nin ileri karakolu olduğu söylemlerini de destekler nitelikte. Hamas, İsrail’in bölgedeki varlığına karşı en güçlü direniş gruplarından biri olarak biliniyor ve Türkiye, Hamas’a yönelik desteğiyle dikkat çekiyor. Bu bağlamda, Hamas’ın direnişi Türkiye için çok kıymetli hale geliyor. Hamas’ın bu direnişi, Kürtlerin Türkiye’den toprak almayı planladığı bir dönemde, Türkiye’nin ulusal güvenliğini koruma açısından da büyük önem taşıyor.
İsrail Başbakanı Netanyahu’nun bağımsız Kürt devleti kurulması çağrısı, bölgedeki dengeleri değiştirebilecek önemli bir gelişme. İsrail, Kürtlerle yeni bir ittifak kurarak, Ortadoğu’da kendi güvenliği ve stratejik çıkarlarını korumayı hedefliyor. Ancak bu hamle, ABD ve diğer bölge ülkeleri ile olan ilişkilerde yeni gerilimlere yol açabilir. İsrail’in bu stratejisi, Kürtlerin bağımsızlık mücadelesini destekleyerek, Ortadoğu’da yeni bir dönemin kapılarını aralayabilir. Hamas’ın direnişi ise, Türkiye için sadece İsrail’e karşı değil, aynı zamanda Kürtlerin genişleme planlarına karşı da kritik bir savunma hattı oluşturuyor.
YORUMLAR