Jiletlemesinler, anlasınlar yeter

Ecdadımız ne güzel demiş, “bir musibet bin nasîhatten evlâdır” diye.

Seçim sath-ı mailinde işler son noktaya geldi. Milletvekili aday listeleri açıklandı. Hiç böyle olmamıştı. Bu kez aday listeleri kıyamet kopardı.

Aday listeleri üzerinde kafa yoranlar hemen her tv kanalının haber programlarında tartışıyor. Bu tartışmalarda benim adaylardan çok başka bir konuya kafam takıldı…

Bu söyleyeceklerime “hoppala bu da nereden çıktı” diyecek okurlarımız o konuşmaları atlamış olmalı. Belki “kim aday oldu falanca neden aday da, filanca neden değil” derken gaflete düşüp dikkat edemediler.

Meğer milletvekili olmayanların itibarı şerefi olmazmış… Evet, evet aynen böyle laflar edildi. Elbette bu şekilde ifade edilmedi ancak her şey zıddıyla kaimdir binâen’aleyh bazı sözler de tersinden yorumlanır.

Meselâ “milletvekilliği itibarı çok mühim” derseniz milletvekili olmayanların itibarı olamazmış gibi bir mánâ çıkar. Netekim bir değil birkaç kez rastladım daha beter laflar bile ediliyordu. Aday listelerinin ehemmiyeti birileri için bu şekilde bir mánâ taşıyordu.

Onlar listelerdeki adayların seçildikleri takdirde hakkıyla hizmet edip edemeyeceklerine bakmıyor, seçilecek olanların büyük bir itibara kavuşacaklarını konuşuyorlardı. Yazık ne esef verici bir şey bu.

Milletvekilleri (en azından böyle ifade edilirdi eskiden) kendilerine vekalet veren milletin hizmetkârıdır!. Esasen gerek hukuki sahada, gerekse iktisatta, malî işlerde olsun asil-vekil meselesinde durum aynıdır.

Avukatların, mali müşavirlerin, şirket yöneticilerinin, mebusların yàni tüm bu vekillerin görevi, asillerin (vekalet verenlerin) haklarını ve/veya çıkarlarını korumaktır. Burada ille de bir itibar sözkonusu ise, bu öncelikle vekilde değil asildedir.

Aman Allah’ım ne kıyametler kopuyor bir koltuk uğruna…

− Kopar tabîî Ercan Bey, bak sen de söyledin bütün itibar o koltuklara oturacakların olacak. Bize düşen de o “itibarlılardan” bir tanıdık ile işimizi bitirmek, geçinmek…

Adam haklı vaziyet aynen böyle çünkü. Hele tam imansız takım için durum daha bir ehemmiyetli.

CHP’nin aday listesine tepkiler dinmiyor. 14 Mayıs CHP mebus adayı listelerindeki FETÖ destekçileri, PKK seviciler CHP’nin hálâ eski kafadaki Atatürkçü seçmenini çileden çıkardı.

Muharrem İnce ḳadîm bir CHP’li olarak haklıydı kendince. Bunların sözde Atatürkçü olduklarını bildiği için ayrıldı ve Memleket Partisi’ni kurdu. Buna katılıyorum ve buradan ilân ediyorum: Gerçek Atatürkçülerin sayısı Muharrem Bey’e verilecek oylarla ortaya çıkacaktır, gerisi hikâye.

Hepinizin tv’lerden tanıdığı lagaluga uzmanı CHP’li gazeteci (!) Enver Aysever, İzmir vekil sıralamasında en ön saflarda bulunan FETÖ iltisâklı Yüksel Taşkın ve A. Tuncay Özkan yüzünden öfke krizlerine girdi.

Aysever “1. sırada Fetullah Gülen hayranı, 2. sırada karanlık Tuncay Özkan, İzmirliler kendisini jiletleyecek” dedi.

Ben de ona ve onun gibi düşünen tüm CHP’lilere diyorum ki, “baylar bayanlar kendinizi merhum Müslim Gürses’in konserlerindeki ahmaklar gibi jiletlemenize gerek yok. Bilakis kendinize gelin, gerçeği görün artık. Hálâ uyanmadınız mı?”

Bu CHP’nin eskisi neydi ki yenisi ne olsun? 11.04.2023