Nöbetçi Eczaneler
Danimarkalı bilim insanlarının yaptığı bir araştırma, kriz dönemlerinde kadınların erkeklere oranla hayatta kalma olasılığının daha yüksek olduğunu ortaya koydu. İngiliz Daily Telegraph gazetesinde yayımlanan bu çarpıcı araştırma, kıtlık, salgın gibi zorlu yaşam koşullarında kadınların daha uzun yaşadığını gösterdi.
Kriz Dönemlerinde Kadınlar Daha Dayanıklı
Güney Danimarka Üniversitesi’nden araştırmacıların yürüttüğü çalışma, geçmişteki kriz dönemlerinde kayıtlara geçen ölüm oranlarını analiz ederek önemli sonuçlara ulaştı. Araştırmada, İrlanda’da 1845-1849 yılları arasında yaşanan patates kıtlığı gibi tarihin zorlu dönemleri incelendi. Bu dönemde her iki cinsiyet için de beklenen yaşam süresi 38 yıl iken, kriz tırmandığında erkeklerde 18,17 yıla, kadınlarda ise 22,4 yıla düştü.
Araştırmanın baş yazarı, bu bulguların kadınların biyolojik olarak daha güçlü olduğunu ve kriz zamanlarında hayatta kalma yeteneklerinin daha yüksek olduğunu ortaya koyduğunu belirtti. Kadınların kriz dönemlerinde erkeklere kıyasla daha uzun yaşama eğilimleri, özellikle doğumda daha düşük ölüm oranları ve ergenlik döneminde yaşama şanslarının daha yüksek olmasıyla da ilişkilendirildi.
Diğer Kriz Dönemlerinde Benzer Sonuçlar
Güney Danimarka Üniversitesi’nden araştırmacılar, sadece İrlanda’daki patates kıtlığı değil, aynı zamanda başka zorlu dönemleri de incelediler. Bu dönemler arasında, 18. yüzyılda İzlanda’daki ölümcül soğuklar, 1933’te Ukrayna’daki Holodomor kıtlığı ve 20. yüzyılın başlarındaki İsveç’teki sıtma salgını gibi farklı krizler yer aldı. Bu durumlarda da kadınların erkeklerden daha uzun süre hayatta kaldığı gözlendi.
Biyolojik ve Sosyal Faktörler
Araştırmanın yazarları, kadınların biyolojik dayanıklılığının yanı sıra sosyal faktörlerin de hayatta kalma oranlarına katkıda bulunabileceğini belirtti. Kadınların kriz zamanlarında toplumsal rollerinin ve sorumluluklarının farklı olması, erkeklere kıyasla daha dayanıklı olmalarına katkıda bulunmuş olabilir. Ayrıca, kadınların bağışıklık sistemlerinin ve metabolik rezervlerinin erkeklere göre daha güçlü olduğu da belirtiliyor.
Bu araştırma, kadınların kriz dönemlerinde daha güçlü ve dirençli olduklarını bilimsel verilerle ortaya koyarak, biyolojik farklılıkların ve toplumsal dinamiklerin hayatta kalma üzerinde nasıl etkili olduğunu gösteriyor. Danimarkalı bilim insanlarının bu çalışması, cinsiyetler arası biyolojik farklılıkların daha iyi anlaşılması adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.