Kânun teklifini sevsinler

Dilimize nereden sokulduğu meçhul ahlâksız bir söz var: “Bayram değil, seyran değil eniştem beni niye öptü” diye. Gûya gösterilen ilginin, yakınlığın bir sebebi olmalı anlamında.

Bendeniz bu tür millî ahlâka (fevkalâde) mugâyir (aykırı, ters, zıt) şeylerin etik tartışmasına bile karşıyım, abesle iştigaldir.

Bay Kemal’in (başörtüsü ile alâkalı) kânun teklifi meselesini ve arkasındaki menfur, sinsi niyeti anlatmak istiyordum, ilk aklıma düşen bu oldu... İslâm ahlâk ve seciyesine taban tabana zıt bir laf. “Baldız baldan tatlıdır” lafını yumurtlayan şerefsizlik, yanına bir de bu kerih (iğrenç) lafı ilâve etmiş olmalı.

Pekâlâ bunu mer’iyetten kaldırıp yerine ne koyabiliriz? Hem ahlâk ve seciyemize uygun, hem de veciz, ihtiyacı karşılayacak bir kelâm bulmalıyız.

“Hoppala, durup dururken nereden çıktı şimdi bu?” İhtiyacı karşılar belki ama pek kaliteli olmaz. Vurucu ve hattâ ilgâ (iptal, hükmü kalmama) ettiğimiz ahlâk dışı sözün lafzen (anlamı değil lafzı, sözleri) benzeri bir kelâm olsa?

Meselâ şöyle desek? “Bayram değil seyran değil nereden çıktı bu izzet ü ikram?” Ahlâksızlığın alemi var mı? Bak istenirse bulunuyormuş değil mi?

* * *

Çok uzattık bahsi, sadede (asıl mevzûya) gelelim:

Yetersiz siyasetçilerimizden Meral Akşener “...ülkemizi, her şeyden önce, bu ucube sistemden kurtaracak, cumhuriyet değerlerimizle, kadim devlet geleneklerimizle ve 21’inci yüzyılın ruhuyla milletimizi hak ettiği gibi, asaletle yöneteceğiz” gibi laflar etmişti...

Esasen samimi olsa, (en azından birkaç lafı) tebrike şayan. Lâkin samimiyetsizliği öylesine áşikâr ki... Daha ilk aferini alacakken hemen ardındaki sözleriyle öncekileri de mahvetmiş:

“...ülkemizi, her şeyden önce, bu ucube sistemden kurtaracak” derken ümitlenip, seviniyor; lâkin devamında kumaşının rengini belli edercesine laflar!.

Ucube (hakikaten ucube, bozuk, mer’iyetten kalkması gereken) sistem yerine teklif ettiklerine bakın:

“Cumhuriyet değerlerimizle, [millî değerlerimiz değil, Atatürkçü, İslâm’ı dışlayan..... REB] kadim devlet geleneklerimizle [Meral ablanız. «kadim»in mánâsını bilmiyor olmalı. Cumhuriyet değerlerinin başı, İslâm’ı Anayasa’dan çıkaran 1924’lerdir. Oysa «kadim» deyince en az Osmanlı’nın kuruluşuna, hattâ Büyük Selçuklu Devletine kadar gitmelisiniz...... REB]  ve 21’inci yüzyılın ruhuyla [çağdaş dünyada bu her yönüyle sapık ve kıyamete götüren ruhtan tiksinmeyen kalmamışken.... REB] milletimizi hak ettiği gibi, asaletle yöneteceğiz...”

Sayın Akşener, sizde o asaletten zerre miskal olaydı millî değerlerimizi ağzınızdan düşürmez, Müslüman kadını gibi görünürdünüz. CHP’li bayanlardan ne farkınız var? Tesettür yok, Cumhuriyet değerleri... Anlat anlat heyecanlı oluyor...

Akşener’in devamında anlattıkları da (cumhuriyet, kadın ve gençler üzerine) hakkındaki iddialarımızın isbat delilleri. CHP ile yürüttüğü Millet İttifakı’ndan ziyade kendi partisine vurgu yaparak “İYİ Parti iktidarına az kaldı” demesi ise, ayakları kırık altılı masanın ne halde olduğunun isbatıdır.

Bay Kemal’in başörtüsü çıkışı (CHP’nin Meclis’e sunduğu 3 maddelik kânun teklifi) ne denli samimi ise Meral abla da o kadar samimi. Bay Kemal, “Kadınların giyim kuşamını siyasetin tekelinden çıkartıyoruz. Bu hakkı yasal güvenceye alacağız. Bunu bir tartışma konusu olmaktan tümüyle çıkartacağız” dedi. CB sayın Erdoğan cevaben, “o zaman buyrun Anayasa’yı değiştirelim” diyerek ve anında bu zevatın (milâttan önceki!) “başörtüsü düşmanlığını tescil” videolarını gösterdi, rezil etti hepsini.

İnsànda biraz utanma olur. Tükürdüğünü yalamak iğrenç. Bunu siyaseten yapmak daha da iğrenç ve bence gereksiz de. O kadar da balık hafızalı değiliz. Daha dün ikna odalarınız vardı. Unutulacak şeyler miydi onlar? Ha Nur Serter?

Biricik kızımı kapıda ağlatarak uzaklaştırdınız Üniversiteden. Yıllar sonra hiç de haketmediği düşük bir puanla “takı tasarım” okudu. “Allah indinde inşá’allah böylesi hayırlı olmuştur” dedik de, soysuzluklarınız olmayaydı, kızım iyi bir hekim, bir hanımefendi hukukçu da olabilirdi. Allah cezanızı versin. 06.10.2022