Kar yağdı…

İstanbul’a geç de olsa kar yağdı. Biraz da fazla yağdı ama öyle bir metreyi aşacak boyutlarda; 1987’deki gibi de olmadı.

Fakat faciaları, mutad-ı şitamız^[1] gibi yine fevkalâde büyük oldu. Yüzlerce kaza, ölenler, yaralanıp sakat kalanlar oldu…

Zincirleme trafik kazaları, zincirsiz ve hattâ yaz lastikli gerdûne-i iclâlin^[2] buzlu yollarda kayıp başka bir sürü araca hasar vermesi…

Karlarını temizlerken aracı kendiliğinden kayanlar… Sonra bu kayan arabaların ardından koşanlar…

Kaymakta olanı durdurmaya çalışan hayırseverlerin otomobilin önüne set olup durduramayışları, birlikte kaymaya devam etmeleri…

Ve daha böyle nice kar komedyaları da cabası…

Bunlar gördükleriniz… Tv’lerden seyrettikleriniz. Bir göremedikleriniz var. Üşüyenler, aç bilaç ısınmaya çalışanlar…

(İkinci yazı) Osmanlı ahfâdı…

Yalnızca Türkiye değil tüm İslâm âlemini tahkir ve tahrik etti, Kâbe’ye büyük saygısızlık yaptı LGBT’li talebe müsveddesi; sözde Boğaziçili, özde PKK yanlısı hergeleler…

İçimizdeki terör yandaşlarının faaliyetleri birkaç hadise ile sınırlı kalmıyor. Gün geçmiyor ki yeni bir provokasyon yapılmasın… Bir de (PKK; FETÖ gibi) aleni terör örgütlerinin yediği haltlar var.

Geçtiğimiz hafta Terör örgütü PKK’nın sözde üs bölgesi Gara’ya şanlı TSK’miz tarafından 10 Şubat’ta başlatılan Pençe Kartal-2 harekâtı, 53 teröristin gebertilmesi ile sona erdi. Lâkin bir mağarada ellerinde 6 senedir esir kalmış 13 asker, polis ve sivil insanımızı da kaybettik. Operasyon sırasında PKK itleri tarafından kafalarına sıkılarak mağarada şehid edildikleri ortaya çıktı. Milletçe kahrolduk.

Halk devletten daha radikal tedbirler almasını, hattâ “madem öyle işte böyle” deyip meselâ heykelci Selo’nun  idam edilmesini bile istiyor. İdam cezası hálâ geri getirilemediği için bunları “uçuk” istekler olarak görebilirsiniz. Lâkin iş öyle değil… Halk haklı beyler.

Baksanıza biz gevşek davrandıkça onlar ve içimizdeki uzantıları nasıl da keyif alıyorlar. HDP ve kankası CHP’nin yanısıra bir sürü cibilliyeti bozuk, #garêefsanesi hashtagı açmış; Türkiye’ye, CB Erdoğan’a, Bakanlarımıza ve TSK’ne kin kusuyor, 13 şehidimiz için kıçlarına kına yakıyorlar…

“TSK’ni Garê’de yendik” diyene mi, poposu Ermenistan ve İsrail’e dayalı terör örgütü PKK’nın Piçlik Komitesi Üyesi Duran Kalkan’ın “TSK, Garê operasyonu ile HPG anakarargâhını hedefledi, yenilgi alınca da esir askerleri öldürüp yenilgisini gizledi” diyenine mi küfredersiniz? Sayın Süleyman Soylu “bunları parça pinçik edemezsek yüzümüze tükürün” diyor öfkeyle. Samimidir ama yetmez…

“Osmanlı ahfâdıyım” diyorsan ağızlarını tıkayacaksın. Sen de ecdadın gibi bu itlerin (vücutlarının) devletimize muzır olduğunu^[3] ilân ile Apo ve Selo gibi iri köpeklerini (derhal) asacaksın!..

Hem de ibret-i âlem olacak şekilde sallandıracaksın ki, dağ köpekleriyle birlikte onları havlatan dış mihraklar da kahrolsun ve yalnız 13 şehidin yakınları değil tüm Türkiye “şühedanın intikamı alındı” diye şâd olsun…

Herifler 13 arslanımızı şehid etmiş, PKK’nın 53 uyuz itini o arslanlara denk mi görüyoruz ki teselli olcağız sayın Soylu?

REGAİB KANDİLİNİZ mübarek olsun. 18 Şubat 2021

——————————————————————
[1] Şita: Kış. Her zamanki alıştığımız kış manzaralarımız…
[2] Gerdune binilen vasıta yàni araba, iclâl ise ululuk, büyüklük, tâzim demek. Böylece gerdûne-i iclâl, kimi vakitlerde padişahların bir yerden bir yere götürüldüğü atlı saltanat arabasıdır. Biz lüks otomobiller için kullandık tâbiri.
[3] Osmanlı böyle hainler için “vücudu devletimize muzır olan…” der ve bekletmeden kellesini vururdu.