Kişilik ve karakterimiz en büyük sermayemizdir

Kişilik ve karakterimiz en büyük sermayemizdir

İletişim, ilişkiler, diyaloglar, dostluklar ve düşmanlıklar… Günümüzdeki ilişkiler tek kullanımlık çaya benziyor. Oysa dostluklar demlendiği zaman kıymet kazanır. Çağımızda tek kullanımlık insan ilişkileri gittikçe yaygınlaşıyor.

İletişim bir anlamda mutlu ve huzurlu yaşamaktır. İletişimin ilki kendimizle olan iletişimdir. Davranışlarımızda birinin bizi gözetlemesine gerek yok, kendi kendimizi gözetliyor muyuz buna bakmak gerekir!

Düşünün ki bir şehir temizlenmekle temiz olmaz, kirletilmezse temiz olur. Bir iletişim de sağlıklı kurulursa mutluluk verir. Sağlıklı iletişim için de doğru telaffuz, zengin kelime dağarcığı ve kalpten çıkan söz gerekir.

Az okuyup, çok konuştukça, kitaplardan uzaklaşıp emojilere kapıldıkça, güzellikler de gönüllerden koptu. Gelişmiş toplumlarda insana yatırım yapılıyor. İnsana değer veriliyor. Bizde ise kullanılmak üzere olan nesnelerin yerini insanlar aldı. İletişim temelde çıkar, menfaat uğruna insanların birbirini kullanmasının tercihine dönüştü.

Söz kalpten uzaklaştı, göz temastan kaçındı, samimiyet maskelendi. Ne var ki kalpten çıkan söz kalbe gider. Ağızdan çıkan söz sadece kulağa gider. İletişimin temeli içtenliktir. Gönlü güzel olmayanın sözü de güzel olmaz. Türlü yemeklerle karnımızı beslerken, süslü ve yavan cümlelerle kalbimizi ihmal ediyoruz.

Söz, yüz ve göz arasındaki bağlantıyı kuramaz isek gözlerin gücünü anlamadan sözlerin tesirini kavrayamayız. İlk önce gözlerle iletişim kurmalıyız. Bu nedenle Mevlana der ki “Aynı dili konuşanlar değil aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir.” Geothe ise “Kalp ne ile doluysa dudaklardan o dökülür” der.

Yalanlarla renklenmiş, iftiralarla süslenmiş, dedikodularla çoğalmış iletişimlerde insanlar birbirinin yüzüne bakmadan konuşur hale geldi. Yalan yere yemin etmeler, şaka diye küfrü makbul görmeler…

Eğer kalbimiz kibir, küfür, yalan doluysa elbet de dudaklardan bunlar dökülür. Yok, eğer kalbimiz doğruluk, merhamet, alçakgönüllülük doluysa dudaklardan bu güzellikler dökülecektir.

Kişilik ve karakterimizin yansıması olan sağlıklı bir iletişim kurabiliyorsak o zaman elde ettiğimiz iletişim becerisi bize iç huzur, öz güven, tutarlılık, erdemlilik, saygılı olma, huzur, mutluluk ve başarı kazandıracaktır. Çünkü iletişimde adab-ı muaşeret kuralları önemlidir.

Yerinde eleştiri, olgun bir kişiliğe sahip olmak, giyim kuşama önem vermek, rahatsız edici davranıştan kaçınmak, oturup kalkmada özen göstermek, hoşgörülü olmak, dürüst davranmak, hakikati söyleme önemlidir.

Ağzımızdan çıkan sözün doğal etkileme alanını keşfedebilirsek karizmaya sahip olabiliriz. Tatmin olmak için “her yol mubahtır” der isek egoist olabiliriz, bunun da sınırları yoktur. Sakin ve doğallığın neticesini yakalar isek o zaman da öz güven sahibi olabiliriz.

Unutmayalım ki bizi diğerlerinden farklı kılan her şey kişiliğimizdir, karakterimizdir. Bu iki kazanım da en büyük sermayemizdir.