Kolay yazı başlıkları

Bazı insanlar kolayı bazıları zoru seçer. Kolayı seçenler «şark kurnazı» da tâbir edilen bedevi kafalı, yeteneksiz veya vasat yazarlardır. Zoru tercih edenler ise gerçekten akıllı, dâva veya mefkûre sahibi iyi üstün yazarlardır.

Bazı kolay yazı başlıkları:

1)   Atatürk şöyle adamdı…

2)   Erdoğan şunu yaptı, bunu yapmadı…

3)   Beyaz türbanlı kadının orada işi ne?

4)   Döviz fiyatları fırladı, Türkiye mahvoldu…

5)   Amerika F-35’leri vermedi, paramızı iade etmedi…

6)   Cumhuriyet bayramında Anıtkabir’e koştular…

7)   Feşmekan takıma transfer: iki milyon dolar!

Bazı zor yazı başlıkları:

1)   Atatürk Sultan Vahdettin’in kızıyla evlenseydi?

2)   Erdoğan Batı’ya kafa tutabilen bir liderse ardında kimler vardır?

3)   Türbanlı (başörtülü) kadınlarımızın tarihî çilesi bitmiyor. Bu devirde hálâ başörtü ve İslâm düşmanlığı yapanlar çağdaş olabilir mi?

4)   Döviz fiyatları fırladı, Türkiye’yi mahvetmek isteyenler altın üzerinde de aynı oyunu oynuyorlar…

5)   Türkiye ABD’yi dize getirip paramıza çöktüğüne pişman edebilecek mi? “Kendi uçağımızı yaptık, size de verelim mi?” dediğimizde ABD ne halt edecek?

6) Kadınlarımız neden erkeklerimizden daha başarılı?

7) Futbol erkeklerimizin beynini iğdiş mi ediyor? Dünyada taraftarlığın katliama dönüştüğü başka ülkeler de var mı?

Muhterem okurlarım bazıları kolayı bazıları zoru seçer. Köşe yazısı okuma meraklısı iseniz, (yukarıda birkaç maddede misâllendirdiğim) zor konularda kalem oynatanları tercih edin. Kolaycılarda kafa yoktur, yetenek yoktur, bilgelik hiç yoktur!..

Okumak bir şeyler edinmek içindir. Beyhude göznurunuzu tüketmeyin. Papağan gibi ezberlediklerini tekrar eden, ideolojik manyakların, slogancı beyinsizlerin köşe yazısı ya da eski tâbirle fıkra sayılmayacak zevzeklik ve gevezeliklere göz ucuyla bile bakmayınız.

Bendeniz merhum üstad Mehmed Şevket Eygi’nin tiryakisi idim. Onu okumadan güne başlamazdım desem başım ağırmaz. Bu yüzden onunla ilgili günü gününe arşivime kaydedilmiş yazılar yalnız bende vardı. Şimdi Bedir Yayınevi kitaplaştırdı hepsini, tàbi arşivimden alarak.

Zátıâlileri (Allah gani rahmet eylesin) bu nedenle bir mükâfat olarak bendenizin o zamanlar faaliyette olan haber sitem (haberkalem.com) için 101 yazı vermek istemiş ve bunlardan 95’ini verebilmişti.

O yazıları da Bedir Yayınevi’ne teslim ettim. Bir önsöz ve kitap kapağı yazısı yazdığım o kitabın adı da, bendenizin isteği ile bu yüzden MÜKÂFAT oldu.

Muhterem karilerim, siz siz olun böyle değerli insanların yazılarını okuyun. Canınız biraz da muzipçe, eğlenceli ve zeki bir yazarı okumak isterse Sabah yazarı Engin Ardıç bey gibileri de okuyabilirsiniz tàbi.

Fakat sakın ha, “çölfaresi ne yazmış, sivridil bugün neler kusmuş, yazdıkları doğru mu, çoğu (nasıl olsa kimse araştırmaz diyerek ilâve edilmiş) palavralar mı?” diye merak bile etmeyin.

Siz hiç üzerinde “Fare Zehiri” yazıyor olmasına rağmen, gerçekten öldürücü müdür diye test etmeye, kutudan birazını ağzınıza atıp tatmaya kalkıyor musunuz ki, bu zararlı yaratıkların yazdıklarını da okuyup canınızı sıkacak, beyninize zehir akıtacaksınız?

Min gayr’i haddin tavsiyem, okumayı kutsal bir meşgale olarak görün. Yarın rûz-i mahşerde her nefesimizin hesabı sorulacak. Nelerle meşgul olduğumuzun hesabı var yàni. Allah’a emanet olun. 06.11.2021