(Kültür BioNTech Aşısı laboratuvar çalışması No: 2)
Ahlaksızlığa karşı direniniz. Bugün dünyada Müslüman olmayan nice ülke var ki, İslâm ve Kur’ân ahlâkına bizden daha yakınlar. Meselâ, Yeni Zelanda, Japonya… Siz (altı asırdan fazla dünyaya üstün güzel ahlâkıyla örnek olmuş bir ceddin ahfadı olarak REB) ahlâk ve fazilet bakımından onlardan yüksek olmalısınız.
(Ahlâk konusundaki çalışmalar ferdin gayretiyle de birleştirilmelidir. Aşı olmakla beraber maske takmayı ihmal etmemek, beslenmeye dikkat etmek gibi.
Burada maske, kötü arkadaşlarla teması kesmek, uyuşturucuların ilki olan alkolden ve hattâ sigaradan uzak durmak gibi şeylerdir. Beslenmek ise faydalı kitap okuma alışkanlığı edinmektir. Millî Eğitim Bakanlığı çocuklarımızin bu alışkanlığı edinmesi için yeterli gayreti göstermelidir. Ve bazı yanlış tarihî bilgilerle, devrim (inkılâb) tarihi gibi saçmalıklar okul kitapları arasından kaldırılmalıdır. REB)
(Kültür BioNTech Aşısı laboratuvar çalışması No: 3)
Sizi lisan ve edebiyat bakımından cahilliğe, geriliğe mahkûm ediyorlar direniniz, çok yüksek seviyede edebiyat kültürüne sahip olunuz. Sakın “ben inşaat mühendisi, tarımcı, maliyeci olacağım bana edebiyat gerekmez” gibi aptalca laflar etmeyiniz. Sadece edebiyat yetmez ama ne kadar edebiyat kültürün varsa o kadar düşünebilirsin.
(Edebiyat adı üstünde edeb ile başlar. Müslüman Türkler bu konuda (devirlerindeki) Müslüman milletlerden daha fazla gayret göstermişlerdi. Elimizdeki tarihî vesikalar bunu isbatlıyor. O hâlde laboratuvara sokulan gençlerin iyi bir edebiyat kültürü almaları temin edilecektir.
Dünyada ecdadını tanımayan nesilleri ve tarihiyle irtibatını kesmiş bir devleti olan başka millet yok. Behemahal bu durum tersine çevrilmelidir. Elbette Dünya edebiyatı da (hasseten büyük edibleriyle) etken maddeye katılmalı, fakat öncelik ve aslî etken madde kendi edebiyatımız olmalıdır. REB)
(Kültür BioNTech Aşısı laboratuvar çalışması No: 4)
İslam’ın yüzeyinde kalmayınız. Derinliğine nüfuz ediniz. Yüzeysel Müslüman da elbette Müslüman’dır lâkin onun İslâm’dan nasibi azdır. Beş vakit namaz konusunda çok hassas, çok dikkatli, çok disiplinli olunuz. Sahih bir inançtan sonra en önem vereceğiniz şey namazı dosdoğru kılmak olsun. Namazı yitiren bireylerin ve toplumların çökeceğini, helâk olacağını ayne’l-yakin biliniz.
(Adam namaz kılmıyor, benim kalbim temiz diyor. Behey nádân Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) kalbi háşa kirli miydi de hepimizin kıldığından fazla namaz kılmıştı. “Bizim namazımızı Ali kıldı (bizim kılmamız gerekmiyor)” demek de kâfirce bir sözdür. Beş vakit farz namazlarını eda etmeyenin kalbi karadır, küfüre açıktır yàni kirlidir.
Gelelim bizimkilere. Müslümanların ekserisi iki rekat namazı ta’dîl-i erkâna (namazın kıyam, rükû ve sücut gibi rükünlerini acele etmeksizin âdap ve usûlüne göre yerine getirmek) riayet ederek kılamıyor. Çoğu Müslümanda bu ilmihal bilgileri fevkalâde eksik ve hatalıdır.
Bu eksik, hattâ zavallı halinden bihaber bazıları da giyiyor cübbeyi, takıyor sarığı “tarikatliyim” diye salına salına geziyor! Tarikat marifet yoldur varana. Tarikat haktır ve nasibi olanlar kârdadır, derinliğine nüfus ederler dine. Fakat asla tarikatçılık yapılmamalı, bölücülük ve tefrika bu mübarek sahaya sokulmamalıdır. Böyle yapanlar İslâmın değil derinliğine, yüzeyine bile nüfuz edememiştir. REB)
Muhterem gençler günlük yazılarım uzun oluyor bu yüzden bu konuyu da üç bölüme ayırmıştım. Yarın son bölüm. İnşá’allah hem siz, hem sair aşı çalışması yapanlar için hayırlara vesile olmuş oluruz.. 28.11.2021
YORUMLAR