Kumaş Dergisi Edebiyatın Sert Buzlarını Kırabilecek Mi?

Ulusal bazda süreli yayın yapan dergiler arasında tartışmalar çıktı. Birtakım dergiler “Türk Edebiyatı terimi kullanılmalıdır.” Şeklinde açıklama yapınca bazı dergiler de bu yayınları “Irkçılıkla” ve “Milliyetçilikle” suçladı. Ciddi tiraj sayılarına ulaşan bu dergiler, edebiyattan bahsederken “Türkiye Edebiyatı” şeklinde kullanımı daha doğru bulduğunu dergilerinin sayfalarında açıkladı.

Edebiyat camiasında tartışmalar devam ederken, yayın sürecine yeni başlamış bir dergi çıkarak “Edebiyatta Seferberlik” ilan etti. Şiir dünyasında ve sanat alanında günümüzün yayın dünyasına ağır eleştirilerle yaklaşan bu dergi 3. sayısında yaptığı açıklama ile edebiyat camiasında değişikliği gitmek için seferberlik ilan etti. “Yalnızlığa Kesilmek” isimli yazılarında şu satırlarla gençleri bu seferberliğe davet etti:

“Kumaş’ın belli mecburiyetler içerisinde kendini sorumlu tutması bir çağrıyı da beraberinde taşıdı. Kapitalist sistemin dışında, tekelleşmenin haricinde bir nefes alıp verme arzusundan yoksun davranmadı. Sizleri Kumaş’ın sayfalarında bir mücadeleye davet ediyoruz. Kumaş, edebiyatımızda medyayı ve birçok tüketim aracını tehdit edebilecek bir hareket imkanı barındırıyor. Eserlerinizi usanmadan bizlere ulaştırmanızı istiyoruz.”

Kumaş Dergi, edebiyat ve fikir dergisi olarak Eylül’de yayın hayatına başladı. Eleştirel bir cepheyle günümüzün edebiyat camiasını eleştiren dergi özellikle 4. sayısında “Türk Edebiyatı-Türkiye Edebiyatı” tartışmalarına katılarak “Keserin Sapını Kısa Tutanların Cürmü” yazısında bu konu hakkında açıklama yaptı.

Çok Sesli Kapital Yazısıyla Kumaş, Dergilerin Dünyaya İlgisiz Kaldığını Vurguladı

Derginin 3. sayısında Feyyaz Mahir’in “Çok Sesli Kapital” adlı yazısında Kumaş Dergisi günümüz edebiyat camiasında yayın yapan çeşitli dergilerin dünyaya ve güncel olayların uzağında, gerçeklikten kopmuş ve dünyadaki olayları gündeme getirmemekle kendilerine ait bir dünya kurduklarını ifade etti. Bunu da “Çok Sesli Kapital” isimli yazılarında şu sözlerle belirtti:

“(Bu dergilerin) en büyük eksikliği yaşadıklarının bulunduğu yere dahil olmamasıydı. Bu rahatsızlık şu an neredeyse bütün edebiyat dergilerinde mevcut.”

Kumaş dergisi, dünya siyasetinden uzak kalmayan şiirlerinde ve yazılarında da bu sorunları, acıları gündeme getirme çabasında olan bir dergi. Bu yönüyle de özellikle İsrail ve Filistin olaylarına sessiz kalmamış. Bu konuda sessizleşen ve dünya gerçeklerine kapalı dergileri de çekinmeden eleştiriyor.

 

Kumaş Dergisi 4. Sayısındaki Eleştirilerini “Türkiye Edebiyatçılarına” Yaptı

4. sayısı çıkan Kumaş Dergisi, son sayısında “Türkiye Edebiyatçılarını” hedef aldı. Genel anlamda yazılarında eleştirel bir tutum alan dergi bu kullanımı savunan camiayı “Kendine karşı ters düşmüş bir zihni numuneyi” savunanlar olarak ele aldı. Bu düşünceleri yüzünden kendilerine “Irkçı” sıfatını yakıştıranlara da şu cevabı verdi:

“Türk Şiiri kimliğiyle birlikte hasmını da beraberinde getirmiş olacak ki Türkçe edebiyat küstahlığını gösterenler bizi ırkçılıkla itham ederek kendi içten pazarlıklını ele veriyor. Bizi muhtevadan yoksun bırakan bu tavır halka kefaret sözü verdiğini ne çabuk unuttu. Bunu kıyasa sokacak paranız yoksa elbette sözünüzde itibar görmeyecektir.”

Kumaş Dergisi Eleştiriyle Sert Buzları Kırabilecek mi?

Yazılarında şiir tartışmaları başta olmak üzere, toplumsal çürüme, kapitalizmin hayatımıza etkisi, yozlaşan toplum yapısı, modernizmin insanlıktan alıp götürdükleri, tek tipleşen insan tiplemesi gibi konulara ışık tutan Kumaş Dergisi kendisini “Buzları Kıracak Olan Dergi” olarak görüyor. Günümüzde anlamsıza kaçan ve yozlaşan şiir diline karşı savaş açan dergi, kendi şiir biçemini de oluşturmaya çalışıyor. Dergi yazarlarından Emrullah Selim ise bu yolda kendi biçemlerini oluşturmaya çalıştırdıklarını, bunu yaparken de halktan uzaklaşmış bir dil kullandıklarını belirterek bir öz eleştiride de bulundu. Emrullah Selim Kumaş’ın bu buzları kırabileceği hakkında konşarak gazetemize şu açıklamayı yaptı:

“Kumaş zaten her ay çıkarak buzları kırıyor. Kumaş veya başka bir türevi çıkmazsa o zaman buzları başka birinin kırmasını bekleyecek gibiyiz. Bugün Kumaş olur yarın bir başkası, yeter ki belli saçmalıkların karşısında durabilecek kadar yürekli insanlar var olsun.”

Kumaş’ın Hikayesi

Kumaş Dergisi bünyesinde 6 kişinin bulunduğu, toplamda 3 sayfa yer alan ve reklam içermeyen bir dergi. Reklam alan dergileri de eleştirerek edebiyatta maddi hırsa ve edebiyatın giderek maddileşmesine karşı duruyorlar. Sayfalarına reklam almayan dergi “İnsan Memet” adlı bir karikatürle bu tutumlarını pekiştiriyor. Derginin hikayesini anlatan Emrullah Selim, derginin sayfalarının batmakta olan bir kırtasiyeden alındığından bahsederek kuruluş hikayesini aktardı.

“Bir araya gelen gençler olarak bir platform yaratma fikri ile bu yola çıktık. Edebiyatın eski geleneklerine de saygı göstererek bunu basılı bir ortamda yapma kararı aldık. Kumaş’ın herkesin sevdiği o kağıt yapısı batmak üzere olan bir kırtasiyeden alındı. Kumaş Dergisi eski bir matbaada çalışıyor. Bütün kişiler bu dergide maddi çıkar beklemeden gönüllülük esasıyla çalışıyor. Çünkü Kumaş bir platform. Biz neden bu platformu kurduğumuza dair çok soru aldık. Herkes neden bu dergiyi kurduğumuzu sordu. Çünkü bizden bir üretim çıkıyordu ve bunu nerede duyuracağımızı, yayacağımızı bilmiyorduk. Bunu da dergiyle yapma kararı aldık. Bizi gelenekçi olarak görenler de oldu, tam olarak öyle değiliz. Esasında modernite altında yapılan şaklabanlıklara karşıyız.”

Kumaş Dergisi şu anda İstanbul, Ankara, Çanakkale, Bursa, Gaziantep, Bolu ve Sakarya’da yer alıyor. Dergikapıda.com internet sitesi üzerinden de satışa çıkarılan dergiyi temin etmek mümkün. Dergi önümüzde ay, 2025’in ocak ayında 5. Sayısını yayınlayacak.