KÜRESEL ISINMA ve İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ: Kırklareli ve İstanbul’da Sel Felaketleri

Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin yol açtığı aşırı yağışlar sonucu oluşan sel felaketleri bütün dünyayı kasıp-kavururken Türkiye’yi de son günlerde olağanüstü etkilemeye başladı. Önce Kırıkkale’de sonra da İstanbul’da meydana gelen aşırı yağışlar sonucu oluşan sel felaketlerinde can kayıpları yaşanması, yüzlerce insanın bu felaketler sonucunda mahsur kalması ve maddi hasarların oluşması ülke olarak büyük sıkıntılar yaşatırken millet olarak da bir o kadar üzüntüye yol açmıştır. Fakat sadece üzülmek yetmiyordu: ne yapıp-edip bir an önce hem devlet hem millet olarak sözkonusu felaketlere karşı önlem ve tedbirler almak zorundayız.

Daha yakın bir zamanda birbiri arkasına yaşanan depremler, orman yangınları ve şimdi de sel felaketleri… Deprem ve iklim değişikliği uzmanları, bilim adamları ve yetkilileri sürekli uyarmalarına rağmen yine de doğal felaketlerin önüne geçilemiyor. Geçilemezdi çünkü öncesi bir hazırlık yoktu! Olsa bile yetersizdi. Maalesef bu konularda millet olarak umursamaz bir tavır içinde oluyoruz. Ancak felaketlerin vermiş olduğu ölümler, yıkımlar ve zararlar sonucu aklımızı başımıza geliyor! Bu konuya ışık tutmak için küresel ısınma ve iklim değişikliğine yönelik düşüncelerimizi siz değerli okuyucularımızla paylaşmak istiyoruz.

İklim değişikliği, yeryüzünün normalin üstünde ısınmasından kaynaklanmaktadır. Küresel ısınmanın ana kaynağı insanın kendisi olduğunu söyleyebiliriz. Dünyadan atmosfere yayılan gazların sera etkisiyle yeryüzünü sıcak hale getirmesi küresel ısınmanın başlıca nedenidir. Bu da buzulların erimesine yol açıyor. Buzulların erimesiyle birlikte deniz seviyesi yükseliyor. Böylece yeryüzündeki su kütlelerinin buharlaşma oranın büyümesi, atmosfere karışması ve sıcaklık-basınç farkı sebebiyle çok şiddetli şiddetli rüzgarlar, yağmurlar, fırtınalar,  tsunamiler ve yangınlar meydana geliyor. Kuraklık ve tunçların erimesi de bu yüzdendir.

Son yüzyıl içinde doğadaki tüm dengesizliklerin başlıca sebebi küresel ısınmanın yol açtığı iklim değişikliğidir. Dünyadaki normalin çok üstündeki aşırı ve şiddetli yağışların, rüzgar ve fırtınaların ve tsunamilerin de sebebi budur. Ayrıca böylesi bir küresel felaketlere yol açan en büyük etken yine insandır. Orman yangınları ile birlikte insan eliyle ağaçların yok edilmesi, yok edilenlerin yerine ağaç dikiminde hassasiyet gösterilmemesi, enerjide tasarrufa gidilmemesi, yenilenebilir veya güneş enerjisi kullanımındaki ilgisizlik ve duyarsızlık vs. gibi önlem ve tedbir alınmaması maalesef yeryüzü cennetini cehenneme çevirmektedir. İnsanın kendi eliyle kendi sonunu hazırlamakta ne kadar maharet sahibi olduğunu aleni bir şekilde yaşayıp görmekteyiz.

Öte yandan küresel ısınma ve iklim değişikliğinin ülke ekonomilerine ki bilhassa tarımsal üretime vermiş olduğu zararı bir hayal edin!.. İklim değişikliği sonucu yine küresel gıda ve su kıtlığının yaşanacak olması!.. Dünyadaki gıda ve su kıtlığının insan sağlığını daha şimdiden tehdit etmeye başlamıştır. Küresel ısınma ve iklim değişikliği, olması muhtemel salgın hastalıkları da tetikleyecektir. İnsanlık şu anda büyük bir tehdit altındadır. İnsanlık kendi eliyle kendisini yok etmektedir. Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin doğurabileceği felaketlerin önüne geçilebileceği mümkünken maalesef böylesi bir küresel tehdit ciddiye alınmıyor, ciddiye alınsa bile yapılması gerekenler yapılmıyor!..