Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

Kürtçeyi Osmanlıca yazın

“Kahrolsun PKK” demekle olmuyor! Onları ve sahiblerini gerçekten kahretmek istiyorsak millî «ülkü kodlarına» dönmeliyiz.

Türkçe gibi Kürtçe dili de bir tek Osmanlıca hurufatla sahih (doğru) yazılabilir. Başka hiçbir hurufatta millî hançerenin seslerini bulamazsınız.

Ecdadımızın bin yıldan fazla kullandığı öz be öz Türkçe (ve Kürtçe) Kur’ân harfli yazımızı nisyana terkedeli yüz yıla yakın bir zaman oldu…

Eğer Osmanlıca’ya vakıf binlerce Kürt kökenli Müslüman münevverimiz olsaydı, PKK teröründen çok daha çabuk kurtulur, devletimize de ek bir terörle mücadele mesaisi sarfettirilmezdi. (İşin malî ciheti de cabası)

Osmanlıcayı hem Türkler hem Kürtler bilmek zorunda. Gerek tarihle irtibatımız, gerekse ortak dil ve yazıda buluşma, ancak mazimizde olduğu gibi (Türkçe ve Kürtçe haline getirilmiş) Osmanlı hurufatıyla mümkün.

Osmanlıca okuyup yazdığımız günlerde Türk–Kürt çekişmesi olmuyor, herkes bir birini bu ortak dil ile rahatça anlayabiliyor, İslâm kardeşliği ile birbirimizi seviyor devlete ve halifeye tam bir bağlılıkla itaat ediyorduk.

Türkiye devletinin resmi dili, dominant (hâkim baskın) dildir Bu gayet tabiî bir durum. Zaten Kürtler de bundan gocunmuyorlardı. Onları rahatsız eden, Kürtleri ve Kürtçe’yi hor gören zamane ricâl-i devlet züppelerinin (bölücü) tavrıydı. Dağlara “Ne mutlu Türküm diyene” yazdılar, Kürtleri dağa gönderen ilk adımı da atmış oldular…

Türkçe gibi, tek değil, bir çok farklı lehçeden oluşan bir yapısı vardır. Türkiye’de Kürtçe ile kastedilen dil, Kurmancidir. Zazaca çok az bir kesim tarafından kullanılır. Neredeyse yok gibidir.

Ulus milliyetçiliği (kavmiyetçilik zehri) 19’uncu yüzyılda İslâm dünyasına enjekte edilesiye kadar hiçbir Kürt aydını kopukluğa meyl etmemişti. Meselâ Said-i Nursî (Kürdî) gibi zirve bir din âlimi, Diyarbakırlı Said Paşa gibi bir mutasavvıf, bilge şair ve oğlu Süleyman Nazif gibi büyük yazar, şair ve kanaat önderleri çoğunluğun dili Türkçeyi (Osmanlıca olarak) yazıp konuşuyorlardı.

O güzel ve gerçek din büyüklerinden hakiki İslâm âlimlerinden mahrum ümmet, şimdilerde büyük sancılar çekiyor. Oysa bu toprakları vatan yapmış Türk ve Kürtler kavmiyet olarak da karışmıştı. Hem o kadar ki, Libya gibi Afrika ülkelerinde, Balkanlarda bile nice Kürt kardeşimiz vardı.

Bu millet Osmanlı barış ikliminde (Ottoman Pax) birbiriyle yüzyıllarca kız alıp vermiş akraba olmuştur. Meselâ halis Diyarbekir çocuğu babam ve annem, Arap, Kürt ve Türk cedlerinin çocukları idiler.

Türk – Kürt ihtilafından medet umanlara dikkat ediniz, iman ile İslâm ile en ufak bir merbutiyetleri yoktur. Üstelik bu hergeleler latin harflerini kullanmaya özen gösterdiler. Derin emirler aldıkları mahfiller böyle istemekteydi…

Bunlar, dinibütün Kürt kardeşlerimizi istismar ediyor, arapçadaki noktalı H (ha) harfini, (meselâ ihvan ( إِخْوَانً ) kelimesindeki) latince «X» harfi ile «ixvan» olarak ve «hırsız»ı da Xirsiz şeklinde yazıyorlar. Oysa bu kelime  (خيرسز) noktalı Ha, Ye, Ra, Sin ve Zel kullanılarak yazılır.

Daha böyle W, Q gibi nice latin harfini de dile ithal ediyorlar. Ágâh olursak çare ve çözüm Osmanlıcayla yazıp okumadadır. Türkler de Kürtler de Osmanlıca kullanmalı, yazma ve okumada tam bir ahenk ve birlik sağlanmalı, düşman oyunları bozulmalıdır.

Bir Müslüman zaten Kur’ân harflerini öğrenmek istemelidir. Geriye Kur’ân harflerinde bulunmayan Türkçe ve Kürtçeye ait sesleri; yàni «Çe, Pe, hazal Nun, Jale’nin J’si»ni harf olarak ilâve etmek (öğrenmek) kalır.

Osmanlıca öğrenmek zor mu? Bilakis çok kolay. Çoğunluk zaten Kur’ân biliyor. Bir hafta içinde sular seller gibi Osmanlıca yazar ve okursunuz. Ve şükürler olsun ki, artık okullarımızda seçmeli ders olarak Osmanlıca var. Nihayet cibilliyetimizin «ülkü kodlarına» rücu ediyoruz. Kürt−Türk tüm Müslümanlara hürmetlerimle… 19 Şubat 2021

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER