Bugün eğitimden bir şey anlamadığımızın isbatı olan gündür. Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavları yapılıyor!
İmtihana giren yavrularımıza hayırlı başarılar diliyorum. Lâkin iddiamın da arkasındayım: Bu sınavlar eğitimin iflas alâmetidir. Bu sınavlar istikbâlimizin teminatı çocuklarımızın moral katliamı mesabesindedir.
LGS, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından 2017-2018 eğitim öğretim yılı ile uygulanmaya başlanan ve her yıl yapılan ilköğretimden ortaöğretime geçiş sınavı sistemi olarak bilinir. Oysa ne eğitimde fırsat eşitliği ne de istikbâl için bir endişe taşımıyor!
O yüzden bence ismi, “Kaliteli Liselere Giremeyecekler Sınavı” (KLGS) olmalı. Millî Eğitim sisteminin iflasıdır bu. Çünkü…
Çünkü’sünü maddeler halinde arz edeyim:
1) LGS (KLGS) için “beceri temelli mantık muhakeme yeteneğini ölçen bir sınavdır” denilmekte. Sormazlar mı adama, “neden bütün liselerinizde talebelerin beceri, mantık, muhakeme yeteneği geliştirilmiyor” diye?
2) Eğitimde temel kural her kişinin aynı eğitim seviyesine yükseltilmesi değildir elbette. Lâkin her çocuğun ilköğretimden itibaren önünde böylesi bir fırsat, tahsilde ilerleyebilme imkânı olmalıdır. Kenar mahalle çocukları, özel dershanelere gidemeyen gariban çocukları böylesi bir eğitim almadıkları için LGS’de başarılı olamayacaklar. . Akıllı olaydık, FETÖ’nün buradan başladığını idrâk etmiş olurduk!
3) Sınavı kazanan öğrenciler; Fen Lisesi, Anadolu Lisesi, Sosyal Bilimler Lisesi, Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi türündeki liselere girme hakkına kavuşacak. Belirli başarı eşiğine ulaşamayan öğrenciler ise, adrese dayalı (puanlama dışı) okul tercihinde bulunabilir.
4) Sınava girmek zorunlu değil. Fakat icabında otuz saniye gecikmeyle bir çocuğun istikbâli güme gitebilmekte. Bu durum çocuklarımızda aşırı bir strese yol açıyor, bu yüzden intihara teşebbüs edenler bile oldu.
5) Bu sisteme göre altı temel (!) ders için; Türkçe, Matematik, Fen Bilimleri, T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, Yabancı Dil (İngilizce), Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi derslerini kapsayan tek günde iki oturum hâlinde bir imtihan yapılmakta.
Derslere bak hizaya gel. Bir çocuğun tarihimizin rezail sahifeleri olan ceberrut Atatürk inkılâblarını en iyi şekilde bilmesi gerek! Bilmiyorsa Türkiye’nin gelişmiş eğitim veren okullarında okuyamayacak. Eh, böylesi okullarda okuyanların hali de malûm. Türkiye neden bunca zamandır bir arpa boyu yol katedemedi sanıyorsunuz? Ah akıl, vah akıl, gel portmantoya takıl…
6) Bu sınavlarda zamanla da yarışıyor çocuklarımız. Vah ki ne vah. Belirli hız tekniklerini kenar mahalle okullarında öğrenememiş çocuklar baştan kaybediyor!.
7) Sınavda üç (3) yanlış bir (1) doğruyu götürmekte ve bir garabet daha: Bu can pazarı imtihanların “mazeret sınavı” da yok!.. Yàni eğer o gün hasta veya sınav sırasanda bir aksilik çıkarsa bir yedek sınav yapılamaz!..
Muhterem okurlarım, pek saygıdeğer ricâl-i devlet! Allah aşkına söyler misiniz, bütün bu ahval ve şerait altında çocuklarımızın âdil bir eğitime geçebileceğine gerçekten de inanıyor musunuz?
Adalet mülkün temelidir. Yàni devletin, yàni istikbâlin, yàni şu dünyanın suyunun kaynatıldığı dönemde var oluş, yok oluş mücadelemizin temel saiklerinden biridir.
Zararın neresinden dönülse kârdır demiş atalarımız. Gelin bu vahim yanlışı tez zamanda sona erdirin. Son pişmanlık fayda etmez. Yalakalık yapsaydık, “oh oh oh maşallah” derdik. 06.06.2021
YORUMLAR