Kaza, geliyorum der, aşırı suratla viraja girersen, kaza geliyorum der, gaz ölçümleri üst seviyelere çıktığın da, grizu patlar. Bu nasıl olur derseniz? Grizu patlaması, belli oranlardaki metan gazıyla havanın karışarak oluşturduğu patlamadır. Patlamanın gerçekleşebilmesi için asgari %12 oranında oksijen gerekmektedir. Havada %5-6 oranında bulunan metan gazı ancak bir sıcaklık etkisiyle yanarken, metan oranının %5-16 olması durumunda patlayıcı özellik kazanır. En kolay patlama metan oranının %8, en şiddetli patlama ise %9,5 olduğu durumda gerçekleşir. Tutuşturma kaynakları açık ateş, fazla ısınan yüzeyler, sürtünme ve elektrikle oluşan kıvılcımlar olmaktadır. Daha önce olan Soma faciasında da ve daha önce olan Amasra maden kazasında da patlama böyle gerçekleşmiştir… Büyük ihtimalle bu son Amasra maden patlamasıda aynı şekilde olmuştur… Bu gazlar ölçüldüğüne göre, patlama ihtimali yükselince önlem alınabilir diye düşünerek, ülkemizde yakın tarihte yüksek ölümlü maden kazalarına bakalım…
17 Mayıs 2010 tarihinde Türkiye’nin Zonguldak ilinin merkezine bağlı Kilimli beldesindeki Türkiye Taşkömürü Kurumuna ait Karadon Müessese Müdürlüğü’nün kömür ocağında 30 işçi hayatını kaybetti..
13 Mayıs 2014’te Türkiye’nin Manisa ilinin Soma ilçesindeki kömür madeninde çıkan yangın nedeniyle 301 emekçinin ölümüyle sonuçlanan madencilik kazası. Facia, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en çok can kaybı ile sonuçlanan iş ve madencilik kazası olarak kayıtlara geçmiştir…
28 Ekim 2014’te Karaman’ın Ermenek ilçesine bağlı Pamuklu mahallesi yakınlarında bir kömür madeninde meydana gelen su baskını sonucu 18 işçi, madende mahsur kalarak yaşamını yitirdi.
17 Kasım 2016 tarihinde Siirt’in Şirvan ilçesindeki Madenköy yakınlarındaki bakır madeninde meydana gelen kaza 16 işçinin ölümüyle sonuçlandı… Son kaza Amasra da yaşandı…
14 Ekim 2022’de patlama meydana geldi. İçişleri Bakanımız, 41 işçinin yaşamını yitirdiğini duyurdu. Liste uzun ama biz büyük kazaları aldık, merak eden, kaynaklarda bulunan bağlantıdan, wikipedia dan bakabilir.. Şimdi Almanya da maden kazalarına bakalım ..
Almanya’yı örnek bakacak olursak “Almanya’da 1960 yıllarda 400 ölümcül kaza gerçekleşiyordu. 2010’a gelindiğinde bu rakam sıfıra indi” Almanların madenleri kapatmasının da etkisi olduğu bilgileri var…
Sadece Türkiye’de ölümlü kazalar azalmadı, Çin, ABD, Pakistan ve Hindistan gibi işgücü yüksek olan ve Dünya’da en fazla kömür üreten bu ülkelerde iş sağlığı ve güvenliği performansı bakımından ölüm oranları yıllara göre düşüş gösterdi. Bu ülkeler yaptıkları yeni yasalar ve önlemlerle ölüm sayısının gözle görülür bir şekilde düşmesini sağlarken, Türkiye’de ise geçen yıllara rağmen ölüm oranları düşmedi. Demekki işin yapılışında, kaza riski yüksek ama insan iradesiyle alınan önlerle kazalar azaltılabiliyor… Ayrıca kader anlayışına cevap veren şu ayeti sizinle paylaşarak, insan iradesini yok sayan kader anlayışının yanlışlığını da görerek kaza sorunumuza devam edelim…
“İyilik ve güzellikten sana her ne ererse Allah’tandır. Kötülük ve çirkinlikten sana ulaşan şeyse kendi nefsindendir. Biz seni insanlara bir resul olarak gönderdik. Tanık olarak Allah yeter.” Nisa 79 Yaşadığımız hayata akıl aracılığıyla bakarsak bu gerçeği görürüz, Japonya da bizden daha büyük ölçekli depremler olur, onlarda can kaybı daha az, bizde ölümlü deprem daha çok olur neden acaba, bizim yaptıklarımızdan, yada eksik, yanlış yaptıklarımızdan, önlem almayışımızdan olmasın sakın… Şimdi açıklamalara bakıyorum..
Herkes üzğün, bende, her lider oraya giderek acıları paylaşıyor çok güzel, acıklamalarda devletin kurumları seferberlik halinde olaya müdahale ediyor deniliyor, görülen de o… Acı paylaşmak iyi, devletin kazaya müdahalesi iyi, üst düzey yöneticilerin müdahale anında olay yerinde çalışmalara engel teşkil edecek kadar yakın olmamalı gerekiride ekleyerek… Son olarak asıl olay öncesine dönerek olaya bakalım mı?
Devletin kurumları sendika temsilcileri başkanları, en küçük bir şikâyet alındığında orada olacak, gaz ölçümleri yapılacak riskli bir durum var ise iş durdurulacak kısacası kaza öncesi önlem içinde devletin kurumları orada olacak… Böyle olmuş olsaydı acaba kaza önlenebilirmiydi? İşte bu soru insanlarımızın kafası karıştırıyor, bu karışıklık acıları daha körüklüyor, işte tamda bu nedenle kaza riski yüksek iş yerlerinde üretimin önemsendiği kadar, kaza riskinin de önlenmesi önemsenmelidir der… Bu kazada ve daha önceki kazalarda ölenlere rahmet, yaralılara şifa, yakınlarına sabırlar dilerim… Kazalarda ölen işçilere hukuki şehitlik statüsü verilmesi konusu da düşünülmelidir diyerek… Tüm Amasralı Hemşehrilerime geçmiş olsun dilerim… Selam ve saygılarımla..
YORUMLAR