Mevlîd Kandili Notları

İki cihan güneşi, fahr-i kâinat resûl-ü ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimiz bu gece yer yüzünü şereflendirdi. Birçok kaynakta farklı milâdî sene verilse de Hicrî takvime göre Hicretten Önce (H. Ö) 53 senesinde Rebiülevvel ayının 12’inci (isneyn) gecesi doğduğu kesindir.

Zira âlemlere rahmet efendimizin irtihali 63 (Hicrî) yaşında olmuştur. Bu nedenle ömrü 63 seneyi aşan eskiler  (radiyallahu anhüm ecmain) “haddi aştık” yàni “efendimizden çok yaşadık” diye hüzünlenirlerdi.

Efendimizin (salat’u selâm olsun ona) kıymetini hakkıyla bilsek ne derdimiz kalırdı ki? O ahlâkı Kur’ân ahlâkı olandı. Kitabullah’da “Allah, bir toplum kendini bozmadıkça onu bozmaz” buyurulur. Bozukluklardan kurtulmak için kendimizi onun (s.a.v) sünnetine göre islâh etmemiz gerekir.

Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) “Siz birbirinizi sevmedikçe (kâmil, olgun) mü’min olamazsınız” buyuruyor. Yüreklerindeki kin ve garaz ağızlarından taşan bazıları ibret almıyorlar mı?

Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), kibri, gururu, benliği, enâniyeti, gösterişi men ediyor ama birtakım adamlarda bunlar var. Böyle kişilerden Müslümanlara ne hayır gelir?

Peygamberimiz (salat’u selâm olsun ona), “Bizi aldatan bizden değildir” buyurmuş. Ticarette, siyasette, içtimâî münasebetlerimizde bir birimizi aldatıyoruz. Biz nasıl Müslümanlarız?

Onlar, “Peygamber bir postacı idi, ölmüş ve işi bitmiştir. İslâm dininin tek kaynağı Kur’an’dır. Sünnet kaynak değildir” şeklinde hezeyanlar savuruyor. Pekâlâ Kur’ân ne diyor?

“And olsun ki, sizin için, Allah’a ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok zikredenler için Allah’ın Resûlü en güzel örnektir.” (Ahzab, 21) “Ey iman edenler! Allah’a, Resûlüne ve sizden olan emir sahiplerine itaat edin.” (Nisa, 59) “Siz de onun (Peygamberin) izinden yürüyünüz ki, doğru yolda bulunasınız.” (A’raf, 158) “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Resûle de itaat edin. Amellerinizi boşa çıkartmayın.” (Muhammed sûresi, 33)

Peygamberimiz de şöyle buyurmaktadır:

“Bana itaat eden Allah’a itaat etmiş olur. Bana isyan eden de Allah’a isyan etmiş demektir.” (Buharî, cihad) “Sünnetimden yüz çeviren bizden (Müslümanlardan) değildir.” (Buharî, nikâh)

Kur’ân Hazret-i Muhammed aleyhissalatü vesselamı “Hiç şüphe yok ki, sen büyük bir ahlâka sahipsin” diyerek övmektedir. Müslümanlar bu yüce, bu bizzat Allah’ın methettiği zatı bırakıp da birkaç reformcu zındığa mı tâbi olarak kurtulacaklardır?

Âl-i İmran sûresinin 132’nci âyetinde “Merhamet olunmanız için Allah’a ve Peygambere itaat ediniz” buyurulmaktadır. Nisa suresinin 14’üncü ayetinde “Allah, kendisine ve Peygamberine isyan eden ve çizdiği sınırları ihlâl eden kimseyi ebediyen içinde kalacağı ateşe atar” buyuruluyor.

Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Hiçbirinizi, benim bir emrim ve yasağım kendisine ulaşır da, koltuğuna yaslanıp ‘Bilemiyorum, biz sadece Allah’ın Kitab’ında bulduğumuza uyarız’ diyor olarak bulmayayım.” (İbn Hibban, Sahih; Beyhakî, Delâil; Bağdadî, Kifâye; Şâfiî, risâle İbn Mâce, mukaddime ve diğerleri)

Velhasıl her Müslüman, Peygamberin sünnetini dinin ikinci temel kaynağı olarak kabul etmelidir. Sünnet olmadan Kur’ân-ı Kerîm hakkıyla yorumlanamaz. Din konusunda, ahkam-ı şer’iye konusunda, ibadet konusunda Peygamber ne söyledi, ne yaptıysa haktır, doğrudur, onlara uyulması gereklidir. Ahlâkî konularda da ona uymakla mükellefiz. O (s.a.v) bizim kurtarıcımız, velinimetimiz, ebedî liderimizdir. O olmasa olmaz, Allah onu (s.a.v) İslâm’ı bize öğretsin diye seçti.

O’nun (sallallahü aleyhi ve sellem) Sünnetini, hadîslerini dışlamak, önemsiz göstermek isteyenlerin kötü niyeti áşikârdır. “Peygamberi çok sevmek, sakal-ı şerifini öpmek, kabrini ziyaret etmek şirktir, Allah’a ortak koşmaktır” diyenler sapıktır.

Biz ehl-i sünnet Müslümanları, Kelime-i şehadetin ikinci kısmında “Muhammed abdühü ve Resûlühu” diyoruz Biz Peygamberimizi ilahlaştırmayız, putlaştırmayız. O’na (s.a.v) «ilâh» dememek şartıyla ne kadar sevgi göstersek, övsek azdır. Çünkü o bizim ebedî mutluğumuza vesile olmuştur.

Müslümanlar şeytanî oyunlara kanmasınlar. Bid’atlerden, hurafelerden, bâtıl itikadlardan, zındıkça görüşlerden, şeytana ve tâğuta hizmet eden reformcuların hile ve hüd’alarından, vicdanlarını satmış veya kiralamış hainlerin tuzaklarından kurtulmak, selamet dairesi içinde kalmak istiyorsak Peygambere ve Sünnetine sımsıkı sarılmamız gerekir. Bunu Allah (c.c) istiyor.

MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN. 17.10.2021