Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Milli Muharip Uçak KAAN’ın İkinci Prototipi Görüntülendi

Türkiye’nin yerli ve milli savunma sanayiindeki gurur projelerinden biri olan Milli Muharip Uçak KAAN, yeni bir gelişmeyle gündemde. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından geliştirilen 5. nesil savaş uçağı KAAN’ın ikinci prototipi, ilk kez kamuoyuna tanıtıldı.

Türkiye'nin yerli ve milli

Yerli ve Milli Teknoloji ile Tasarlandı

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı liderliğinde yürütülen proje, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyor. Tasarımı ve imalatıyla tamamen yerli olan KAAN, 14 metre kanat açıklığı, 21 metre uzunluğu ve 6 metre yüksekliğiyle modern savaş teknolojisinin en gelişmiş örneklerinden biri.

Teknik Kabiliyetleriyle Öne Çıkıyor
KAAN, çift motorlu yapısı, yüksek manevra kabiliyeti, düşük radar görünürlüğü ve gövde içi silah taşıma özellikleriyle fark yaratıyor. Süpersonik hızda stratejik taarruz imkanı sunan uçak, maksimum 1,8 Mach hızına ve 55.000 ft irtifaya ulaşabiliyor. Ayrıca, hava-hava ve hava-yer muharebelerinde tam vuruş hassasiyetine sahip.

İlk Prototip Başarıyla Test Edildi
KAAN, ilk uçuşunu 21 Şubat 2024 tarihinde gerçekleştirdi ve bu testte başarılı sonuçlar elde etti. İkinci prototip ise 6 Mayıs 2024’te yapılan test uçuşunda 14 dakika havada kalarak 10 bin fit irtifaya ulaştı ve 230 knot (426 km/sa) hız yaptı.

Pilot Dostu Kokpit Tasarımı
KAAN’ın kokpiti, pilotun iş yükünü azaltacak şekilde tasarlandı. Fiziksel, bilişsel ve çevresel faktörler göz önünde bulundurularak geliştirilen bu ortam, pilotun durumsal farkındalığını artırmayı hedefliyor.

Türkiye 5. Nesil Uçağıyla Dünya Liginde
Milli Muharip Uçak KAAN, Türkiye’yi 5. nesil savaş uçağına sahip sayılı ülkeler arasına taşıyacak. Akıllı savaş kabiliyetleri ve ileri mühendislik yöntemleriyle geliştirilen KAAN, Türk savunma sanayiinde bir dönüm noktası olma özelliği taşıyor.

Bu önemli gelişme, Türkiye’nin savunma teknolojileri alanında bağımsızlığını güçlendirme yolunda attığı dev bir adımı daha temsil ediyor.