Müsbet ve menfiler

Size “ilimler, müsbet ve menfi ilimler olmak üzere ikiye ayrılır” diyen biri olsa kızar, adamı terslersiniz değil mi? Oysa bu vaziyet, hem cari durum olarak hem de şer’an (İslâm şeriatine göre) doğrudur.

Cari durum ile başlayalım. Müsbet, isbat kökünden gelir. Doğrulamak, sâbit kılmak demektir. Yàni bir şeyin doğruluğuna dair isbatlanmışlıktır.

Cumhuriyetin ilk tarihçilerinden İsmâil H. Uzunçarşılı’ya göre «müspet ilim» demek, fizik, kimya, biyoloji vb. deney sonuçlarına dayanan ilimdir.

Pekâlâ bu doğru mudur? Kabul etsek de etmesek de genel geçer zihniyet bu. Şer’an da böyledir dedik. Fakat şeriatin müsbeti ile menfisi farklıdır. Şer’an müsbet demek, fıkhen tartışılmayacak doğrulardır.

Allah’ın bildirdiği, Resûlullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) ortaya koyduğu helâlleri tatbik doğru (müsbet), bunların aksi ise menfi yàni yanlış yoldur.

Genel geçer anlayışa göre şeriatin doğruları deneylerle test edilmediği için müsbet ilim sayılmıyor!. Esasen bu hükmü doğru saysak bile, şeriat müsbet ilimdir. Zira doğruluğu insànlık tarihi ile sabittir.

Allah indinde tek din olan İslâm, insànoğluna fıtratına uygun olan doğruları emreder ve bunlardan her ne zaman inhiraf edilmiş ise (sapılmışsa) insàn helâk olmuştur!.

Kurtuluş, müsbet ilimlerin başı olan İslâm şeriatine uymaktadır. İslâm dininde şek ve şüpheye mahal yoktur. İman şeksiz şüphesiz tam bir teslimiyetle inanmak, mü’min olmaktır.

Fıkıh tarihi, İslâm dininin laboratuvarı gibidir. Kur’ân, hadîs-i şerîf’ler ve bunlar ışığında hüküm koyan İslâm âlimlerinin yorumları fıkıh ilmini meydana getirimektedir. Ve artık içtihad kapısı kapalıdır. Yeni İmam-ı Azam Ebu Hanifeler, Maliki, Ahmed bin Hanbeli’ler, İmam Muhammed Şafi’ler ortaya çıkmadıkça da kapalı kalacak.

Bir Müslüman eğer iman ve itikadında samimi ise, onbeş asırlık bu büyük tatbikata en küçük bir itirazda bulunmaz, Kur’ân, Sünnet, İcmâ ve Kıyas-ı Fukaha kaynaklı İslâm şeriatine tam olarak uyar.

İşte şeriat artık onun için müsbet ilimdir, hattâ müsbet ilimlerin şahıdır. Fizik, kimya, biyoloji, doğrulukları kıyamete kadar test edilecek ve fen geliştikçe yeni hükümler alacak ilimler… Binaen’aleyh bunlar menfi iliim bile sayılabilirler. Oysa İslâm için isbata hacet kalmamıştır.

(İkinci Yazı) Müsbet Siyaset

Müsbet siyaset, doğru çizgide kalabilen, test edilmiş siyasettir. Müsbet siyasetçi ise, şeffaftır, doğru bir çizgide olup olmadığı halk tarafından test edilmiş siyasetçidir.

Aksak demokrasilerde, test sonuçları yalnızca seçimden seçime görülen halk reyleriyle ortaya çıkar..

Oysa sağlam demokrasilerde seçimden hemen sonraki gün, test başlar ve halk beğenmediği, menfi ya da yanlış bulduğu her hususu protesto eder, düzeltilinceye kadar da itirazlarını sürdürür.

Ak Parti iktidarı Türkiye Cumhuriyeti’nin demokrasiye geçtikten sonraki dönemdeki en uzun iktidarı olmuştur. 20 yılını dolduruyor iktidar. Sandığa gidildiğinde 21 yıllık bir iktidarın partisi olarak seçime girecek…

Modern demokrasilerin hiçbirinde 21 yıllık bir demokratik iktidar sözkonusu olmamıştır. Meselâ 2005 federal seçimlerinin ardından Angela Merkel, G. Schröder’in yerine Almanya Şansölyesi (başbakanı) olarak atandı.

16 (onaltı) yıldır iktidarda olan Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) genel başkanı Merkel kendi isteği ile koltuğu bırakıyor. Niye? “Çekildik izzet ü ikbal ile bab-ı hükûmetten” diyebilmek için öncelikle. Ve fakat daha önemlisi, modern demokrasilerde uzun iktidarların monarşi kabul edildiğini bildiği için.

Yalnızca Almanya veya Avrupa ülkelerinde midir bu kabul? Hayır, esasen demokrasilerin fıtratında var. Zira demokrasi en az iki kutuplu bir dünyadır. İktidar varsa muhâlefet de vardır. Ve hiçbir muhâlif  yirmi yıllık bir iktidarı kabullenemez.

Türkiye’de muhâlefet yalnızca şeklen vardır. O yüzdendir koltuğuna yapışmış bir CHP Genel Başkanı riyasetindeki muhalefetimizin tepkisizliği. Ve yine onlar yüzdendir sayın Erdoğan’ın Merkel gibi izzet ü ikbal ile hükûmet kapısından çekilmeyişi… 05.02.2022