Nefret, öfke, hezeyan, cinnet…

Şirret karının videosunu izlemeyen kalmamıştır sanıyorum. Manşetlerde ve birçok yazarın köşesinde de yer aldı.

Nazım Hikmet bir şiirinde Abidin Dino’ya “Bana mutluluğun resmini yapabilir misin?” demiş… A. Dino böyle bir resim yapmamış fakat pekâlâ yapabilirdi. Ya şu şirret karının öfke krizinin dehşetengiz resmi? Bence daha zor, hattâ muhal belki.

Kadına önce «ana» gözüyle bakılır bizim toplumuzda. Bir kadın (!) nasıl olur da, velev ki birine nefret kusarken olsun, “Torunlarını parça parça yapsın, mezara koysun” diyebilir?

Kadının «ana» tarafı (merhameti) buna mânidir. O hâlde bu karıda analıktan eser yok ve hâlinin tarifi, tımarhanelik bir kaçık olmalıdır.

Fakat en doğrusu (en azından tam olarak) bu değil: Meseleyi kusursuz tefekkür edelim diye Cenâb-ı Allah  Âl-i İmrân Sûresi 118. âyette şöyle buyuruyor:

“Hakikat, onların (kîn ve) buğzları ağızlarından (taşıb) meydana vurmuşdur. Göğüslerinde gizlemekde oldukları (düşmanlık) ise daha büyükdür. Size âyetlerimizi (kat’î suretde) açıkladık, eğer düşünürseniz.”

Kurşun şov yapan bir başka kadın…

Bir başka kadına gelelim. Bu da siyaset sahasının «ana»larından bayan Meral Akşener. TBMM’si kürsüsünde kurşunlarla şov yaptı. Neymiş partilerinin camına bir kurşun isabet etmişmiş.

Nefret dilini kullanarak siyaset kime ne kazandırdı bilmiyor mu bu kadın? Üstelik 21 yıllık Ak Parti iktidarının iktidarda kalabilmek uğruna böyle bir şey planlamış olabilme ihtimali «Millet İttifakı» yandaşlarınca bile kabul görmeyen fevkalâde mantıksız bir iddia.

Hanımefendi partisinin batacağını kabullenmiş olmalı ki, böyle abuk bir iddia ile iktidar partisini yıpratmayı düşünebilmiş.

Buna esasen düşünce değil hezeyan demek daha doğru. İnsanların neredeyse tamamı, “Meral hanım dehşetli bir kâbusla uyanıp böyle davranmış olmalı” diyorlar. İşte hezeyan da tam olarak böyle bir saçmalama halidir.

Meral hanım her gece rü’yâlarında böyle iyi saatte olsunlar vaziyeti yaşıyor kâbuslar görüyorsa acilen tedavi olmalıdır. Allah şifa versin diyelim.

İsrail Kuduz Siyonist Terör Devletidir

Terör devleti siyonist İsrail’in (İslâm âleminin ilk kıblesi) Mescid-i Aksa’ya Ramazan Ayı’nda peş peşe baskın gerçekleştirip Kıble Mescidi’ne sığınan Müslümanları darp etmesi ve Gazze’ye yönelik hava saldırılarının ardından Türkiye ve İran başta olmak üzere tüm dünyadan tepki verildi.

Elbette bu tepkiler cılızdı. İsrail’i caydıracak adam edecek düzeyde değildi.

Bu nedenle de aldıran olmadı tabîî. İsrail yönetimi zaten dünyanın kendisine ciddî bir yaptırım yapabileceğini düşünmüyor.

Mahyalarda “MESCİD-İ AKSA’YA SELÂM OLSUN” demek mesaj olarak güzeldir ancak terör devleti İsrail’i böyle şeylerle yola getiremezsiniz.

Adi bir teröriste yapılmak gereken ne ise o yapılmalıdır. Yàni ensesinde boza pişirilmelidir. Topluca saldırılmayacaksa bile en azından Siyonist yönetimin başı  Natenyahu için Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) gibi beynelmilel yargı mercilerinde dâvalar açılmalıdır.

Bu dâvalara İslâm ülkelerinin en bıçkın avukatları müdahil olmalı, sonuç alınana kadar ısrarla takip edilmelidir. Verilecek cezanın da Terör Devleti için caydırıcı olması şarttır elbette. 08.04.2023