NOT ETTİKLERİM

Geçmişte yaşadıklarımızı tezekkür ile âtîde yaşayacaklarımızı tefekkür en hayırlı iştir. Bazı mühim şeyleri «NOTLAR» olarak maddelendirdim:

Not 1) İlim ehlinin ısrarlı ikazları ile, beklenen şiddetli zelzele İstanbul’da zemini beş metre kaydıracakmış. Nasıl kayıtsız kalabiliyor bu korkunç felâketi unutuyoruz? Profesörler “zaman gittikçe daralıyor” diyorlar. Tedbir?

Not 2) Cübbeli Ahmet Hoca’nın başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemiştir. Bir zamanlar pislik medyası, adamın kızını ikinci karısı gibi göstermiş, çirkinlik ötesi işler yapmışlardı. Adamcağız “depremler Allah’ın gazabıdır, günah işlemeye devam etmeyiniz” dediği için 20 yıl hapsi istenmişti. Haliyle giderek sağlığı bozuldu, ameliyat ve neyse ki atlattı inşá’allah. Geçmiş olsun.

Not 3) İstanbul ve Ankara’da rant kavgaları bütün şiddetiyle devam ediyor. Memleket fena durumda imiş, açlık geliyormuş, umurumuzda değil.

Not 4) Yabancılara toprak satışı işi son derece vahimdir. Bu satışlardan elde edilecek paralarla borçlar kapatılacakmış. Memleket elden gittikten sonra ne kıymeti olur? Filistin nasıl İsrail oldu, bunu hatırlasan yeter.

Not 5) Siyasal İslâm’ı ikiye, üçe parçalamak için oynanan oyunları artık herkes görsün! Babasının ismine yaslanarak da, fosillerin ihtiraslarıyla da bir halt olmaz. «Altılı Masa» da başka âlem. Çok acaib ve seceresi şaibeli bir kadını cumhurbaşkanı yapmak istiyorlar.

Not 6) Malûmâlileri Düyun-u Umumiye İdaresi günümüzde IMF’dir. Haçlı Batı ekonomimiz ters gittiğinde böyle kuruluşlarla Türkiye’ye resmen el koyar. Buğday ve şeker pancarı ziraatimizi sınırlamışlardı. Dünya pirinç kıtlığına gidiyor. Bizim pirinç tarlalarımız bereketlidir, fırsatı ganimet bilip pirinç ziraatini geliştirip ihtiyaç fazlasını ihraç edelim, para kazanalım. Yakında inşá’allah doğal gazı da ihraç ederiz.

Not 7) Bazı büyük hırsızlar, büyük talancılar oldum olası korunur, yargı denetiminden bile kurtulurlar. Bu durumda TÜSİAD’a kafa tutmak çelişki olarak addedilecektir. İlk iş para babalarının sıradan vatandaşla eşit hale getirilmesi olmalı. G. Orwell’in “herkes eşittir domuzlar daha eşit” kanunları gibi olmasın hukukumuz.

Not 8) Sabataycılar gece gündüz harıl harıl çalışıyor da Müslümanlar neden kahvede dedikodu, TBMM’sinde kulisle vakit öldürüyor? İlmî, gerçekçi verilerle tefekkür edip bir şeyler yapmazsak tahammül sınırlarımızı zorlayan HAYAT PAHALILIĞI biter, enflasyon düşer mi?

Not 9) Maddî durumu müsait olanlar, yazı geçirmek üzere, köylere veya şehrin uzağında tek katlı evlere kaçıp depremden kurtulmaya baksınlar.. Okullar kapandı, “çocuk mektebe gidiyor” bahanesi kalmadı.

Not 10) İslâm âlemi Ukrayna krizini sonlandırmak için ne yapıyor? Bu savaş bitmedikçe ABD’nin ekmeğine yağ sürülecek, akaryakıt fiyatları ve USD çıktıkça çıkacaktır. Rusça açık mektuplar, broşürler çıkartarak Rus aydınlarına, Rus halkına, Rus entelektüellerine hitap etmek gerekiyor. Savaş Rusya içindeki muhalefet ile durdurulabilir. Kirli savaş yalnızca bizleri gömmeyecek, Mr. Putin aksini iddia etse de, yakın gelecekte Rus halkının, Rus devletinin başına da belâ yağacak…

Not 11) Namuslu, bilgili, vatansever olmak yetmiyor. Aynı zamanda Osman Yüksel Serdengeçti gibi cesur, gözükara, pervasız olacaksınız ki, namusluluğunuz veya vatanperverliğiniz işe yarasın. Bazı güçlü Müslümanlar vazifesini Meclis çatısı altında yapamasa bile medyada ve halk içinde yapabilirler.

Not 12) Siyasî rejimimiz, resmî ideoloji İslâm dini ve Müslüman çoğunluk ile ters. Farz-ı muhâl bendenizi milletvekili yapmak isteseler, ben o yemini asla yapmam. Neden bu çağda ilmin, inancımın ilkelerine değil de akıllara sezâ, çağdışı devrim ilkelerine sadakat göstereceğim? Din ile, dindarlarla barışmak, uzlaşmak, işbirliği yapmak; dindar Müslümanların temel hak ve hürriyetlerini garanti altına almak neden bu kadar zor geliyor?

Not 13) İlhamlarını sahte Türkçü ve milliyetçi Tekin Alp’ten (Moiz Kohen’den) alan milliyetçiler (!) ve İslâmî hareketlere sızmış yiyici, vurguncu, komisyon alıcı, paraya tapar haşarat da bir şekilde Sabataycılara yardımcıdır. Sabataycı hâkimiyet ilelebet pâyidar olamayacaktır. Ágâh olursak inşá’allah sonları yakındır. 18.06.2022