Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Nusret KEBAPÇI

ÖĞRENİM BİRLİĞİNDEN, ÖĞRENİM ÇOKLUĞUNA…

ÖĞRENİM BİRLİĞİNDEN, ÖĞRENİM ÇOKLUĞUNA…

Aslında daha baştan söylemek gerekirse genel herkes için doğru bir eğitim ve öğretim anlayışı yok.

Daha doğrusu…

Hemen her şeyde olduğu gibi eğitimde ve öğretimde de her zaman iki seçenek bulunmaktadır…

Daha da açık söylemek gerekirse…

Eğitiminiz öğrencilere ya…

Ulus.

Bağımsızlık.

Vatan.

Kavramlarının öğretildiği ve bunun davranışa dönüştürülerek herhangi bir tehdit oluştuğunda, bunun farkına vararak tepki konulmasını sağlayacak ulusal bir eğitim…

Ya da

Tüm bunlardan dolayısıyla…

Ulus devlet.

Ulus kimlik.

Emperyalizm.

Bağımsızlık.

Vatan, Cumhuriyet gibi kavramlardan bihaber…

Bununla beraber yaşamdan daha çok ölümü öne alan ümmetçi bir eğitim olmak durumundadır…

Tüm bunlar ülke için belirtilen hedefle doğrudan ilintilidir.

Yani

Ekonomik ve siyasi bağımsızlıksa hedefiniz…

Ulusal.

Yabancı sermayeye talan ettirmekse ümmetçi olmak durumundadır.

Bunun ortası bulunmuyor.

İşte bağımsız…

Ulus devlet kurmak isteyen Cumhuriyetin kurucuları 3 Mart 1924 tarihli bir kararla…

Tevhidi Tedrisat Kanunu’nu meclisten geçirdiler…

Bugünün Türkçesiyle “Öğrenim Birliği” de denilen yasa, toplamda 7 maddeden oluşmaktadır ancak, biz bu maddelerden öğrenim birliğine vurgu yapan 1,2 ve 4. Maddelere vurgu yapmakla yetineceğiz

Madde 1: Türkiye dâhilindeki bütün müessesatı ilmiye ve tedrisiye Maarif Vekâletine merbuttur.

Madde 2:Şeriye ve Evkaf Vekâleti veyahut hususi vakıflar tarafından idare olunan bilcümle medrese ve mektepler Maarif Vekâletine devir ve raptedilmiştir.

Madde 4: Maarif Vekâleti, yüksek diniyat mütehassısları yetiştirilmek üzere Darülfünunda bir İlahiyat fakültesi tesis ve imamet ve hitabet gibi hidematı diniyenin ifası vazifesiyle mükellef memurların yetişmesi için de ayrı mektepler küşat edecektir.

Yani yasanın çıktığı 3 Mart 1924’den sonra hiç bir vakfın özel okul kuramaması gerekiyor çünkü…

O tarihten öncekilerin MEB’e devredilmesi yasa emridir.

Peki

Ya Din adamı yetiştirmenin MEB’in yetkisinde olduğu bir durumda…

Bugün çeşitli cemaat ve tarikat vakıflarının binlerce okulunun olup, Türkiye’nin en ücra köşelerinde bile yurtlarının bulunması sahi neyin nesi?

Dahası; hemen her yabancı devletin ülkemizde okullarıyla birlikte pek çok eğitim kurumlarının olması ne anlama gelmektedir…

Demek istediğim; Cumhuriyetin kurucuları tüm eğitim kurumlarını tek çatı altına toplayıp, öğrenimi birleştirerek Cumhuriyet yurttaşı yetiştirmeyi hedeflemişlerdi.

Şimdiyse

Vakıf adı altında tüm tarikat ve cemaatler kendi müritlerini yetiştirmektedirler…

Uzun sözün kısası…

Öğrenim Birliği, tüm halkı tek ulus kimlikte birleştirmenin…

Bugün uygulanmakta olan öğrenim çokluğu da halkı çok kimliklilikle ayrıştırmanın ifadesidir…

 

05-07-2024

Nusret KEBAPÇI

 

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER