Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

ÖZEL GÜNLER SAÇMALIĞI

Dünkü yazımda da söylemiştim: “M. Kemal paşa bir karatahta önüne geçip poz verdi, latin harflerinin ilk öğretmeni (başöğretmen) olarak. Bu (bence montaj) uydurma resmin altına yıllarca (hálâ devam ediyor) “Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır” diye yazıldı.

Ve kutlattırma mucidi 12 Eylül cuntası olan her 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde[1] defalarca tekrar edildi…

Bu mucidi darbeciler olan özel gün, ulu paşanın doğumunun 100’üncü yılı olan, 1981’de «Öğretmenler Günü» olarak kayıtlara geçti.

Şimdi (öncelikle  Müslümanlara) sonra tüm «Öğretmenler Günü» sevdalılarına sormak isterim:

Bu kadar öğretmen sevenlerdiniz de neden 1981 yılına kadar beklediniz?

12 Eylül 1980’de yapılan askerî darbe kafanıza vurunca mı akıllandınız, öğretmen kıymetini anladınız?

Aman Allah’ım kusasım geldi kaç gündür.

Osmanlı sultanı (Fatih) II. Mehmed’in şehzadeliğinde hocası) Molla Gürani’den ve Kostantinapolis’i fethedip İstanbul yaparken yanında bulunan yine hocası Ak Şemseddin’den bahsederek “böyle öğretmenlerin Öğretmenler Günü kutlu olsun” diyenini mi ararsın, şeyhini işaretle “işte gerçek öğretmen, böyle öğretmenlerin Öğretmenler Günü kutlu olsun” falan diyenini mi?

Be adamlar Anneler Günü (ayrıca Dünya Kadınlar Günü de var), Babalar Günü, Öğretmenler Günü, Sevgililer Günü’nüz bile var… Bıkmadınız mı şu özel gün teranelerinden? Hürmetimizin, aşkımızın ifadesi olarak; anama, babama, sevdiğim insanlara muhabbetimi neden bir güne hasredeyim?

Böylesi hürmetler, sevgiler bir günün inhisârında olacak şeyler midir?

Bırakın özel bir günü özel bir ay bile yetmez buna. Aşk, muhabbet, hürmet daimî (ömrün her anında) olmak mecburiyetindeki hislerdir. Onları bir güne hasreder, sonrasında keserseniz her şey ölür, mazideki tezahürleri de silinir gider.

Sırf bu yüzden aklımdaki (resmileşmesini istediğim) bir sürü özel gün teklifini yapmadım. Birkaçını sıralayım onların:

FETİH VE OSMANLI CEDDİMİZE HÜRMET GÜNÜ: Her sene Fethin yıldönümü 29 Mayıs’ta.

DEMOKRASİYE GEÇİŞ GÜNÜ: Her sene 14 Mayıs’ta. 1950 senesinin 14 Mayıs’ında düzenlenen ve TBMM 9. dönem milletvekillerinin belirlendiği bu seçim “Gizli oy , açık tasnif” (hakiki) seçim usulünün ilk tatbiki olarak Türkiye tarihinin ilk demokratik seçimi olarak kabul edilir.

HELÂLLEŞME GÜNÜ: Hicrî yılbaşı günü olan 1 Muharrem. (Bu özel gün hicrî (kamerî) takvime göre olacağından milâdî seneyi dolaşacaktır.

ŞÜHEDAYI ANMA GÜNÜ: Öyle hava şehidleri ayrı kara şehidleri ayrı olmaz. Tüm şehidlerimizi aynı gün anmalıyız. Bunu da Çanakkale Zaferi günü olan 18 Mart’ta yapabiliriz

Böyle bazı hususî günler düşünmüştüm, fakat özel günlere karşı olduğum için yazmadım, teklif falan etmedim.

Ve tekrar ediyorum, duygusuz (bir güne hasredilmiş) özel gün ritülleri saçmalığın dik a’lâsıdır.

CUMANIZ MÜBAREK OLSUN. 25.11.2022

————————————-
[1] Harf inkılâbı 1 Kasım 1928 tarihinde yapılmış, 24 Kasım tarihi ise, M. Kemal paşanın Millet Mektepleri’nin Başöğretmenliği”ni kabul ettiği gün gerekçesiyle 12 Eylül darbesini yapan cunta tarafından Öğretmenler Günü olarak ilân edilerek o tarihten itibaren kutlanmaya başlamıştı.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER