Nöbetçi Eczaneler
Türkiye ve dünyanın içerisine düştüğü kuraklık ile ilgili olarak
milyonlarca kişinin yakından takip ettiği sosyal medya hesapları
üzerinden Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz uyarıda bulunarak
açıklama yaptı.
GIDA FİYATLARINDA İNANILMAZ BİR ARTIŞ VAR
Türkiye’de ve dünyada açlık ve kıtlık riski iyice yaygınlaşmaya başladı.
Gıda fiyatlarında inanılmaz bir artış var.” Diyen Öztürk Yılmaz,
“Dünyada gıda üretiminde dikkat çeken bir düşüş olurken gıda
fiyatlarında bir artış var ama Türkiye’de ise inanılmaz bir artış var.
Kuraklık ülkemizde çok büyük bir tahribat yaptı. Keza pandeminin yaygın
olması nedeniyle ekili ve dikili alanlarda bir düşüş oldu ve girdi
fiyatlarında sürekli bir artış oldu. Özellikle mazotta ve diğer enerji
kaynaklarının yanı sıra tohumda, ilaçta artış oldu. Tarım ve
hayvancılıkla ilgili çok ciddi sıkıntılar ülkemizde yaşandı.” Dedi.
ÜLKEMİZDE AÇLIK BAŞLAMIŞTIR
Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz, “Dünyada açlık ve kıtlık
tehlikesi var. Türkiye’de ise daha büyük bir tehlike var. Dünyada olan
açlık ve kıtlık tehlikesi Türkiye’de daha fazladır. Paranız olsa da
dışarıdan ithal edemezsiniz. Çünkü dışarıda da maalesef kıtlık ve açlık
tehlikesi var. Üretim alanlarında daralma var. Keza pandemi devam ediyor
ve bu şartlarda girdi fiyatlarında büyük bir artış var. Türkiye’deki
artış oranı dünyanın her yerinden daha fazladır. Türk lirası karşısında
Dolar 14 tl’yi geçti. Her şey ithal ediliyor. Ara malları dolarla
geldiği için üretildiği zaman fiyat daha fazla artıyor. Gıda
fiyatlarında keza işte bu pandeminin tekrar devam edeceği bir
planlamanın olmaması 2022 yılında da gıda fiyatlarındaki bu artış
trendinin devam edeceği öngörülüyor. Dikkat ederseniz ben bunu 2 yıldır
söylüyorum, Türkiye’de açlık ve kıtlık olacak dediğimde bazı aklı
evveller bunu pek inandırıcı bulmamışlardı; ama bugün geldiğimiz an
itibariyle çoğu kesim için açlık başlamıştır.” İfadelerini kullandı.
DEVÇİFTÇİ PROJEMİZ İLE HALKIMIZ AÇLIKTAN VE YOKSULLUKTAN KURTULACAK
Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz’ın açıklamalarının devamı
şöyle:
Türkiye’deki çok büyük bir kesim yoksulluk ve açlık tehlikesiyle karşı
karşıya bulunuyor. Biz devçiftçi projesini sizlerle paylaştık. 2 yıldır
ben bu konuya değiniyorum. 2 yıldır bu konuyla ilgili açıklamalar
yapıyorum ve bu konuyla ilgili duyarlılık yaratmaya çalışıyorum.
Devçiftçi projesi ile her ilde her ilin iklim şartlarına ve üretim
yapısına bağlı olarak 2 tane idare kurulacak. Bir tanesi üretim idaresi,
diğeri de pazarlama idaresi olacak. Üretim idaresinde 1 masanın
etrafında 2 kesim olacak. 1 tarafında çiftçiler, 1 tarafında da devlet
olacak. Devletin görevi; bütün tarımsal girdileri parasız sağlamak
olurken çiftçinin görevi de sadece ekmek ve dikmek olacaktır. Sonra da
pazarlama idaresine ikinci idareye teslim edecek.
Bakınız bunu ben açıkladığım zaman, “Tarımsal girdiler bu kadar girdi
işte parasız verilebilir mi? Devlet bunu yapabilir mi?” deniyordu.
Aslında bu rakamlar 5 tane müteahhidin borcunun silinmesi kadar etmeyen
rakamlardır.
BU İKTİDAR PLANLAMASIZ, ÖNGÖRÜSÜZ
Özellikle orta Anadolu, Doğu Anadolu, Güneydoğu da ekim ve dikim mevsimi
başlayacak ama bir planlama yok. İşte mevcut sistem budur. Planlamasız,
öngörüsüz, projesiz, vizyonsuz, akılsız, izansız.
İKTİDAR VE KUKLA MUHALEFET AYNI ŞEYLERİ YAPIYOR
Cumhurbaşkanı gidiyor, kendi parti kongresinde AKP’ye üye kazandırıyor,
rozet takıyor ve sonra çıkıyor; “Ben cumhurbaşkanıyım” diyor. Diğer
taraftan kukla muhalefette onları eleştirirken aynısını yapıyor. Kukla
muhalefette belediyenin araçlarıyla Mersin mitingine taşıma yaptı.
GELİN YENİLİĞİ BİRLİKTE GETİRELİM!
Biz başkaları gibi öyle parayla pulla bu işleri yapmıyoruz. Biz gönüllü
insanlarız. Biz Yunus’un diliyle gideceğiz. Biz Yunus’un diliyle
seslenecek, kalpten kalbe dokunacağız. Çünkü insanlarımızın yüreği
parçalanmış, eşitsizliğe uğramış, ayrımcılığa uğramış, korkutulmuş,
sindirilmiştir. İnsanımızın kaynakları elinden alınmış, açlığa,
işsizliğe mahkûm edilmiştir. Yunus’un diliyle gidecek Öztürk Yılmaz ve
Yunus’un diliyle seslenecek. Benim size tavsiyem şudur. Aynı şeyleri
tekrarlayarak aynı davranış kalıplarını tekrarlayarak farklı bir sonuç
elde edemezsiniz. Oylarınızı değiştirmek zorundasınız. Yeniliğe bir şans
vermek zorundasınız. Gelin, halk iradesiyle bu iktidarı değiştirelim.