Rusya ve Ukrayna
Emperyalist ülkeler (Küresel Güçler), Rusya’nın parçalanması veya Rusya’nın küçülmesi için düğmeye bastı. Tıpkı Osmanlı Devleti’ni böldükleri gibi…
Emperyalist ülkeler (Küresel Güçler), Osmanlının petrol yataklarını Misakı millinin dışında tuttular. Aynı oyun Rusya’ya da oynanmak isteniyor…
Rusya ile savaşa nasıl sürüklendiğimizi anlatayım:
Sultan II. Abdülhamid’in Han’ın tahta çıktığında (1876’da)
1. Bulgaristan, Bosna-Hersek, Karadağ ve Sırbistan’da milliyetçi Slavlar çoluk çocuk, kadın, yaşlı demeden pek çok Müslüman’ı acımasızca şehit ettiler. (PKK örgütünün 40.000 insanı öldürdüğü gibi)
2. Sanki suçlu Osmanlıymış gibi Avrupa kamuoyu, Osmanlı Devleti aleyhine tek taraflı olarak propaganda yapmış. (Batı, terör karşısında Türkiye’nin aleyhinde ter taraflı propaganda yaptığı gibi…)
3. Bulgaristan, Bosna-Hersek, Karadağ ve Sırbistan’ının durumunu bahane eden İngiltere, İstanbul’da bir konferans düzenlenmesini teklif etmiş.
4. Bahriye nezaretinde Bab-ı Ali’de toplanan Büyük Konsey’de Katolik Ermenilerin Patrik Naibi Kirikor Enfiyeciyan “…devletimizin ebedi düşmanı Rusya’ya karşı hepimiz kanımızın son damlasına kadar akıtmaya hazırız. Netice itibariyle Rusya ile harp istiyoruz” sözleri alkışlarla karşılanmıştır.
Mithat Paşa konseyin kararını Sultan 2.Abdülhamid Han’a bildirir. 2.Abdülhamid Han:
– Rusya ile savaşmak doğru değildir. Çünkü Batı, bizi çok güçlü zannediyor. Eğer savaşı kaybedersek bizim güçsüz olduğumuz anlaşılacak. Toprak bütünlüğümüzü savunan Batılı devletler, bu düşünceden vaz geçerler. Bu sefer devletimizi yıkmak için bir gayret oluşur.
İttihat Terakki Cemiyeti mensubu Mithat Paşa, Konseyin kararını padişaha şöyle bildirir:
– “Böyle tekliflerde harp etmek için askerin kuvvetine bakılmaz; biz Anadolu’ya dört yüz atlı ile geldik, yine dört yüz kişi kalıncaya kadar harp etmek lazımdır!”
Savaş isteyenler:
1. Mithat Paşa,
2. Redif Paşa,
3. Damat Mahmut,
4. Celalettin Paşa,
Savaş istemeyen: Sultan Abdülhamid,
Sultan Abdülhamid, ordunun mevcudu hakkında bilgi ister ama yeterli bilgi alamaz… Paşalar, Sultan Abdülhamid’in savaş istemiyorum cümlesine karşılık;
Talebe-i Ulum, saray civarında “Harp isteriz!” diyerek nümayiş yapmışlar. Padişaha Sultan Abdülaziz’in tahttan indirilmesi hadisesi hatırlatılır. Hatta Sultan Abdülhamid Han’ın savaşı istememesini ‘Moskof yanlılığı’ olduğuna ilişkin yalan rivayetler (algı) üretilir. Neticede mağlup olduk.
Özetleyelim:
1. Osmanlı Rus Savaşını emperyalist güçler istedi. İngiltere organize etti.
2. İttihat Terakki Cemiyeti liderlerinden Mithat Paşa aracı oldu.
İttihat Terakki Cemiyeti liderlerinden Talat Paşa savaştan sonra şöyle der: “Eyvah masonların oyununa geldik.”
Bugün Abdülhamid döneminde oynanan oyunun başka bir versiyonu PKK terör örgütü ve siyası uzantısı HDP’yi meşrulaştırma eylemidir.
Gelelim Rusya – Ukrayna Krizine
1. Emperyalist ülkeler (Küresel Güçler), Ukrayna- Rus savaşını istiyor,
2. İngiltere organize ediyor,
3. Ukrayna kışkırtılıyor,
4. Rusya, Ukrayna’yı işgal edecek diye algı oluşturuluyor,
Katolik Ermenilerin Patrik Naibi Kirikor Enfiyeciyan’ın İttihat Terakki Liderlerinden Mithat Paşa’ya söylediğini; NATO, Ukrayna’ya söylüyor.
Amaç:
1. Rusya’ya ait misakı milli sınırı çizmek…
Ben tehlikeyi görebildiğime göre PUTİN mutlaka görmüştür. Bu tehlikeyi Türkiye’de görmek zorundadır. Çünkü Rusy’dan sonra sıra Türkiye’ye gelecek…
Beka Sorunu
Bulunduğumuz bölgede ister istemez beka sorunu gündemde tutulmalı ve tedbir alınmalıdır… Ohalde beka sorunu var mıdır? Anlatalım:
Emperyalist ülkelerin:
1. PKK terör örgütü ve siyasi uzantısı HDP’yi meşrulaştırmak istemeleri,
2. FETÖ gibi terör örgütlerini koruma altına almaları,
3. Gezi ve 17-25 Aralık olaylarına hamilik etmeleri,
4. 15 Temmuz darbe girişimine destek vermeleri,
Yukarıdaki dört maddeyi dikkate aldığımız da beka sorunu hiçbir zaman gündemden düşmemelidir…
1.Vatandaşın alım gücü çok önemlidir,
2. Beka konusunu düşünmek ve tedbir almak çok çok önemlidir,
3. Savunma sanayi gücümüz her şeyden daha çok önemlidir,
Yukarıdaki birinci madde yani ekonomi iyi değildir. Vatandaş cebini bilir.Savunma sanayı ile pek fazla meşgul olmaz…
O halde; İktidar, vatandaşın alım gücünü yükseltmelidir…
Libya
1. Beka konusunu hiç düşünmedi,
2. Savunma konusunda önlem almadı,
3. Vatandaşın alım gücü çok iyi idi ama Libya Devleti yok oldu…
Sonuç:
Beka konusunu düşünüyoruz ve tedbir alıyoruz. Türk savunma sanayisinde önemli sektörlerinden biri haline geldik… Savunma sanayı konusunda ekonomi de çok çok iyi olmalıdır aksak yürümemek için…
İktidar söz verdi;
Faizi indireceğiz, enflasyonu düşüreceğiz ve vatandaşın alım gücünü yükselteceğiz… Haziran 2023 yılına kadar vaktimiz vardır…
Bekleyeceğiz ve göreceğiz…
Selam ve saygılarımla…
YORUMLAR