S İ Y A S Î Ş E R E F
Ne acıdır ki çok partili hayatımızda siyasî şerefi tam koruyabilmek büyük liderlik gücü gerektiriyor. Bu sözü ilk kez Devlet Bahçeli kullandı, terörsüz Türkiye yolunda. Mahcup olmamasını dilerim.
Siyasî karar ve icraatlara halkın onayı ve saygısı demek SİYASÎ ŞEREF! Sözlerinde haklı çıkma, vaatleri yerine getirme de gerektirir. 10.Yıl Nutku hatırlatması Ata Duası şiirimde "Gösterdin millî ülküyü, bilim diye sanat diye! Durdun bütün sözlerinde, gittin bahtiyarım diye! Gittiğin yerde de mutlu, bahtiyar ol hep Atatürk!" demiştim. SİYASÎ ŞEREF hakkındaki bu şiir videom şu linkte:
https://youtu.be/SsqOmscrt1U?feature=shared
Arama motoruna Zati Ürer Youtube videoları yazarak da izlenebilir. Çok partili hayatta evet mührüne noter kulpu takıldıkça yaşananları da sonuçlarıyla yazdım:
Bukalemun sızıntılar iktidar ve muhalefetin arasını fitneledikçe ne krizler, darbeler, siyasî idamlar, faili meçhuller... yaşadık! Yetmişlerin çileli tarihine tanık romanım VEBAL, okuyup düşünene bugünleri doğru anlama rehberi! Ankara Sıhhiye'deki Zafer Kapalı Çarsısında Barış Kitap 2017 yayını. D&R' dan da alınabilir.
Deselerdi inanmazdım şaşkınlığı yansıtır nitelikte bugün siyaset sahnesinde olup bitenler! Niye? VEBAL kahramanlarının faaliyet ve eylemlerine dikkat edilirse çeşitli yorumlar yapmak mümkün. Lakin kesin olan şu:
Ülkemizde kim, niye, hangi söz, eylem ve yanlışında? İleri tarihlerde sonuçlar ortaya çıkınca anlaşılabiliyor. Örneğin Merhum Ecevit, iyi niyetli 74 affını 6 yıl sonra iç savaşa gitme bahanesiyle 80 darbesine hizmet olacağını fark etseydi çıkarır mıydı? Nas inancı etkisiyle faizleri aşırı düşürünce ekonominin allak bullak olacağı ve U dönüşü yapmak zorunda kalınacağı akla gelmiş miydi?
Göz önünde olan kimseyi töhmet altına atamam. Çünkü söz ve eylemlerle piyon olma durumuna düştüğünün çoğu kişi farkında bile değil. Hele liderlerin devlet ve millet zararına bilerek icraat yapacaklarını düşünmem hiç! Herkes hoş seda bırakmak ve iyi olmak ister çünkü. Ama doğru bilgi edinemediği için yanlış söyler, eder de farkına varamaz!
İlk İslâmî destan MANAS' ı oyunlaştırdım. Çeviri mirasçısının noter onayıyla Devlet Tiyatrolarına da verdim. Sahnelenir de izlenecek olursa emperyalist bukalemun casusluğun insandaki değişmez nitelikleri iyice kavranır.
Mazideki vesayet ve 15 Temmuz Kalkışma sürecinin benzerlerini bu oyunda izlemek mümkün. ABD-MOSAD casusluk temel dersini sanki bu destandan almış!
Ekonomi niye bir türlü rayına oturamıyor, sürekli acaba yanlış sonuç verir mi diye sorgulanmadan gündem-ünlü olma yolu görülerek kaba-saba suçlamalar; kayyum atama ve tutuklamalar, yargı tartışmaları... sürerken Devlet Bahçeli'nin terörü bitirme süreci hakkındaki son demecinde SİYASÎ ŞEREF vurgusu karşısında çatışmacı bölünmüşlükler, sürekli parti değiştirmeler, kendini lider sanıp parti kurmalar...Bunların sonuçlarını hep ileri tarihlerde göreceğiz. Ancak millet yakın tarihten dersini almış. SİYASİ ŞEREF hakkında yeterli kazanımı da var ve bunu oya dönüştürecektir. Kitlesel soruşturmalarım gösteriyor bunu.
Duam şu: İyi niyetliyi mahcup etme Allah'ım!
