Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Sabır ve Zarafetin Sanatı: Mihriban Karataş ile Tezhip Üzerine

Başkent Postası’ndan Melek Şenol’un sorularını yanıtlayan Mihriban Karataş, sanat yolculuğundan Osmanlı’da tezhip sanatına, üretim kültüründen sanatın insan hayatındaki dönüştürücü gücüne kadar pek çok konuda kapsamlı açıklamalarda bulundu.

Başkent Postası'ndan Melek Şenol’un

Tezhip Sanatına Adanan Bir Hayat

2012 yılından bu yana tezhip sanatıyla ilgilenen Mihriban Karataş, sanat yolculuğunun nasıl başladığını anlatarak, bu süreçte aldığı eğitimlerin ve kazandığı deneyimlerin önemine dikkat çekiyor. Sanat yolculuğuna Büşra Keleş’in rehberliğinde başladığını belirten Karataş, “Derslerime ATÖLYE Lâ’l’de devam ediyorum. Bunun yanında çiçek ressamlığı, ebru sanatı ve İslam sanatında geometrik desenler gibi farklı alanlarda da kendimi geliştirdim. Özellikle tezhip ve çiçek ressamlığından kazandığım fırça tekniklerini, özgün minyatür tasarımlarımda kullanıyorum. Her şeyden önce işimde özgünlüğe çok önem veriyorum; bu nedenle hazır desen kullanmayı tercih etmiyorum,” diyor.


Osmanlı’dan Günümüze Tezhip Sanatı

Tezhip sanatının kökenlerinden bahseden Karataş, bu sanatın derin tarihsel arka planına dikkat çekiyor. Orta Asya Uygur Türklerinden günümüze ulaşan tezhip sanatı, özellikle Osmanlı döneminde büyük bir gelişim göstermiş. Karataş, “Fatih Sultan Mehmed’in Topkapı Sarayı’nda Nakkaşhane kurması ve sanatçıları İstanbul’a getirterek onları desteklemesi, bu sanatın Osmanlı’daki yükselişini başlatmıştır. II. Bayezid döneminde bu sanat mükemmel bir seviyeye ulaşmış, Kanuni Sultan Süleyman döneminde ise zirveye çıkmıştır. Zahriye sayfaları, serlevha ve sure başları gibi bölümlerde kullanılan tezhip sanatında Babanakkaş, Karamemi ve Şahkulu gibi sanatçılar dönemin öncü isimlerindendir,” diye ekliyor.


Sanatın İncelikleri ve Müzehhiplik Eğitimi

Mihriban Karataş, sanatın inceliklerinden bahsederken bu alanda ilerlemek isteyenler için de önerilerde bulunuyor. Tezhip sanatçısına kadın ise “müzehhibe”, erkek ise “müzehhip” denildiğini belirten Karataş, bu sanatın sabır ve düzenli çalışma gerektirdiğini vurguluyor. “Tezhip, yalnızca bir süsleme sanatı değildir; aynı zamanda bir disiplin ve sabır işidir. Eskiz çalışmaları yapmak, arşivleri incelemek ve fırça tekniklerini sürekli geliştirmek bu sanatta ustalaşmanın temelidir. Özellikle Osmanlı ve İran ekollerini detaylı bir şekilde incelemek, işlerinizi kolaylaştıracaktır. Günümüzde belediyeler, vakıflar ve üniversitelerin Güzel Sanatlar Fakülteleri bu alanda eğitim vermektedir.”


Sanatın İnsan Hayatındaki Dönüştürücü Gücü

Mihriban Karataş, sanatın hayatındaki etkisini anlatırken üretmenin önemine dikkat çekiyor. Toplum olarak tüketim alışkanlıklarına fazla odaklanıldığını belirten Karataş, üretmenin bireysel ve toplumsal huzura katkı sağladığını ifade ediyor:
“Üretmek, hayatımıza anlam katar. Ancak ne yazık ki, toplum olarak tüketim odaklı bir yaşam sürüyoruz. Bu, bizi ruhen yoran ve mutsuzluğa sürükleyen bir alışkanlık. Herkes, üretmenin bir parçası olursa hayat daha anlamlı ve huzurlu bir hal alabilir. Ben de yaptığım her işi daha iyiye götürmeye çalışıyorum. ‘Elimden gelen bu’ demek yerine, her zaman bir öncekinden daha iyi işler üretmeye gayret ediyorum.”


Tezhip ve İnsan Ruhunun Yolculuğu

Sanatın yalnızca teknik bir süreç olmadığını, aynı zamanda bir ruh yolculuğu olduğunu ifade eden Karataş, bu yaklaşımını şu sözlerle açıklıyor:
“Sanat, insanın iç dünyasını güzelleştirir ve bu güzellik etrafa yansır. Eski bir tarihi mekanı incelerken ya da bir çocuğun gülümsemesini seyrederken hayatın anlamını yeniden keşfetme şansı buluyorum. Çünkü her şey bizim bakış açımıza bağlı. Güzelliği arayanlar, güzelliği bulur; iyiliği seçenler, iyiliği çoğaltır.”


Toplum ve Sanat Üzerine Düşünceler

Mihriban Karataş, üretim odaklı bir toplumun geleceğe daha umutla bakabileceğini belirtiyor. İnsanların tüketim yerine üretime odaklanması gerektiğine inanan sanatçı, “Eskiden üretici bir toplumduk, şimdi tüketiciyiz. Ancak bu durum değişebilir. Her birey, kendi sorumluluk alanında üretmeye ve paylaşmaya odaklanırsa hem bireysel hem toplumsal anlamda bir dönüşüm yaşanabilir. Bu dönüşümün temeli, insanın kendisiyle yüzleşmesinde yatar. Hatalarımızı görmek ve düzeltmek, bizi daha güçlü ve huzurlu bireyler yapar,” diyor.


Tezhip Sanatıyla Geleceğe Köprü

Mihriban Karataş, Osmanlı’dan bugüne gelen tezhip sanatını geleceğe taşırken, aynı zamanda topluma ve gençlere de ilham vermeyi hedefliyor. Özgün eserleriyle bu alandaki üretimini sürdüren Karataş, sanatıyla toplumsal değerleri birleştirerek bir köprü kurmaya devam ediyor.