Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

SİGARA ve KALP KRİZİ Muhsin AKIL: “Sigarayı Bırakın! Ben Bırakıyorum…”

SİGARA ve KALP KRİZİ

SİGARA ve KALP KRİZİ

Değerli okuyucularım, birkaç gündür Başkent Postası’ndaki günlük yazılarımı yazamadım. Çünkü ani bir kalp krizi, hastane, Anju… Bu dünya ile öteki dünya arasında kısa bir gidip-gelmem sözkonusu oldu!.. Yani, kısa bir yolculuk!.. Öldürmeyen Allah(cc) öldürmüyormuş… Her şey Allah(cc)’ın takdirinde…  Var eden de yaşatan da öldüren de Allah(cc)’tır. O yüzden her halimize şükretmemiz gerekiyor.

Benim geçen hafta kalp krizi geçirmemin tek sebebi SİGARA ve beraberinde STRES… O yüzden resim olarak hastanedeki halimi yayınladım ki sigara içenlere mesajım olsun!

Son 10 yıldır (sigara içmem nedeniyle) kalple ilgili sorunların devam etti. Daha önceki yıllarda (yine sigara yüzünden) üç kez kalp krizi geçirdim. 10 yıl önce ilk kalp krizini geçirdiğimde hastaneye kaldırılmışım fakat tam tetkik ve teşhis yapılmadığı için tansiyon deyip geçmişlerdi. Bu yüzden de ilkinin kalp krizi olduğunu anlayamadık. Meğerki ilkinin de kalp krizi olduğunu yıllar sonra iki kez daha kalp krizi geçirince anlamış olduk.

Geçirmiş olduğum ilk kalp krizi Konya’da firmamız adına organize ettiğimiz yüzlerce kişi içinde cereyan etmişti. Fakat biz “aşırı gerilim ve stresten dolayı” tansiyon demiştik! Aradan beş yıl geçtikten sonra da ikinci kalp krizini Ankara’da geçirdim. Ankara’daki geçirdiğim kalp krizinde zamanında hastaneye ulaştırılmışım. Yapılan tetkikler sonucunda kalbe giden üç büyük damarın birinin 90’ın üzerinde diğer iki damarın da yüzde 60’ın üzerinde tıkalı olduğu ortaya çıkmıştı. Yüzde 90 üzeri tıkalı damar Anjiyo operasyonunda açılamamıştı. Fakat diğer iki damar başarılı bir şekilde açılmıştı. Ve üç anju sonucunda kalbe giden iki damara stent takıldı.

Üçüncü kalp krizi ise çok önemli bir toplantı için gittiğim İstanbul/Silivri’de gerçekleşmişti. İstanbul Mehmet Akif Hastanesi… Daha önce Ankara’da açılamayan ve yüzde 90 üzeri tıkalı olan kalbe giden damar nihayetinde açılmış oldu. Ve yine stent takıldı.

Yine aradan üç yıl geçti. Yıl 2022’nin Nisan’ı… Yani, geçen hafta da üçüncü kalp krizi. Ve yine hastane, yine Anju… Teşhis kalp yetmezliği… Tansiyon 22’lere yükselmiş. Doktorlar tansiyonu indirmek için üç-dört saat uğraştılar. Nihayetinde tansiyon düşmüştü. Aynı günün gece (sabaha yakın) Anju… Şükür ki bu kalp krizini de atlatmış olduk. Yazımın başında da belirttiğim gibi “Bu dünya ile öteki dünya arasında kısa bir gidip-gelmem sözkonusu oldu!.. Yani, kısa bir yolculuk!..”

Değerli okuyucularım ne kadar doktor ve sağlık uzmanı olmasam da Kalp Krizi ve Anjiyo konusunda bazı araştırmalar yaptım. Mademki konumuz ‘kalp krizi’ ve Anjiyo o halde kısaca bu konudan bahsetmemizin faydası olacağına inanıyorum.

Önce Kalp Krizi’nden bahsedelim. Kalp Krizi kalbe giden koroner damarların tıkanması veya aşırı daralması sonucu ortaya çıkan kan akışının (kalp kasına giden kan akışı) kesilmesi durumunda kalp dokusunun kanlanamaması kalıcı hasara yol açmasıdır. Çünkü kalbi besleyen atardamarlar tıkandığı zaman kalp kası yeterli miktarda oksijen alamamaktadır. Ve bu nedenle de kalp dokusu hasara uğruyor. Damarların tıkanması ve daralması da bu yüzden oluyor. Bu nedenle de zamanında müdahale edilerek damarın açılması gerekmektedir.  Kalp Krizi’nin başlıca belirtileri arasında göğüs ağrısı ve nefes darlığı, aşırı yorgunlukla birlikte baş dönmesi, bayılma, terleme, bulantı ve kusma gelmektedir.

Şimdi de Anjiyo’dan bahsetmek isterim. Kalbe giden koroner damarların basit boyalı bir sıvı ile görünür hale getirildikten sonra filminin çekilmesine Anjiyo denmektedir. Bu metot 1950-196 yıllarında keşfedilmiştir. Kalp damar hastalıkları, artık eski klasik yöntemlerle değil son derece gelişmiş ‘anjiyo’ yöntemi ile tedavi yapılıyor. Bu yöntem ani kalp krizlerinde son derece gelişmiş ve hayat kurtaran bir yöntemdir.  Eskiden tedavi yöntemi o kadar zordu ki atardamar kesiliyordu. Günümüzde ise sadece iğne ile yapılmaktadır. Anjiyo yöntemi ile kalbe giden damarların darlığına veya tam tıkandığına dair tespitler yapılıyor. Anjiyo yöntemi hasta için de doktorlar içinde kolay/basit, zararsız bir yöntemdir.

Hastanın ani ve şiddetli göğüs ağrısı sonucu kalp krizi durumu sözkonusu olduğunda yapılan tetkikler sonucunda koroner darlık belirtileri, bulguları veya Efor testinin pozitif çıkması, Eko sırasında kalp kasılmalarında düzensizlik görülmesi veya çok farklı tetkikler sonucunda koroner arter hastalığı şüphesi oluşursa vs. daha birçok nedenden dolayı Anjiyo yapılmaktadır.

Değerli okuyucularım şimdi gelelim asıl konuya! 10 yıl içinde geçirmiş olduğum bu üç kalp krizinin tek sebebi vardı o da SİGARA…  Çok sigara içen biriydim. Yıllar önce günde üç-dört paket içtiğim oldu. Zaten ilk kalp krizine sebep de buydu. Daha sonra sigarayı azalttım: günde iki paket. Yine kalp krizi! Bu sefer tek pakete düşürdüm. Yine kalp krizi… Ve karar vermiştim sigarayı bırakmaya… Hatta bu kararımı (o günlerde yazdığım) 17.02.2008 tarihli Anayurt gazetesindeki  “Elveda Sevgilim: Bugün Sigarayı Bırakıyorum” başlıklı köşe yazımda duyurmuştum. O günden sonra bırakmıştım! Fakat sadece 4 ay kadar. Sonra yine başladım sigaraya…

Değerli okuyucularım, 17.02.2008 tarihli Anayurt gazetesindeki ve daha sonra da Türk Tabipler Birliği’nin Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi (SUSUK) internet sitesinde yayınlanan “Elveda Sevgilim: Bugün Sigarayı Bırakıyorum” başlıklı yazımı bugünkü Başkent Postası ‘YAZARLAR’ bölümündeki köşemde okuyabilirsiniz.