Sırlar, böcekler, istihbarat

Allah gani rahmet eylesin. Üstad Mehmed Şevket Eygi’nin sıkı bir okuru olmanın yàni onun tüm yazılarını hem birkaç defa okuyup hem de arşivime kaydetmenin faydalarını maddeler halinde sıralayam bile.

Mehmed Şevket Eygi arşivimin en büyük faydası, kafamda bazı istifhamlar oluştuğunda merhum üstadın arşivimdeki yazıları arasında araştırma yapıp istifade edebilmektir.

İstihbarat konusu fevkalâde mühim bir mesele. Bunun ehemmiyetini idrâk edemeyen birini, devletin en aşağıdaki bir kurumunda dahi bırak vazifeyi, o kurumun semtine bile sokmayacaksın.

Bundan on yıl öncesinde bir vaka olmuş ve BÖCEK meselesi çıkmıştı. Böcek bildiğiniz tahtakurusu, hamamböceği falan değil tàbi. İstihbattaki ufacık dinleme cihazlarıdır. Bunlar topluiğne başı büyüklüğüne kadar küçültüldü teknoloji ilerledikçe.

Şimdi bunları herkes unuttu. Halbuki şimdi teknoloji daha fazla gelişti ve sizi binlerce kilometre öteden uydudan bile dinleyebiliyorlar.

O günlerde derin devlet ve derin güçler başbakanı dinlemişti böceklerle.

Bunlar bazı çeteler miydi?..

Dinlenilmenin kötü taraflarından kurtulma çareleri var mıdır?

En birinci çare gevezelik ve zevzeklik yapmayacak devlet adamı. İkincisi de kiminle neyi konuşacağındır.

Başbakanlıkta, içinde böcek gizleyecek hiçbir eşya olmayan, kurşun duvarlarla çevrili mahrem odalar varmış. Bunların dışındaki mekânlarda gizli konuşmalar ve müzakereler yapılmamalıdır.

Fennî böceklerin dışında canlı böcekler de vardır. İnsan büyüklüğünde acayip iki ayaklı, iki kollu böcekler…

Bunların bir kısmı Pakraduni markasını taşır. Üst üste iki kaftan giymişlerdir. Üstteki kaftan Müslüman, altına Ermeni kaftanı, en altta Yahudinin bizzat kendisi vardır.

Bu insan böceklerle baş etmenin imkânı şu anda hemen hemen hiç yoktur. Hiçbir ilaçlama bunu başaracak güçte değildir.

Ülkenin bir uçtan öbür uca böceklendirilmesi için milyonlarca dolar harcadılar. Biz Müslümanlar ise uyuduk, el’ân da uyumaktayız.

Böcek işlerinde, gizli dinlemelerde on binlerce kişi istihdam ediliyor. Daha bunu bile bilmiyoruz. Yerin kulağı var deriz ama bunu hemen kulakardı ederiz.

Cehennemî bir kısır döngü.. Özel hayatların pislikleri.. Sonra gelsin, dinleme raporları ve kaset şantajları.

İslâm dininde tecessüs yasağı vardır. Yani insanların gizli günahlarını, ayıplarını, özel hayatlarını araştırmak haramdır. Lâkin İslâm dininden olanların sayısı o kadar azaldı ki…

− Aaaa….

− Şaşırıyor musun? Ben de senin şaşırmana şaşırıyorum.

Etrafına baksana kaç hakiki Müslüman görüyorsun?

Tá ne zaman istiklâl marşı şairi ne demişti: “− Kaç hakiki Müslüman gördüysem makberdedir, Müslümanlık bilmem ama galibe göklerdedir” demişti.

Dinimizin emri neydi? Tecessüs eden, insanları onlarda olan ayıplarla ayıplayanlar büyük günah işlemiş olur.

Peygamberimiz (salat’u selâm olsun ona) “Din kardeşini, onda olan bir ayıpla ayıplayan kimseye Allah aynı ayıbı vermeden onun canını almaz” buyurmuştur.

Elbette düşmanın gizli işlerini araştıracağız. Bu istisnamızdır.

Lâkin bu istisnayı belirlemek yàni “düşman şu yahut şunlardır” demek… İşte orada duracaksın. Her kişinin kendi kafasına göre keyfe má yeşâ “şunlar, şu taife, şu kişiler düşmandır” demesi olmaz.

Birincisi (Müslümanlar arası) kişisel düşmanlıkları bırakacaksın.

Üç günden ziyâde kardeşinle küs kalman caiz değil. “İnne mel mü’minune…” diye başlayan ayetin emrini unutma. Ve hattâ asıl o ayetin devamını da oku. “Fe eslihu beyne ahaveyküm” buyurur Allah.

Yàni “mü’minler ancak kardeştir (o hâlde) onların (dargın olanlarının) arasını sulh edin (kavgalıları, küsleri) barıştırın. Böyle yapmazsanız Allah’ın rahmetini ummayın”

İkincisi, düşmanımız İslâm dininden olmayanlar (ehl-i dâvet) de değildir.

Düşmanımız Terör Devleti İsrail gibi din kardeşlerimize, dinimize savaş açanlar, İslâm beldelerini işgal niyetindeki (kâfir)lerdir. Ya bak ne çok bilmediğin varmış… 07.11.2023