Siyaset Satrancında Şah Mat

“CHP zihniyeti beyinsizliktir” deyince kızıyorlar.

Oysa hemen her hamlede siyaseti bilmedikleri, siyaset satrancında sürekli mat oldukları gerçeğini bilmeyen kalmadı.

Şu son dönemde olanlara bakalım:

HDP’nin yalamadıkları yerini bırakmadı, hattâ Canan Kaftancıoğlu gibi fahri üye bile verdiler bu PKK terör partisine. Öte yandan hálâ “millet ittifakı” diyorlar. Üstelik HDP bir şamar gibi, bu işin bittiğini haykırırken.

CHP de, Maral hanımın İP’si de aslında hezimetin farkında. HDP’lilerden biri “bizim sizin aklınıza ihtiyacımız yok” diyor. Öbürü “bize siyaset dersi verme gafletine düşmeyin, kendi halinize bakın” meâlinde konuşuyor Maral hanımın sözde ülkücü partisine.

Pekâlâ Maral hanım neden büyük bir U dönüşü yapıverdi? Demek ki, kapatılması neredeyse kesinleşmiş bir siyasi parti ile ittifakı düşünecek kadar CHP’lileşmemiş kafası. Hiç değilse bu kadarını görebiliyor kadın.

HDP kapatılma sürecinde gerek CHP’den gerekse Maral hanımın İP’nden en küçük bir arka çıkma hamlesini görmedi.

Bilakis neredeyse Ak Parti’ye destek verircesine bir sükût sergilediler. Teröristler bu durumda ne yapar? Tepeleri atar ve silahı illet ittifakına çeviriverirler. Hiç şakaları da yoktur.

Türkiye acemilerin usta Ak Parti karşısındaki bu siyaset satrancını ilgi ile izliyor. İtalya maçındaki gibi “ya bu kadarı da olmaz ki” diyen diyene.

Satrançta acemileri kolayca mat eden bir “çoban matı” tekniği vardır. “Çoban matı”nın vezir ve fil ile yapılan basitin basiti olanından değil de en kıymetli taş olan veziri vererek yapılan türünden bahsedeyim size.

Buna “vezir fedası” matı denilir. Daha oyunun ilk hamlelerinde rakibe gafletinizi yakaladığı intibası verilir. «Fil»yle vezirinizi alabileceği şekilde önündeki «at»ı ileri sürer, bilerek açık verirsiniz.

Acemi oyuncu tuzağı göremez ve hemen «vezir»i alır. Bu da sonu olur. Zira o ileri sürdüğünüz «at», daha önce ileri cehpeye yerleştirdiğiniz diğer «at»ınız ve ve yine ileride bulunan «Fil»inizin yardımıyla iki hamlede lehinize kesin mat sonucuna ulaştırır sizi.

Siyaset satrancında da mecazen böyle matlar vardır. Acemi (ya da CHP için yüz yıllık tecrübesi olduğu için “beyinsiz” diyeceğimiz) siyasetçiler kendi partilerinin yarı ömrü kadar siyaset tecrübesi olmayan Ak Parti tarafından “çoban matı” yapılıyor!..

Ak Parti bunlara (Ahmet Davutoğlu’nu saymazsanız) veziri bile vermedi. Abdüllatif Şener, İdris Naim Şahin, Ahmet Davutoğlu, Abdullah Gül, Ali Babacan gibi satranç oyununda «hafif aletler» olarak isimlendirilen materyallerinden birkaçını verdi. Tuzağı göremeyen CHP, hemen dereyi göremeden paçayı sıvadı, terör örgütü partisi HDP’yi de katarak illet ittifakı ile gûya Erdoğan’ı devirmeye heveslendi.

Erdoğan usta oyuncu tabi. Çoban matının her türlüsünü bunlar üzerinde denedi ve her seferinde de kolayca mat yaptı. Muharrem İnce’nin dediği gibi oldu. “Çıkmışsın yenmiş, çıkmışsın yenmiş. Yenmiş de yenmiş…”

Doğru söze ne denilir? CHP’lilerde nohut kadar beyin olsaydı bu Kemal Kıldaroğlu’nu çoktan alırlardı başkanlıktan. Alevere dalavere ile kendilerine en küçük bir fırsat verilmediği için ayrılarak kendi partilerini kuran Muharrem İnce veya Mustafa Sarıgül gibi isimlerden biri başkan olsaydı CHP belki anamuhalefet olarak Türkiye için faydalı bile olabilirdi.

Dünyayı satranç bilenler yönetir. Ülkeleri de öyle. Satranç bilmeyen kişi (KK gibi ahmak değil) zeki biri de olsa akıbet kaybeder. Bu yüzden bendeniz min gayr’i haddin tüm okurlarıma satranç öğrenme tavsiyesinde bulunmuşumdur. 13.06.2021