Sudan Sağlık Bakanı: “Savaşta Türkiye Bize Destek Oldu”

Türkiye ile Sağlık Alanında İş Birliği

İbrahim, Türkiye’nin Sudan’a sağlık alanındaki katkılarını vurgulayarak, Nyala Sudan-Türkiye Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Hartum’daki Türk Hastanesi’nin iki ülke arasındaki iş birliğinin en somut göstergeleri olduğunu belirtti. Türkiye’nin Sudanlı sağlık personelinin eğitimi ve yurt içinde tedavisi mümkün olmayan hastaların Türkiye’de tedavisi konusunda önemli bir rol üstlendiğini ifade eden İbrahim, savaş sürecinde de Türkiye’nin ilaç ve tıbbi malzeme desteği sağladığını söyledi.

Savaşın Sağlık Sistemine Etkisi

Sudan’da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmalar, sağlık sisteminde büyük bir yıkıma neden oldu. Bakan İbrahim, savaş boyunca 40 binden fazla yaralanma ve 6 bine yakın ölüm vakasının sağlık kurumlarına ulaştığını aktardı. Ayrıca, savaş sırasında 200’den fazla ambulans ve yaklaşık 600 milyon dolar değerinde ilaç ve tıbbi malzemenin yağmalandığını açıkladı.

11 Milyar Dolarlık Sağlık Kaybı

Sağlık alanındaki maddi kaybın 11 milyar dolara ulaştığını belirten İbrahim, savaşın ilk günlerinde birçok hastanenin hizmet dışı kaldığını söyledi. Özellikle organ nakli, kalp cerrahisi ve onkoloji gibi kritik sağlık hizmetleri durma noktasına geldi. Bakanlık, savaşın başlangıcından bu yana sağlık sistemini yeniden inşa etmeye yönelik çalışmalar yürütüyor.

İnsani Krizin Boyutları

Birleşmiş Milletler’e göre, çatışmalarda 20 binden fazla kişi hayatını kaybederken, 3 milyondan fazla kişi ülkeyi terk etti ve 9 milyon kişi ülke içinde yerinden edildi. 25 milyondan fazla kişi ise insani yardıma muhtaç durumda.

Uluslararası Yardım Çağrısı

Sağlık Bakanı, krizin çözümü için uluslararası toplumdan daha fazla yardım talep ederek, “Sağlık ve insani ihtiyaçlarımızın karşılanması için en az 4,7 milyar dolara ihtiyaç var. Ancak sağlanan destek, ihtiyacın yalnızca yüzde 20’sini karşılıyor” dedi.

Sudan Sağlık Bakanı’nın açıklamaları, savaşın sadece bir iç mesele olmadığını, Afrika ve bölgeyi etkileyen geniş kapsamlı bir kriz olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.