Dr. Tarık Sulo Cevizci, toplantının açılışında, 8 Aralık 2024 tarihinde Baas rejiminin sona ermesiyle Suriye’de tarihi bir dönemin kapandığını hatırlattı. Bu önemli gelişmenin tüm Suriye halkı için bir zafer olduğunu ifade eden Cevizci, bu uğurda hayatını kaybeden şehitlere rahmet diledi. Ancak zaferin ardından geçiş dönemi yönetimi tarafından alınan bazı kararların, yeni bir dönemin başlangıcı için endişe verici olduğunu belirtti.
Geçiş Süreciyle İlgili Önemli Endişeler
Federasyon Başkanı, geçiş sürecinde özellikle Türkmenler açısından dikkat edilmesi gereken bazı sorunlara vurgu yaptı. Dr. Cevizci’nin açıklamalarında şu noktalara dikkat çekildi:
- Geçiş hükümetinin tek taraflı kararları: Suriye’nin çok kültürlü yapısına rağmen, geçiş hükümetinin aldığı atama ve terfilerde tek taraflı bir yaklaşım sergilediği ifade edildi. Bu durum, “yeni bir totaliter rejime mi geçiliyor?” sorusunu gündeme getirdi. Cevizci, Suriye’nin her kesimden yetkin ve liyakat sahibi kadrolara sahip olduğunu, daha kapsayıcı bir anlayışın demokratikleşme sürecini hızlandıracağını belirtti.
- Türkmenlerin süreç dışında bırakılması: Geçiş dönemi lideri Ahmet Şera’nın, Suriye’nin en önemli bileşenlerinden biri olan Türkmenlerin siyasi ve sivil temsilcileriyle henüz görüşmemiş olması eleştirildi. Ayrıca, yeni dönemin temellerini atmak amacıyla düzenlenen Milli Diyalog Kongresi’ne Türkmenlerin davet edilmemesi, Türkmenler açısından kabul edilemez bir tutum olarak değerlendirildi.
- Suriye Milli Ordusu’nun (SMO) lağvedilmesi: PKK ve IŞİD gibi terör örgütlerinin tehditlerinin hâlâ devam ettiğini hatırlatan Dr. Cevizci, SMO’nun feshedilmesi ya da yeni bir ordu yapısına entegrasyonu kararının erken alınmış bir adım olduğunu söyledi. Ayrıca, sahil şeridinde “Suriye Halk Direnişi” adı altında silahlanma hareketlerinin başladığına dair haberlerin bu kararın gözden geçirilmesini zorunlu kıldığını vurguladı.
Türkmenlerin Talepleri
Suriye Türkmenlerinin zafer sonrasında beklentilerini ve çözüm önerilerini açıklayan Dr. Cevizci, Türkmenlerin Suriye’nin birliği ve bütünlüğünden yana olduğunu ancak olası bir bölünme durumunda kendi haklarını korumak için gerekli adımları atmak zorunda kalacaklarını söyledi. Türkmenlerin talepleri şöyle sıralandı:
- Yeni anayasa vatandaşlık esasına göre yazılmalıdır: Türkmenler, hiçbir etnik, dini veya mezhepsel gruba ayrıcalık tanınmamasını talep etmektedir. Eğer bir gruba ayrıcalık tanınacaksa, Türkmenlerin de eşit haklara sahip olması gerektiği vurgulanmıştır.
- Kültürel haklar anayasal güvence altına alınmalıdır: Türkmenlerin Türkçe eğitim yapabilmesi ve kendi kültürlerini yaşatabilmesi anayasal güvenceye kavuşturulmalıdır.
- Geçmişteki haksızlıklar telafi edilmelidir: Esad rejimi döneminde Türkmenlere yapılan mülkiyet gaspları ve diğer haksızlıklar, toplumsal barış çerçevesinde giderilmelidir.
- Zorunlu göç sorunları çözülmelidir: Tüm Suriyelilerin güvenli, onurlu ve gönüllü bir şekilde eski yaşam alanlarına dönmeleri sağlanmalıdır.
“Türkmenlerin Dağınıklığına Son Verilmeli”
Dr. Tarık Sulo Cevizci, Suriye Türkmenlerinin dağınık yapısının sona ermesi gerektiğini belirtti. Türkmenlerin siyasi üst çatısı olarak tasarlanan Suriye Türkmen Meclisi’nin modern örgütlenme biçimleri kapsamında yeniden yapılandırılması ya da yerine daha etkin bir yapının kurulması gerektiğini ifade etti.
Türkiye’ye Teşekkür ve Barış Çağrısı
Federasyon Başkanı, Türkmenlerin haklı mücadelesine destek veren Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türk halkına teşekkürlerini sundu. Ayrıca, yeni yönetimden Suriye’nin tüm bileşenlerini kapsayacak bir sistem kurmasını talep etti.
Dr. Tarık Sulo Cevizci, Suriye Türkmenlerinin her zaman dostluk ve kardeşlik içerisinde bir arada yaşama arzusu taşıdığını belirterek, mücadelelerin şehitlerin kanıyla yazıldığını ve bunun ziyan edilmemesi gerektiğini vurguladı.