Nöbetçi Eczaneler
DEMİREL; “BİZ EĞİTİM ÇALIŞANLARININ GÖNÜLLERİNİ UYDURUK AĞLARLA DEĞİL, SAHİCİ BAĞLARLA FETHETMEYİ BAŞARDIK”
Kongrede açıklamalarda bulunan TEÇ-SEN Genel Başkan’ı Ümit Demirel, her ilden gelen sendikalara tek tek hoşgeldiniz diyerek sözlerine başladı.
TEÇ-SEN Genel Başkanı, TEÇ-SEN’in kuruluşunda yaşanan zorluklardan, gerçekleştirilen başarılardan, Eğitim çalışanları için yapılan ve yapılmakta olan çalışmalara değindi.
Ümit Demirel: “Eğitim çalışanlarının aile sıcaklığında bir araya geldiği TEÇ-SEN çatısı var. Türkiye’nin Hangi iline giderseniz gidin, kapısını çalıp dertlerinizi paylaşabileceğiniz bir TEÇ-SEN çatısı var. 14 yılın sonunda adeta tırnaklarımızla kazıyıp, büyüttüğümüz ve bizden sonra da birçok sendikaya yön vermiş sendikal bir duruş, sendikal bir miras var. Değerli arkadaşlar hepiniz emin olun ve gönül rahatlığıyla şahitlik edin ki, atama, yer değiştirme yönetmeliğinin çıkmasını sağlayan da görevde yükselme sınavlarını açtıran da TEÇ-SEN’dir” şeklinde konuşan başkan çalışmaları hakkında ise;
“Eğitim çalışanlarının yatılı sınavla, bileklerinin hakkıyla aldıkları puanı, sözlü sınavlarla heba ettirmeyen, leş kargalarına yedirmeyen, yazılı sınav puanı= sözlü sınav puanı uygulamasının mimarı da TEÇ-SEN’dir. Ünvan değişikliği sınavının e-sınav şeklinde yapılmasını önerip hayata geçmesini sağlayan da yine TEÇ-SEN’dir. Emin olun Milli Eğitim Bakanlıgı’nda eğitim çalışanları için yapılan her türlü çalışmanın ana mimarı da, kahramanı da yine TEÇ-SEN’dir. Şeklinde konuştu.
Üyesi olmayan sendikalara da seslenmeyi ihmal etmeyen Başkan, “Şimdi buradan kalbi, gönlü bizimle ama hala üyelikleriyle başka sendikalara destek veren eğitim çalışanlarına sesleniyorum; Bizler eğer bir araya gelmez sendikamıza sahip çıkmazsak yıllar içerisinde tırnaklarımızla kazıyıp, binbir mücadele ile elde ettiğimiz kazanımlar, bir bakmışsınız ki yok olmuş, tekrar başa dönülmüş. Eğer bizler sorunlarımızın kalıcı olarak çözülmesini istiyorsak, Mutlaka TEÇ-SEN çatısı altında bir araya gelmeli ve el ele, kol kola mücadele etmeliyiz. Bizim sözümiüz memur içindir, hizmetli içindir, teknisyen içindir. Bizim sözümüz de, gayretimiz de, mücadelemiz de eğitim çalışanları içindir” şeklinde konuştu.
“Kuruluş misyonuna uygun olarak faaliyetlerini daha da genişleterek sürdürüleceğiz”
Demirel,“TEÇ-SEN nasıl kuruldu anlatılmalı. 95 model Şahin ile tüm Türkiye’yi Burçin başkanım ve Niyazi abi ile dolaştık. Her gittiğimiz ilde eğitim çalışanlarına hayallerimizi anlattık.2 hafta kurulda, 1 hafta bakanlıkta, 1 hafta da eşimizin, çocuğumuzun yanındaydık.Gecemiz, gündüzümüz sendika ve eğitim çalışanları olmuştu. Hiç unutmam gece geç saatlerde Niyazi abi ile sendikayla alakalı, çalışanların sorunlarını nasıl çözeriz sohbeti yapıyorduk. Söz arasında; “Abi ya Van’ a gidemedik” dedim. Sabah kalktım Niyazi abi yok. Sendikaya gittim, orada da yok. Niyazi abi Van’da çıktı.İşte biz böyle gönülden, içten çalışarak kurulduk” dedi.
Demirel “Yollara revan olduğumuzda ilk hedefimiz, yarım olan, parçalanmış olan ve ideolojik sendikalar eliyle böllünmüş olan eğitim çalışanlarını hamlıktan tamlığa, dağınıklıktan bütünlüğe dönüştürmekti.Yani birbirine 200 metre mesafede olan 2 okulun hizmetlisi, memuru birbirini tanımıyordu, tanışmıyorlardı. Birbirinin dertlerinden haberdar değil, aynı kadronun kardeşleri birbirinden koparılmış, farklılaştırılmış, yabancılaştırılmış ve birbirinden uzaklaştırılmıştı. Bizim hayalimiz ise bir kadro hareketinin başlamasıydı. Dertleri, sıkıntısı, sorunları aynı olan eğitim çalışanlarının mücadelesi de aynı olmalıdır derken işte biz tam da bu hayalimizi söylüyorduk. TEÇ-SEN bu hayalin vücut bulmuş halidir. Bugün bırakın yan yana olan 2 eğitim çalışanının birbirini tanımasını, Edirne’den Kars’a tüm Türkiye’de eğitim çalışanları birbirini tanıyor, birbirine temas ediyor, birbirini kucaklıyor, birbiriyle bilgi paylaşımında bulunuyor. İşte biz buna bu bir TEÇ-SEN başarısıdır diyoruz” ifadelerini kullandı.
TEÇ-SEN Genel Başkanı, “Hep karşı duranlar oldu, dikkate almadık. Hep takoz koymaya çalışanlar oldu yıktık geçtik, Hep yolumuzu, gündemimizi ve yönümüzü değiştirmek için türlü Bizans oyunları kurdular, kurulan tüm oyunları bozduk ve kurulan tüm tuzakları başlarına geçirdik ve yolumuzda ilerlemeye, kaldığımız yerden mücadele etmeye devam ediyoruz. Şunu çok iyi biliyoruz hak ile adalet arayışına çıkanların önünde her zaman engeller, setler, engin denizler olacaktır.Elbette, her hak ve adalet arayışının sonunda başarı gelmeyebilir. Ancak kazananlar ve başaranlar hep arayanlar olmuştur. Bizler TEÇ-SEN’liler olarak hep arayanlar olacağız. Hep hak ve adalet peşinde koşacağız. Hep hakikatin yanında olacağız. Ne diyor üstad, “Beden ölür, cana bakın siz. Kim kimle yürür ona bakın siz. Birakın dönsün dönme dolaplar, haktan, hakikatten yana bakın siz.
Dışlanan ötelenen üvey evlatmışcasına yok sayılan eğitim çalışanlarının en büyük problemi kariyer yapamamak. Memurluk, şeflik, şube müdürlüğü ve teknik kadro imtihanları neredeyse hiç açılmıyordu ve kadrolar el altından, birilerine peşkeş çekiliyordu. Kimin memur olacağına, kimin, şef olacağına, kimin soför olacağına eğitim çalışanlarının başarısı, çalışma azmi ve liyakati değil, kimin adam olduğu, kimden taraf olduğu, hangi siyasi görüşe sahip olduğu belirliyordu. Hakkın ve adaletin tesisini sağlamakla ghörevli olan yöneticiler, torpilin baş aktörü oldular. Bu yöneticiler devletin kılıcını, adalet için değil bizzat kendi koltuklarını korumak için kullandılar. Bu yöneticiler,pirimiz, sevgilimiz, peygamberimiz (s.a.v) efendimizin “bir saat adaletle hükmetmek,bir sene ibadetten daha hayırlıdır” sözüne itibar etmeyip,bir faninin torpil taleplerine yerine getirerek, bitişin, diz çökmenin ve çürümenin adımını attılar” dedi.
“Biz eğitim çalışanlarının gönüllerini uyduruk ağlarla değil, sahici bağlarla fethetmeyi başardık”
“2006 yılından önce yapılan görevde yükselme ve ünvan değişikliği sınavları musluktan akan bir damla su ise TEÇ-SEN kurulduktan sonra yapılann görevde yükselme ve ünvan değişikliği sınavları okyanustur.
Yıllarca aynı kadroda eğitimlerini tamamlasa dahi çakılı kalan eğitim çalışanlarının çığlığını duyan, derdine koşan, sen üzülme diyen olmadı. Ama iş üye yapmaya geldiğinde en has adam olan bizler, iş icraate geldiğinde malesef bu son diyen olmadı. Kardeşlerimizin bu feryadına, bu isyanına bu çığlıklarına darbe de olsa, pandemi de olsa cevap veren, kararlı duruş sergileyen, sorumlu olan, sonuç alan biz olduk”dedi.
Demirel, “Eğitim çalışanlarının Allah razı olsun sözüne aşık olduk. Ne diyordu Neşet Ertaş, “Aşkına koşan, aşkla koşan yorulmaz”
Eğitim çalışanlarının kariyer ve liyakat kapsamında yapılması gereken memurluk, şeflik, teknik kadro, şube müdürlüğü sınavlarının açılmasına da bizler sağladık. İşte biz buna bu bir TEÇ-SEN başarısıdır diyoruz.
Pes etmedik, teslim olmadık, eğitim çalışanları için çok önemli olan görevde yükselme ve ünvan değişikliği sınavlarını üye kaybetmek pahasına da olsa biz açtırdık.
Tüm kamu çalışanlarının sorunu olan ek ödeme sorununun çözümü için verdiğimiz mücadele şanına şöhretine ve namına yakışır şekilde sonuçlandırdık” ifadelerini kullanan Demirel,
“Bir hayalimiz var diyerek çıktığımız bu yolda lojmanların tamamı işgal altındaydı. Eğitim çalışanlarının lojman talepleri idareciler tarafından dikkate alınmıyor, dilekçeleri reddediliyordu.
Mlli Eğitim lojmanları sadece öğretmen kökenli öğreticilerin tekelinde, babalarının malı gibi kullanılıyordu. Eğitim çalışanlarının lojman hak ve talepleri görmezden geliniyordu. Hatta lojmanların sıra tahsisinden yazışmalarına kadar, kimin lojmanlara yerleştiğiyle ilgili resmi evrakları hazırlatmasına kadar tüm şleri de eğitim çalışanlarına yaptırıyorlardı. “Biri yer biri bakar kıyamet bundan kopar” kelimesinin tam anlamıyla biz de kıyameti kopardık ve işgal altındaki milli eğitim lojmanlarının kullanım hakkını eğitim çalışanlarının hizmetine verilmesini de biz sağladık. 5. olağan genel kurulumuzun, ülkemize, milletimize, eğitim çalışanlarına ve tüm kamu çalışanlarına hayırlı olmasını diliyorum” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.
Genel Merkez Yönetim, Denetim, Disiplin Kurulu üyeleri sahneye davet edilerek, seçilen yönetim kurulu üyelere tanıtımının ardından program sonlandırıldı.
EDİTÖR: Cansel Yıldız