Temel, temelsiz…

Temel Karamollaoğlu artık iyice koptu…

Milletten koptuğu gibi dinden de koptu…

Kalkmış “yeryüzü aşkın yüzü oluncaya kadar mücadelemiz sürecek” diyor.

Bunu söyerken de pişmiş kelle gibi sırıtıyor.

Tabanına ne mesaj veriyor?

Aklı sıra Kur’ân àyetine telmihle dâvamızı sürdüreceğiz diyor ama o sözün aynı zamanda LGBT sloganı olduğunu bilerek söylüyor!.

Yàni onların oylarını da almak istiyor. Bu amaçla da makyavelistleşiyor, maksadı için her türlü vasıtayı mübah görüyor!

Birincisi söz tutarsız ve yanlış. Yeryüzü hiçbir zaman LGBT hayâlindeki “her türlü rezaletin eşcinselliğin serbest olduğu” bir sapıklık dünyası olmayacak.

Bunu İslâm dünyası kabul etmez. Hristiyan âlemi de hattâ Budistler de kabul etmez.

İkincisi Kur’ân-ı Kerîm’in cihad emrini içeren âyet-i celîleyi háşa böyle sapık bir sözle ifade etmek adamı dinden imandan eder. Çarpılırsın Temel, fena halde çarpar Allah.

Âyet-i celîle şöyle: “(Yer yüzünde) bir fitne kalmayıncaya ve dîn tamâmiyle Allahın oluncaya kadar onlarla muhaarebe edin. Eğer vaz geçerlerse (onları bırakın). Şübhesiz ki Allah, ne yapacaklarını hakkıyle görücüdür.”

Sen bu àyeti al, yeryüzünün en tehlikeli, en rezil, Kur’ân’da lâ’netlenmiş bir günah olan ve âileyi yok etmekte kullanılan eşçinsellik sapıklığının sloganıyla ifade et!. Olacak şey mi? Değil ama insàn bir kere yoldan çıkmasın…

Kur’ân (Fatiha, yedinci àyeti) mağdubin ve dallin (gazaba uğramışlar Haktan sapanlar) zümresinden bizi uzak eyle duâsını yaptırır beş vakit namazlarımızda.

Bay Temel ise, Haktan uzaklaşıp öylesine sapıtmış ki LGBT sapıklarından aferin almayı marifet sanıyor, onların reylerine talip oluyor.

Siyasette savrulanları çok gördük ama böylesini görmedik.

Dilerim Allah’tan bir daha da görmeyelim. Vallahi dehşete düştüm.

Dehşete düştüm ve yine bir Kur’ân àyeti ile Allah’a sığındım:

O âyet-i celîle A’raf Sûresi’nin 155. àyetidir:

“«Yâ Rab, eğer dileseydin onları da, beni de daha evvel helak ederdin, içimizden bir takım beyinsizlerin işlediği (günâh) yüzünden hepimizi helak mı edeceksin? Zâten o da Senin imtihaanından başka (bir şey) değildi. Sen onunla kimi dilersen sapıklığa götürür, yine onunla kimi dilersen (bunu da) doğru yola iletirsin. Sen bizim velîmizsin. O halde bizi yarlığa, bizi esirge. Sen yarlığayıcıların en hayırlısısın».”

Muhterem okurlarım, bu âyet-i celîleden başka bendenizin Kur’ân’dan orjinalini de ezberleyip, beş vakit namaz sonunda duâ olarak okuduğum iki àyeti de tavsiye edeceğim. “Allah’tan sabır ve namazla yardım isteyin”  àyeti mucibince bu duâlarla şu kötü günlerde bolca yardım dileyelim:

1) “Ey gökleri ve yeri yaratan, sen, dünyâda da, âhiretde de benim yârim (velîyy-i nîmetim)sin. Benim canımı Müslüman olarak al. Beni saalihler (zümresin)e kat»” (Yusuf Sûresi, 101. àyet)

2) “Bizden (saadır olan günahları) sil, bağışla, bizi yarlığa, bizi esirge. Sen mevlâmızsın bizim. Artık kâfirler güruhuna karşı da bize yardım et». (Baqara Sûresi, 286. àyet) 

Allah’a emanet olun, sapıkların şerrinden Allah’a sığının. 01.11.2022