Tevfik Diker’den Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Mektup: “Terme Belediye Başkanlığı’nda Neler Oluyor?”
19 ve 20’nci Dönem Milletvekili ve araştırmacı yazar Tevfik Diker, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a gönderdiği açık mektupta, AK Parti’li Samsun Terme Belediye Başkanı Şenol Kul hakkındaki iddiaların araştırılmasını talep etti. Diker, gazeteci Murat Genç’in ulaştırdığı belgeler ve haberler doğrultusunda, yurt dışı gezilerinden ruhsatsız yapılara kadar uzanan kamu yönetimi zafiyetlerine dikkat çekerek, “Adalet herkes için eşit olmalı.” ifadelerini kullandı.
19 ve 20’nci Dönem Milletvekili ve araştırmacı yazar Tevfik Diker, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hitaben kaleme aldığı mektupta, Samsun’un Terme Belediye Başkanı Şenol Kul hakkındaki çeşitli iddiaları gündeme taşıdı. Diker, mektubunda belediye yönetiminde denetimsizlik, imar usulsüzlükleri, yurtdışı seyahatleri ve kamu kaynaklarının kullanımıyla ilgili tartışmalara yer verdi.
“Kamuoyunu Rahatsız Eden Tutumlar”
Diker, gazeteci Murat Genç tarafından kendisine iletilen belgeler ve haberleri Cumhurbaşkanlığı makamına sunduğunu belirterek, “Konuya acil el atacağınıza inancım sonsuzdur.” ifadelerini kullandı. Özellikle belediye başkanının İzlanda’da aldığı hız cezası iddiasına değinen Diker, “Terme halkı başkanını İzlanda yollarında değil, kendi ilçesinde görmek istiyor.” dedi.
İzlanda Seyahati ve Cezalar Tartışması
Basına yansıyan bilgilere göre, Belediye Başkanı Şenol Kul’un İzlanda’da 152 km hızla giderken radar cezası aldığı, ancak cezayı ödemeden yurda döndüğü iddia edildi. Başkanın konu hakkında herhangi bir açıklama yapmaması, yerel kamuoyunda tepkilere neden oldu.
Ruhsatsız Yapılar ve Geciken Hizmetler
Yerel kaynaklarda yer alan bilgilere göre, ilçede imar ve ruhsat konularında usulsüzlük iddiaları artarken, belediyenin bazı hizmetleri yalnızca vatandaşların protestosu sonrasında gerçekleştirdiği öne sürüldü. Kadın ve engelli bireylerin kamera karşısında “yol istiyoruz” çağrısı yapmasının ardından çalışmaların başlatıldığı aktarıldı.
Parti İçi Gerilim ve Basın Üzerindeki Baskı
Diker’in mektubunda yer alan bir diğer başlık, parti içi çekişmeler ve yerel basının bağımsızlığı oldu. İlçedeki bazı medya kuruluşlarının belediyeden ekonomik destek aldığı yönündeki iddialar hatırlatılırken, bu durumun eleştirel haberciliği zayıflattığı ifade edildi. Diker, “Eleştirel kalemlerin susturulduğu bir ortamda halkın denetim gücü ortadan kalkıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“Neden Denetim Yapılmıyor?”
Mektubunda, aynı partiden bir belediye başkanı hakkında çok sayıda iddia olmasına rağmen herhangi bir müfettiş görevlendirmesi yapılmadığını vurgulayan Diker, “Adaletin eşit uygulanmadığı izlenimi güçleniyor.” ifadelerini kullandı.
“Adalet Herkes İçin Eşit Olmalı”
Diker, mektubunun sonunda, “Terme’de yaşananlar sadece yerel bir yönetim meselesi değil; Türkiye’de belediyeciliğin geldiği noktayı gösteren bir demokrasi testidir.” diyerek sürecin şeffaf yürütülmesi çağrısında bulundu.