Nöbetçi Eczaneler
Haber/ANKARA: Muhsin AKIL
Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan ve heyeti, AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Konseyi Dönem Başkanı Çekya Başbakanı Petr Fiala’nın davetleri üzerine AB ülkeleri ile birlikte AB’ye aday ülkeler olmak üzere toplam 44 Avrupa ülkesi liderinin de davet edildiği Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’ne katıldı.
Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’nin amaçları arasında dünyayı ve Avrupa’yı tehdit eden sorunların gündeme getirilmesi, ülkeler arasındaki savaş ve gerilimlerin giderilmesi, siyasi ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi, dünyada barış ve güvenliğin sağlanması, iklim değişiklerine yönelik çözüm yollarını aranması, bazı ülkeler arasındaki siyasi ve ekonomik sorunların tartışılması gibi daha birçok sorunun çözülmesi başta gelmekteydi.
Belki de tarihinde ilk defa AB zirvesi öncesi gerçekleşen Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi, AB ülkeleri haricinde AB üyeliğinde potansiyel özellikler taşıyan ülkelerinde böylesi bir zirveye davet edilmesi ülkeler arasında siyasi ilişkilerin, işbirliğinin ve diyalogların geliştirmesine yönelik adımların atılmasına sebep olacaktır. Bazı liderlerin de değindiği gibi bu zirvenin amaçları arasında Avrupalılar arasında ekonomik, stratejik, jeopolitik ve dostluk ilişkilerinde yakınlaşmayı sağlamak ve AB’ye üyeliği konusunda potansiyel varlık gösteren ülkelerin de fikir ve görüşlerinin de alınması hedeflenlenmiştir.
Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan, Çekya Başbakanı Petr Fiala, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Fransa Cumhurbaşkanı E. Macron, Bulgaristan Cumhurbaşkanı R. Rader ve İspanya Başbakanı P. Sanchez, Ermenistan Başbakanı Sayın Paşinyan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ve bazı ülke liderleriyle biraraya gelerek dünyayı ve avrupayı ilgilendiren bir çok sorun üzerine konuştular.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin önüne çıkartılan engellerin adil olmadığını ve bu durumun AB’nin menfaatlerine zarar verdiğini, AB’nin bazı ülkelerin çıkar ve ihtiraslarına teslim olmaması ve bu konuda vizyoner ve stratejik kararların alınması gerektiğini izah ederek Türkiye’nin Birlik ve Avrupa için çok önemli bir anahtar ülke olduğunun altını çizmiştir. Ayrıca Türkiye’nin bütün ülkelerle samimi diyalog kurabilen ve güven duyulan bir ülke olduğu kadar komşuları ile de aynı samimiyet ve güven içinde diyalog kurmaya çalışmasına rağmen bazı birlik üyelerinin iyi ilişkiler kurulması yerine gerginliği tırmandırarak kışkırtma yolunu tercih etmelerini doğru bulmadıklarını ifade etmiştir. Hatta Türkiye olarak Ege ve Akdeniz sorunlarını uluslararası hukuk çerçevesi içinde çözmek istediklerini defalarca dile getirdiklerini de hatırlatarak en kötü barışın savaştan daha iyi olduğu inancı ile çatışmaları sonlandıracak gayreti içinde olduğunu da ayrıca belirtmiştir. Türkiye’nin hiçbir ülkenin toprağında, egemenliğinde, hak ve hukukunda gözü olmadığını, sadece ülkesinin ve Kıbrıs Türklerinin menfaatini korumaya çalıştıklarını ve hiçbir komşusuyla gerilim yaşamak istemediklerinin altını çizmiştir. Türkiye’nin Avrupa ülkeleri ile ilişkilerini geliştirerek üyelik sürecini ilerletme konusunda hazır olduğunu da ayrıca ifade etmiştir.
Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi sonrasında basının sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapmış olduğu konuşmadan Yunanistan’ın rahatsız olmasına bir anlam veremediğine değindi. Öte yandan Rusya-Ukrayna Savaşı sürecinde bölgede atılacak adımların bazı sebepler yüzünden ertelendiğini, Amerika’nın Suriye ve Irak’ın Kuzey’indeki terör örgütlerine ciddi anlamda silah, mühimmat ve araç-gereç desteği vermesinin Türkiye’yi çok rahatsız ettiğini ve zamanı gelince Amerikan yetkilileri ile bu konuya müzakere edeceklerini söyledi.
Bir basın mensubunun İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusundaki son durumun ne olduğunu sorması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Finlandiya ile ilişkilerin İsveç’e göre iyi olduğunu, terörün Finlandiya’da değil İsveç’te kol gezdiğini ve NATO’nun bu konuda kararını vermesi gerektiğini ve Finlandiya lehine Türkiye’nin elinden geleni yapacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ve Ukrayna Savaşı ve Türkiye ilişkileri sorusu üzerine, dünyada Putin ve Zelenski ile görüşmelerini iyi diyaloglar içinde sürdüren tek ülkenin Türkiye ve tek liderin kendisinin olduğunu belirtirken 6 milyon ton tahılın Kardaniz’den ilgili yereler aktarımını ve Azov taburuyla alakalı 200 esirin takas edildiğini örnek vermiştir.