Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Ramazan Ercan BİTİKÇİOĞLU

UÇAK GEMİSİ?

AA haberinde, CB Savunma Sanayii Başkanlığı öncülüğünde başlatılan projede, yakın zaman sonra inşá’allah Türkiye’nin en büyük savaş gemisi olacak «Çok Maksatlı Amfibi Gemi TCG Anadolu»nun Sedef Tersanesi’ndeki son kabul kontrolleri başlamış. Testler devam ediyor.

Bazıları fotoğraflarına bakarak TCG Anadolu’yu uçak gemisi zannetmişler. Uçak gemisi görmedikleri ya da hakkında pek fazla bir şey bilmedikleri için olsa gerek. Bu çok maksatlı ve büyük bir savaş gemisi olacak, bir tabur askerle harekât yapacak, fakat TCG Anadolu bir uçak gemisi değil!.

Dikkat ettiyseniz “TCG Anadolu «maalesef» bir uçak gemisi değil” demedim. Zira bizim bir uçak gemisi ihtiyacamız (en azından şimdilik) yok. Bir hatıramı da aktararak konuyu sürdüreceğim.

Hava Harp Okulu yıllarım. Subay olarak teğmen rütbesiyle TSK saflarında yer almamıza az kalmış. Tam senesini hatırlamıyorum, 1973, 74 hattâ mezuniyet yılımız olan 1975 bile olabilir.

1968’de Üniversite öğrencilerinin protestolarıyla “defol” denilen ilk uçak gemisi ziyareti gibi yine bir ABD savaş gemisi İstanbul’a gelmiş, boğaza demirlemişti.

Geleceğin hava subayları, pilotları olarak bilgi sahibi olalım diye bölükler halinde gemiye götürdüler bizi.

Görevli ABD subayları bizi; devasa asansörlerle uçakların indirildiği ve harekât dışı zamanlarda conilerin her türlü sporu yapabilecekleri (futbol sahası büyüklüğünde desem abartmış olmam) kadar geniş uçakların bakımı da yapılan saha dahil, gezdirdiler.

Gemiyi terk etmeden önce amiral bize kısa bir konuşma yaptı. “Türkiye bizim NATO müttefikimiz, sizinle bir harekâta da girebiliriz ortak düşmana karşı” türünde basmakalıp bir konuşmaydı.

Konuşmasını bitirince laf olsun gibisinden “any question?” (bir sorusu olan var mı?) dedi. Askerî disiplinimiz biraz katıdır malûm. Hele sert bir adam olan bölükkomutanımız başımızdayken…

Kimse bir şey sormaya cesaret edemedi. Bendeniz hariç tàbîî.

Serde asker çocuğu olmak vardı. Karakter olarak da hiçbir tehdit beni hak bildiğim yoldan çeviremezdi, el’ân da böyledir elhamdülillah.

− Sir… dedim. (Türkçe olarak)  “Türkiye’nin de bir uçak gemisi olsa iyi olmaz mı?”

Amiralden önce bizim (ezik) gerizekâlılar gülüştüler. Tàbîî adam da tebessüm etti ve şöyle cevapladı sualimi:

− Sana şöyle diyeyim. Bu uçak gemisini hareket ettiren pervaneler var ya, onların bir tur atması 2,5 dolardır. Gerisini kendin hesap et ve eğer Türkiye bütçesi bu maliyeti kaldırmaya müsaitse tamam dersin…

Herif resmen hava basıyordu. Lâkin o günler için haklıydı da. Uçak gemileri öyle basit birer askerî gemi değil. Fransa, İngiltere, ABD gibi devletlerde var. Bunlar güçlü devletlerin AÇIK DENİZ HAVA ÜSSÜ görevi yapan, uzun menzilli harekâtlarda kullanılan, kendi savunmasını da yapabilecek (uçaksavar ve denizaltılar için savunma) donanımlara sahip devasa gemiler.

Pervane (dönüş, maliyet) hesabına gelirsek: Böyle bir geminin pervanesi dakikada 100 devir yapar. Havacılıkda da pervanelilerde ve türbin motorlarda RPM deriz, Round Per Minute (dakikadaki devir) demektir.(dakikadaki devir) demektir. Ve bunlar tek değil, en az dört pervaneli.

Neyse dakikada 100×2,5= 250 USD. Gemi bir saat görev yaptığında 60×250= 15.000 Amerikan doları.

Genelde olduğu gibi dört (4) pervane varsa, saatte 60 bin dolar harcıyor. Gemi açıkdenizlerde günlerce görev yapacak, yàni Türkiye bütçesi bu yükü kaldırmaz, zaten açık denizlerde harekât da yapmıyoruz. Bugün o iş sömürgecilerin işi.

Askerî harcamalar hep yüksektir. F-16’nın saatlik uçuş maliyeti silah ve mühimmat harcamazsa bile 25 bin doların altında değil. Demek ki uçak gemisi günler süren operasyonlarında astronomik maliyetler ortaya koyacak.

Türkiye’nin en büyük savaş gemisi olacak «Çok Maksatlı Amfibi Gemi TCG Anadolu»nun hayırlara vesile olmasını diliyorum. Allah hak ve hakikat için kerim bir devlet olarak bize de uçak gemileri nasib etsin. Biz öyle sömürgecilik için değil, Osmanlı gibi Allah için kullanırız.

HİCRİ 1444 KUTLU VE MÜBAREK OLSUN. 31.07.2022

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER