Uluslararası Çalışma Örgütü(İLO) ve Türkiye ile İlişkileri

Uluslararası Çalışma Örgütü(İLO), 1919 yılında imzalanan Versailes Barış Antlaşması gereğince Milletler Cemiyeti ile birlikte kurulmuş olup 1934 yılında Milletler Cemiyeti’ne bağlı bir kuruluş haline gelmiştir.Dünyada barışı sağlamak için kurulan Milletler Cemiyeti’nin 2.Dünya Savaşı’nın çıkmasını engelleyememesi üzerine, 2.Dünya Savaşı’ndan sonra Milletler Cemiyeti dağılmış ve bunun üzerine 24 Ekim 1945 yılında Birleşmiş Milletler kurulmuştur.Milletler Cemiyeti’nin dağılması nedeniyle amacı sosyal adalet ilkelerini belirlemek, evrensel insan hakları ve çalışma haklarının korunmasını sağlamak olan Uluslararası Çalışma Örgütü(İLO), temel çalışma hakları, örgütlenme hakkı, toplu pazarlık hakkı, zoraki emeğin ortadan kaldırılması durumu, çalışma hayatı ve fırsat eşitliği ile ilgili konularda uluslararası çalışma hayatının standartlarını belirlemek için tavsiyeler ve sözleşmeler yoluyla çalışmalarını gerçekleştirmektedir ve mesleki konularla ilgili eğitim, rehabilitasyon vb diğer alanlarda da teknik olarak yardım çalışmalarını yürütmektedir.Ayrıca Uluslararası Çalışma Örgütü(İLO),bağımsız işçi ve işveren örgütlerinin gelişimlerini desteklemekte, bu konuda çalışmalarını ilerletmeleri için teşvik etmekte ve danışma ve eğitim hizmeti vermektedir.Uluslararası Çalışma Örgütü’nün merkezi İsviçre’nin Cenevre kentinde olup başkanlığını Guy Ryder yapmaktadır.Uluslarası Çalışma Örgütü(İLO);Uluslararası Çalışma Konferansı, Uluslararası Çalışma Bürosu ve Yönetim Kurulu olmak üzere 3 organdan oluşmaktadır.Uluslararası Çalışma Konferansı; Uluslararası Çalışma Örgütü(İLO)’ne üye ülkelerin herbirinin 4 delegesinden oluşmaktadır.Bu delegeler, 2 tanesi hükümet delegelerinden, 2 tanesi de işçi ve işverenlerin her birini temsilen seçilmektedir.Ayrıca Uluslararası Çalışma Konferansı, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün bütçesini onaylamakta ve Yönetim Kurulu’nu seçmektedir.Yönetim Kurulu ise Uluslararası Çalışma Örgütü’nün icra konseyidir ve 28 hükümet, 14 işçi ve 14 işveren üyelerinden oluşmaktadır.Ayrıca Yönetim Kurulu, örgütün politikalarını belirlemek için yılda 3 defa Cenevre’de toplanmaktadır. Aynı zamanda örgütün bütçesini de hazırlamakta ve örgütün Genel Direktörünü de seçmektedir.Örgütün bir diğer organı olan Uluslararası Çalışma Bürosu ise Uluslararası Çalışma Örgütü’nün daimi sekreteryasını oluşturmakta, faaliyetlerin yazımı için bir basım merkezi işlevi görmekte ve beş yılda bir seçilen Genel Direktör’ün hazırladığı tüm faaliyetlerin merkezini oluşturmaktadır.Ayrıca Uluslararası Çalışma Bürosu’nun dünya genelinde 40 bölge bürosu bulunmakta ve teknik iş birliği programı kapsamında yaklaşık 600 uzman dünyanın çeşitli bölgelerinde çalışmalarını sürdürmektedir.Uluslararası Çalışma Örgütü’nün Türkiye ile ilişkilerini değerlendirmek gerekirse;
Türkiye, 1932 yılında Uluslararası Çalışma Örgütü’ne üye olmuştur.Ayrıca Uluslarası Çalışma Örgütü’nün çalışmalarını sürdürebilmesi için de Ankara’da bir çalışma ofisi bulunmaktadır.Türkiye de işçi ve işveren haklarının korunması ve geliştirilmesini desteklemektedir.Bu vesileyle Türkiye’nin Uluslararası Çalışma Örgütü ile ilişkilerinin daha çok gelişmesini ve dünya üzerinde tüm kesimlerin haklarının adalet temelinde korunması ve geliştirilmesini temenni ederim.

Diyaeddin ULUCAN