Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Zati Ürer

VEBAL SİYASET DİLİ

Kendimi bildim bileli Mevlana-Yunus hoşgörü kültürüne uygun bir siyaset diline tanık olamadım. Çekişme, çatışma zemini kurmaya yönlendi hep siyaset. En acısı da kirli siyaset dilinin ün kazanma, kitlesel taraftar edinme yolu olması. Niye eleştiriye aşağılama harcı bulaştırmadan yapamıyoruz? Örneğin idrak daveti yerine beyni çürümüş veya ahmak gibi aşağılayıcı sözler kullanmak, insanlar üzerinde daha etkili mi oluyor? Soruşturdum bunu. Tam tersi! Halk siyasetçilerin küçük düşürme amaçlı söz sanatlı dilini çok yadırgıyor. Çiller, asker emrinde en küçük rütbeyi kabullendi yerine onbaşı olma şerefsizliğini gösterdi diye bir sanatlı söz etmişti de dava konusu olmuştu. Er, onbaşı, general şerefi farklıydı sanki.

İnsanı küçültücü sözler, kitlelerin gözünde kullananı yüceltmez. Bu dil siyaset sahnesinde neler yaşattı bize yakın tarihte neler! Roman oldu kalemimde bu dil, adını VEBAL koydum. Şimdi göz önündeki muhalifler diyor ki demokrasi, fikir özgürlüğü yok! Doğru değil bu!

Ne eleştiriler, ne şiirler yazdım halkın dilinden de yayınladım iktidara. Sus değil, tersine hata yapmayalım eleştirin dendi. Demokrasi, kirli dille toplumsal kargaşa zemini kurmak mı yani? Söz sanatı veya ironi, nükte için temiz dil kullanılamaz mı? Sokak kargaşası, şiddet ve çatışma teşviki olabilecek, oraya buraya çekilmesi mümkün sözler etmeyi hiç istemiyor millet.

VEBAL, dikkate değer vurgularla biter: 12 Eylül darbesi olur, çatışmalar bir gecede durur. Vatandaş, demek ki çatışmamak için bize asker dipçiği lazımmış der. Bir başkası da ona tepki gösterir: Kaç yıl geriye gittik farkında mısın; adaletten ve kalkınmadan bundan böyle söz edilebilecek mi? Mutlaka barış kültürüne erişmeli feryadı ardından gelen şiirin sonu da ya devlet başa ya kuzgun leşe millî düsturumuz. 1981’de yazıldı. Dikkate değer gelişme şu:

İki binde Erdemliler hareketi doğdu, vatandaş özlemi Adalet ve Kalkınma diye parti kurdu. Hâlâ iktidar! Niye? Yargı yoluyla kapanmadan darbe kalkışmasına kadar atlatılan badireler millî düstura bağlı kalabilme başarısıydı. Lakin kirli dilli siyaset kültürüne karşı başarılı bir icraatı ne acı ki yok! Temiz dil modeli olmayı tercih etmedi söz sahibi partililer. Rövanşı daha da ağır icraatlarla alma yolundalar. Bu, millî düstura uyma başarısını da zayıflattı. CHP de yürüttüğü tarihî kirli dilini terk etmedi ve inandırıcı kanıt-belge sunamadığı için boşa düşüren suçlama derdinden kurtulamadı. Diğer bazı muhalif partiler de aynı yolda. Yeni bir senaryoda emperyalizmin oyuncuları olma vebal tehlikesi büyük! Yeni yol gerek!

Çok hasbî Ak Partilinin sancısını duydum: Halk arasında şu ironiyle dilden dile sinsi tepkiler alıyorlarmış: Kim derdi ki muarızlarınız erdemli ak adınıza; MHP destekli, yeni Demli Al Kap Partisi diye karalar çalacak da mahcup edeceklerdi sizi? Sancı sahipleri önerirler ki artık eski arkadaşlarımızla yetişmiş yeni yüzleri bir araya getirmek ve de bu dedikoduları etkisiz kılabilecek, liyakate bağlı atamalarla 78 can kaybına yol açan son Bolu Kartalkaya yangını benzeri felaketleri savabilecek temiz dilli siyaset gerek! Paradan 6 sıfır atıp 62.Hükümete dek rayına oturtulan ekonominin bozulmasının sarstığı güveni yeniden tesis etmek gerek!

İletişimi yaygın dünya, milletler mücadelesine sahne. Satranç masasında hamle ancak aklın yolu bir diyebilmekle! Siyasî rekabet kirli dille suçlama yolu değil, halkın sorunlarına yeni yol açma yarışı olmalı. Erdoğan’a tekraren arz önerim şu: Yeter! Dünya fani de makam baki değil ki! Değmez yine makama adaylığı zorlamaya! Parti liderliğinde bile söz sahibi kayıtlı tüm üyeler olsun! Kendiniz seçmiş, sonra beğenmemiştiniz. Hatasız kul olmaz da kitlelerin seçimi hata tutmaz! Karşınıza lider adayı çıkmasına izin verir de seçilemezseniz 23 yıl sonra hata kefesi ağır demektir. Kitlesel iradeyle köşenize çekilmelisiniz. Yeni lidere, sorduğunda tecrübenizi aktarır ömrünüz oldukça yine hizmetiniz sürer. Seçilirseniz siyaseten iktidarlara da muhalefete de hakem olursunuz! İnancım odur ki uzun yaşasaydı Atatürk böyle yapardı.

Kimse şunu asla unutmamalı ki millet günah-sevap terazisinde ölçer siyasetçiyi. Çok uzun iktidar nedeni, terazide sevabı ağır gördü ama artık yaşadıklarıyla iyice tecrübe kazandı. Hiç kimse kuşku duymasın ki VEBAL büyük diyor; siyaset dili temiz, sistemli YENİ YOL diyor! 

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER