Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
AŞK YAZARI Mustafa ÇİFCİ

YAZARIN EVLENME TEKLİFİ

Basit bir şekilde sever erkek!

Kadının bir gülüşünü, bir bakışını kalbinde hissettiği an tüm benliğiyle benimser, sahiplenir.

Birde kadının kendini koruduğuna inanırsa o kadını kolay kolay bırakmaz.

Bu öyküde işte böyle bir aşkın hikâyesi…

Ve bir yazarın kadına bakışını, sevgisini anlatmanın yolunu en güzel anlatan yaşanmış bir olay…

*

Fyodor Mihayloviç Dostoyevski

Bilinen adıyla Dostoyevski (1821-1881)

Rus ve Dünya Edebiyatının en büyük yazarlarından biridir…

Dostoyevski, 1867 yılında, önceden anlaştığı bir yayınevi için roman yazacaktır ama zaman kısadır ve ortada roman yoktur.

“Kumarbaz” romanının yazım süreci ve bu romanın yazarın hayatındaki yerinin hikayesi ilginçtir..

Yazarın kötü oyun alışkanlığı vardır ve borçlanmıştır.

Yayıncı, Dostoyevski’ye şunları söyler: “Bak senin bütün borçlarını kapatacağım. Sana iki yıl yetecek kadar da para vereceğim. Fakat bir sözleşme imzalaman gerek. Senden bir kısa roman istiyorum. Bu kısa romanı bana bu sözleşmeyi imzaladıktan tam 24 ay sonra vermeyi kabul edeceksin. İstediğim sürede bitirip bana teslim edersen sorun çıkmayacak. Fakat eseri bir gün bile geç verecek olursan bundan önce yayımladığın ve bundan sonra yayımlayacağın bütün eserlerin hakları benim olacak.”

Çok fazla borcu bulunan Dostoyevski sözleşmeyi mecburen imzalar.

Aradan 23 ay geçer fakat tek bir cümle bile karalamamıştır.

*

Durumdan haberdar olan Fransız yazar Stendhal, Dostoyevski’ye “Ben ‘Parma Manastırı’ romanımı dikte ettirerek (söyleyerek yazdırmak) yazdırdım, sen neden denemiyorsun?” der.

O zamanlar Rusya’da bir dikte etme okulu vardır. Okulun en yetenekli öğrencisi Grigoryevna Snitkin adında İsveç asıllı genç bir kızdır. Kız bu görevi yapmaktan gurur duyacağını söyler ve Dostoyevski ile eseri yazmaya başlarlar.

Dostoyevski söyler, kız yazar…

Eserini son gün bitiren Dostoyevski hemen yayıncının ofisine gider. Dostoyevski’nin yazma sürecini baştan sona takip eden uyanık yayıncı Dostoyevski eseri teslim edemesin diye ofisini erken kapatıp gitmiştir. O zamanlar Rusya’da noter yoktur bu görevi polis karakolundaki memurlar yapıyordur. Dostoyevski eserini polis karakolundaki memurlara onaylatır. Sonra bu olaydan dolayı yayıncı ile davalık olsalar da davayı Dostoyevski kazanır.

*

Dostoyevski zaferi kutlamak için bir davet verir.

Davete bütün dostları ile romanı dikte ettirdiği genç kız Grigoryevna Snitkin’i de çağırır.

Yazar genç kıza âşıktır ama bir türlü açık açık dile getiremez…

Gecenin ilerleyen saatlerinde Dostoyevski genç kızın yanına gidip:

“Senden bir konuda fikir almak istiyorum “der…

Bu durum genç kızın gururunu okşamıştır.

“Memnuniyetle, ben size nasıl bir fikir verebilirim merak ettim” diye karşılık verir genç kız.

Dostoyevski şöyle der:

“Ben bir roman yazmaya çalışıyorum. Romanın başkarakteri korkunç biri… Sara nöbetleri geçiren, kumar bağımlısı, düşman kazanmaktan çekinmeyen bir adam. Bu adam kendinden genç bir kıza âşık oluyor. Sence bir evlenme teklifi kaleme alacak olsam bu gerçekçi olur mu?”

Kız ise şöyle der: “Evlenme teklifinizi kabul ediyorum Bay Mihayloviç

*

Evinde çalıştıkları süre içinde hiçbir yakınlaşma, özel sohbet dile gelmemiştir. Sadece kitabı yazmak için çalışılmıştır. Zaten bunun tersi olmuş olsaydı o muhteşem eser asla yazılmazdı. Bizim toplumda söylenen; “aşkla iş birbirine karışmamıştır.”

*

O kız Dostoyevski’nin ikinci eşi Anna Grigoryevna Snitkin’dir.

Yazdıkları eser ise ünlü roman “Kumarbaz”dır.

Anna, Dostoyevski‘yi ve hayatını anlattığı bir kitapta şöyle söyler: “Öyle göz alıcı bir güzelliğim de yoktu, ne özel bir yeteneğim ne de sıra dışı bir zekâm vardı, düz bir eğitim almıştım. Buna karşın, zeki, üstün yeteneklere sahip bir erkekten  büyük saygı görüyor, neredeyse tapılıyordum.”

*

Dostoyevski ölüm döşeğindeyken ona şöyle demiştir: “Anna, en üzüntülü ve sevinçli anılarımı seninle bölüştüm. Tek başıma aşamayacağım zorlukları seninle aştım. Ve şunu unutma ki seni büyük bir tutkuyla sevdim. Bir kere bile aldatmadım. Düşüncede bile.”

Dostoyevski’nin ölüm yılında (1881), Anna 35 yaşındadır. 14 yıllık bir evliliğin sonunda kocasının ölümünden sonra yazılarını, mektuplarını, belgelerini ve fotoğraflarını toplar. 1906’da St.Petersburg Devlet Tarihi Müzesi’nde Fyodor Dostoyevski’ye adanmış bir müze hazırlar.

Anna, yazarın ikinci karısı, aynı zamanda Rusya’nın ilk kadın pul koleksiyoncularındandır. Ölümünden sonra basılan ‘fyodor dostoyevsky: anna dostoyevskaya’s diary’ ve ‘memoirs of anna dostoyevskaya’ isimli biyografi kitaplarının yazarıdır.

*

Tolstoy ise şöyle söylemiştir: “Biz Rus yazarlarının Dostoyevski‘nin eşi gibi eşleri olsaydı sanırım olduğumuzdan daha mutlu olurduk.”     [Aşk Yazarı Mustafa Çifci®17.09.2024]

Yararlanılan kaynaklar:

https://tr.wikipedia.org/wiki/Anna_Dostoyevskaya

https://eksisozluk.com/anna-grigorievna-snitkina

https://www.tunceliemek.com.tr

Kaynak: Irwin weil Dostoyevski hakkında konuşması

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER