Tanınmış iş insanlarından Hanifi Batı’nın yaşam öyküsü, azim ve mücadele dolu bir hikayeye sahip.
Çocukluğu zorluklarla geçen Batı, çöpten bulduğu bir kitapla hayatında dönüşüm yaşadı. Babasının hastalığıyla mücadele ederken, kitaplarla olan ilişkisi ona umut verdi ve okuma tutkusuyla büyüdü.
İlkokul mezunu olmasına rağmen, bulduğu her kitabı ve gazeteyi okuyarak kendini geliştirdi. 32 yaşında, maddi imkânsızlıklara rağmen, abisine ait tarlayı satarak Elazığ’da 20 metrekarelik bir dükkânda kitap satmaya başladı. İşine olan tutkusu ve kitapseverlerin ilgisiyle işini büyüterek günümüzde modern ve büyük 5 şube ile hizmet veren bir kitapçı haline geldi.
Zorluklarla geçen yıllarını anlatan Hanifi Batı, “Rahmetli babam 3 yaşında iken annesini, babasını, dedesini kaybetmiş. Babamı 14 yaşındaki amcam büyütmüş. Nasıl büyüttüğünü ben de bilmiyorum. Ben Elazığ merkez Pulutlu köyünde doğdum. Çok köhne bir evdi. 2,5 yaşında ben de annemi kaybettim. Ondan sonra ömür boyu çektiği bir hastalığa yakalandı. Hayatım böyle başladı. 1958’de Sürsürü köyüne taşındık. Orada hayatımızı idame ettirmeye devam ettik. Rahmetli babam çobanlık yaptı. Biz iki kardeştik. Babam, abim ve ben çobanlık yaptık. Babam bize hem annelik hem babalık yapıyordu. Babam evlendi, 3 çocuğu daha oldu. Ama babam bize hem annelik hem babalık yapmaya devam ediyordu. Sürsürü’de ilkokulu okuduk. Tahsil hayatım orada bitti. İlkokuldan sonra okula gitmedim. Hem çalışarak, hem çobanlık yapıyordum. Pantolon, ayakkabı bulamazdık. Çöpten toplayarak ayakkabı giyerdim. İyi hatırlıyorum çöpten iki tane sağ ayakkabı bulmuştum. İkisini giyiyordum. Tuhaf görünüyordu ama mecburdum. Çok zor şartlarda büyüdük. Ekonomik olarak sıfır gibiydim. Ben çöpten ekmek çok topladım yedim” diye konuştu.