Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Hamas’ın Kutlu Zaferi, İsrail’de İç Savaşa Dönüşebilir

Alper TAN Yazdı…

Alper TAN Yazdı...

15 aydan bu yana devam eden cihat, kutlu bir zaferle taçlanmak üzere. Türkiye’deki medya, 7 Ekim Aksa Tufanı başladığından bu yana 40 kilometrelik Gazze Şeridi’ne odaklandı. Aylardır, Gazzeli masumların, soykırıma uğratılması, yıkım, kıyım, katliam bombardıman gibi sürekli olumsuz görüntüler servis edildiği için medyayı takip edenler genel manada Filistinlilerin savaşı kaybettiklerine dair olumsuz kanaate vardılar.

Şunu hemen belirtelim ki medyamız, aslında çok mükemmel bir görev yapmış, son derece başarılı bir sınav vermiştir. Soykırımcı İsrail ve arkasındaki katliam destekçisi devletlerin kitle imha silahlarına karşı “kitle ikna silahı” olarak bütün dünyayı olumlu yönde etkilemiştir. Küresel çapta kitlelerin gerçeği görmesini temin ettiği için çok faydalı olmakla birlikte savaşın, siyasi, askeri, mali yönden ve uluslararası ilişkiler açısından konunun iyi anlaşılmadığını söyleyebiliriz.

Yakarak, yıkarak, öldürerek, işkence ederek, ambargo uygulayarak, tehdit ederek savaş kazanılsaydı, Moğollar bütün dünyaya hakim olurlardı. 40 km. uzunluğunda bir bölgede binaların yerle bir edilmesine ve 50-60 bin masumun şehit olmasına odaklanarak “İsrail savaşı kazandı” demek son derece yanlıştır.

ABD öncülüğündeki Haçlı orduları 2001’de 160 bin askerle Afganistan’a girip tam 20 sene katliam yaptı. 3.6 milyon masumu katletti. Bunların 100 binden fazlası çocuktu. Ama ABD 2021’de rezil vaziyette kaçarak canını zor kurtardı.

ABD 2003’te yaklaşık 50 bin askerle Irak’a girdi. 1.2 milyon masum insanı katletti. Şehitlerin yaklaşık 50 bini çocuktu. Neticede kin ve nefretten başka ne kazandı? Trump, ilk başkanlığı döneminde “Afganistan ve Irak savaşlarında 7 trilyon dolar harcadık. Ben Bağdat’a inerken düşürmesinler diye uçağımın ışıklarını söndürmek zorunda kalıyorum” dedi. Irak’tan onursuzca çekiliyor.

3 senedir devam eden Rusya-Ukrayna savaşında 500 binden fazla insan öldü. Ama savaşı kimin kazandığı ölüm ve yıkım sayılarıyla netleşmiyor.

Savaşın Gazze’ye maliyeti

Gazze Savaşı konusunda önce rakamlara bakalım. Gazze’deki şehit sayısının 50-80 bin arasında olduğu söyleniyor. Maddi kayıplara gelince.. Birleşmiş Milletler’in Filistin Ajansı (UNRWA), 7 Ekim 2023’ten Ekim 2024’e kadar devam eden bir yılda Gazze’de İsrail’in saldırıları sonucu oluşan maddi hasarın maliyetinin 18.5 milyar dolar olduğunu duyurdu.

Milyonlarca bomba atılmasına rağmen Gazze’den ayrılan Filistinli sayısı sadece 40 bin.

Savaş’ın, İsrail’e maliyeti

Foreign Policy, İsrail Merkez Bankası’nın Gazze ve Lübnan’daki savaşın ilk bir yıllık maliyetini 66 milyar dolar olarak tahmin ettiğini yazdı. ABD, İsrail’in soykırım savaşına 18 milyar dolarlık destek verdi. İsrail bombalanan değil, bombalayan taraf olmasına rağmen 1 milyon İsrailli ülkeyi terk etti. Terk edenlerin arasında eski cumhurbaşkanları ve eski başbakanlar, bakanlar, komutanlar da var. Bunun haricinde 500 binden fazla insan da ülke içinde yer değiştirdi.

Aksa Tufanı öncesi, özellikle Batı dünyası başta olmak üzere dünyanın büyük bir kısmı Hamas’ı “terör örgütü” İsrail’i de “teröristlerin sürekli saldırdığı, daha önce Hitler’in soykırımına uğramış masum ve modern bir devlet” olarak kabul ediyordu. Şimdi dünyanın neredeyse % 90’i İsrail’i “soykırımcı” Hamas’ı da “ülkesini, kan dökücü vahşi işgalcilerden kurtarmaya çalışan masum bir yapı/özgürlük savaşçısı” olarak görüyor.

7 Ekim 2023’ten bu yana BM genel kurulunda Filistin’le ilgili çok sayıda oylama yapıldı. Geride kalan 15 ayda BM genel kurulunda ülkelerin nasıl bir tavır gösterdiklerine bakılırsa, İsrail’e destek veren ülke sayısının tek rakamlara kadar indiği görülecektir. Bu, İsrail açısından çok dramatik bir gerçektir.

Bugün İsrail, Yahudiler ve Siyonistler, dünyanın her köşesinde kin ve nefretle bakılan, acımasız, katil, soykırımcı, bebek katleden, alçak bir ülke ve toplum olarak görülmektedir. Halbuki Aksa Tufanı’na kadar küresel algı bunun tam tersiydi.

Gazze savaşı sadece İsrail’in imajını ve etkisini yıkmadı. Bu katil rejimi destekleyen Batının en güçlü devletlerini de yıktı geçti. Bugün özellikle halklar temelinde dünyanın çok büyük bir kısmı İsrail soykırımına destek veren ülkeleri de maşeri vicdanlarda yargılıyor.

Bu güne kadar soykırım mağduru olarak bilinen Yahudiler, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kararıyla tescilli bir “soykırımcı” olmuştur. İsrail Başbakanı Netanyahu ve 2 bakanı tutuklanma korkusuyla ülkeden çıkamaz hale gelmiştir. Bu utanç sadece siyasetçilerle sınırlı kalmamış soykırımcı İsrail askerleri de birçok ülkede gözaltına alınmaya, tutuklanmaya başlamıştır. Yahudiler, Siyonistler, İsrail vatandaşları, daha önce dünyanın her yerinde başları dik ve iftiharla gezip dolaşırken şimdi hiçbir yerde güvende değiller. Futbol karşılaşmalarında bile onlardan nefret ediliyor. Dövülüyorlar, kovuluyorlar. Turist olarak bile gezemez duruma düştürler. İsrail malları, Yahudi markaları ve İsrail’e destek veren firmalar, dünya çapında devam eden boykotlar nedeniyle büyük zararlara uğramaktadır.

İsrail siyaseti, İsrail halkı ve İsrail devleti darmadağın oldu. Ülkede her gün hükümet karşıtı protesto olayları yapılıyor. Bir avuç alanda 15 aydan bu yana yüzlerce esiri aradılar ama hiç birini bulamadılar. Tünellere giremediler. Hamas’ı yenemediler. Aksine Hamas 15 ay öncesine göre maddi-manevi onlarca kat daha güçlü hale geldi. Sadece İsrail değil, bu soykırımı destekleyen ülkeler de darmadağın oldu. Fransa’nın, Almanya’nın, İngiltere’nin ve ABD’nin bu süre zarfında nereden nereye düştüğüne bakılırsa her şey net olarak anlaşılacaktır.

Gazze savaşıyla bağlantısını kabul etmeyenler olabilir. Ama sadece Los Angeles yangınıyla ABD’nin ne duruma düştüğüne bakalım. Onbinlerce ev kül oldu. Maddi hasarın maliyetinin 250-275 milyar doları geçebileceği söyleniyor. Sadece koca bir şehir kül olmadı. Küresel Amerikan imajını “yaratan” beyin yandı. Şehirle birlikte ABD imajı da kül oldu. Artık dünyada hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Allah’ın gazabından hiçbir zalim kurtulamayacak.

ABD’ye “iman etmiş” olanlar, “Amerika yenilmedi. Onlar zaten böyle planlamıştı” diyebilirler. Bu tez, üstünde durmayı bile hak etmiyor.

İsrail’in kaybettiğini artık neredeyse bütün İsrail vatandaşları kabul ediyor. Başbakan Netanyahu “Uzun süreli ateşkese hazırım” derken, Güvenlik Bakanı, “Bu, Hamas’a teslim olmaktır, onaylarsan hükümetten çekiliriz” dedi. Daha önce Adalet ve İçişleri Bakanı olarak görev yapmış olan Haim Ramon, “İsrail ordusunun halkını aldattığını” söyledi ve  “İsrail ordusunun acı gerçeği sizden gizlemesine izin vermeyin. Ordu ve hükümet, Hamas yönetimini devirmeyi başaramadı” diye açıkça isyan etti.

Hamas, İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan uluslararası düzeni de yere serdi. Bu durum, İsrail’in ve ABD’nin mağlup edilmesinden bile daha büyük bir başarıdır. Küresel ilişkilerdeki kuralları ve fiili uygulamaları oluşturan teamüller yerle bir oldu. Klasik medya, sosyal medya ve psikolojik harp dahil savaş stratejilerini kökten değiştirecek yeni bir gerçeklik doğdu. Olayların sıcaklığı düştüğünde bunların ne anlama geldiğini daha iyi anlayacağız.

Filistin’e gelince; Filistin’i bağımsız devlet olarak kabul eden ülke sayısı 150 civarına çıktı. Yürütülmekte olan strateji nedeniyle şu anda fark edilmese bile Gazze cihadı Müslümanları kenetledi. Bu savaşın en büyük hasılatı aslında budur. İlerleyen süreçte bunun nasıl ve ne demek olduğunu, nelere yol açacağını da daha iyi anlayacağız.

İki tarafın kazancını ve kaybını kısaca karşılaştıracak olursak. Elbette Gazze’deki şehitleri geri getirmek imkansız ve tarifsiz bir acı. Ancak imanımız, şehadetin ne olduğunu ve nasıl bir mertebe olduğunu öğretiyor. Gazze’deki yıkıma gelirsek, savaşın bitmesinden sonraki 3 sene içinde eskisinden 5 kat daha güzel bir Gazze inşa edebiliriz. Gazze’nin başka da bir kaybı yok. Peki İsrail… Soykırımcı İsrail’in kayıplarını telafi etmesi çok zor. Sadece bu soykırım suçu bile bütün Yahudilerin üzerinde binlerce yıl yapışıp kalacaktır.

Ateşkes olur veya olmaz. Ateşkes imzalansa bile büyük ihtimalle İsrail tarafında bazı kesimler buna uymayacaklar. Ancak Hamas’ın zaferi kesindir. İsrail ve destekçilerinin hezimeti ve zelil durumu da kesindir.

Hamas/İzzettin El Kassam Tugayları, Filistin halkı ve dualarıyla, destekleriyle onlarla birlikte olanlar kutlu bir zafer kazandılar. Bu zafer burada kalmayacak. Kudüs’ü de kurtaracak, Akdeniz kıyılarına ve daha ötesine ulaşacak. Zaferimiz mübarek ve daim olsun.

Daha nice kutlu zaferlere, hep birlikte..

Alper TAN

15 Ocak 2025

https://www.sde.org.tr/alper-tan/genel/hamas-in-kutlu-zaferi-israil-de-ic-savasa-donusebilir-kose-yazisi-56795